Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Obama yüksek hakimleri neye göre seçiyor?

20 yıldan sonra ve akademya dışı yayınlanmış çalışmalarına bir göz attığımızda, Kagan’ın dört hukuku makalesi, iki kısa dava özeti ve birkaç kitabın yeniden incelenmesi ve bir de bir hatıratı vardır.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-15 13:32:00

Obama yüksek hakimleri neye göre seçiyor?
James Petras

Başkan Obama, ilk nisbette, Teksas Pandhandle’da bulunan hukuk okulundaki makamına benzer bir koltuğu koruması için mücadele şansı verebilecek olan Elena Kagan’ı, bir akademik yayın sicilini esas alarak, Birleşik Devletler Yüksek Mahkemesi Hâkimliğine aday gösterdi.

20 yıldan sonra ve akademya dışı yayınlanmış çalışmalarına bir göz attığımızda, Kagan’ın dört hukuku makalesi, iki kısa dava özeti ve birkaç kitabın yeniden incelenmesi ve bir de bir hatıratı vardır. Kagan’ın çalışmaları arasında, herhangi bir hukukî metin benzeri veya hukuk araştırması yayını hiç yoktur.

Kagan’ın eksikliği, bir hâkim olarak pratik bir tecrübeden tamamen yoksun olduğu hâlde, akademik yayın sicilinin üstünlüğünün getirdiği şaşaadır. Kagan mahkemelerde sıfır yıllık bir tecrübeye sahiptir. Herhangi bir kişi, Kagan’ın bir dekan olarak Harvard Hukuk Okulundaki fakülte çekişmeleri arasında muhteşem yeteneğiyle yargılamada bulunduğuna dair ateşli bir taraftarlığını yapmadıkça, onun yargıda geçirdiği süre 0 yıldır. Şüphe yok ki Kagan, Harvard’ın tarihinde en büyük bağışların toplandığı(yıllık 400 milyon dolar) bir Hukuk Okulu’nun dekanı olarak çok meşguldü ki, geride kalan 9 yıllık süre içerisinde, bu parayı hesap etmekten dolayı akademik çalışma yapacak zamanı bulamadı. (2001-2009)

Onun Yüksek Mahkemeye atanmasının, bugün bütün üniversitelerde anlaşıldığı gibi, akademik çalışmayla çok az ilgisi var. Bir yargılama tarafı olarak Kagan’ın tecrübesizliğinin bedelini akademik sıradanlık ödemeyecek.

İşaretler bunun saf bir siyasî atama olduğunu göstermektedir. Kısmen sosyal şebekeye ve elbette ki Demokrat Parti’nin liberal kanadına uygun düşmemesine değil. Kagan’ın onaylanması, anayasal özgürlükleri aşırı bir şekilde sınırlamayı ilk defa açıkça telaffuz eden Bush yönetimiyle, bunun devamındaki Obama yönetiminin savcısı General Eric Holder’ın devam ettirdiği, tanımsız bir “şüphelileri tutuklama kavramının” da onaylanması demektir. Bush’un işkencesini savunan kişi olarak adı çıkmış, Harvard Hukuk Fakültesi’nden Jack Goldsmith’in yakın arkadaşı Kagan’ın atanması tesadüf değildir.

Elena Kagan’ın atanması kesinlikle “farklılıklar” esas alınarak yapılmış değildir. Kagan, çok kritik hadiselerde, vatandaşlık hakları ve korunması üzerinde geniş kapsamlı ve derin bir etki bırakan kararlar verecek olan mahkemenin diğer 6 Katolik üyesiyle beraber, Yüksek mahkemedeki 3. Yahudi üye olacaktır. Parlak, güçlü seküler yargı mirası olarak yapısallaşan ABD Anayasası, Vatandaşlık Hakları ve onun ıslahından yana olan emekli hâkim Stevens gibi Protestan nesil hariç bırakılarak, ABD tarihinde ilk defa, milletin demografik çoğunluğunu oluşturan Protestanlar(herhangi renk veya cinsiyette) Yüksek Mahkemede temsil edilmeyecekler.

Kagan’ın Yüksek Mahkemeye aday gösterilmesi, Bush ve Obama’nın üst seviyedeki siyaset yapıcı yetkilileri ve danışmanlarının birçok tercihini dikkate alırsak, istisnaî bir durum değildir. Bu yetkililerin çoğu, diplomalarını Sarmaşık Ligi üniversitelerinden toplamış, kamu görevinde mutlak feci bir performans gösteren, medyadan yeterli övgüyü alamamış, pek tanınmayacak kişilerdir. Sarmaşık Birliği vasat memurları, dış politikada Afganistan ve Irak’taki sonsuz ve yıkıcı savaşlarının taraftarlarıyla, mevcut finansal krizin ekonomik danışmanları ve resmî yetkililerini içine almaktadır. İsimlerine yeterince aşina olduklarımız şunlar: Wolfowitz, Feith, Abrams, Levey, Greenspan, Axelrod, Emmanuel, Indyk, Ross, Summers, Rubin, ve diğerleri. Bu saygın isimler, sıradan veya daha kötü performansa sahipler. Peki bunların yükselmesinin sırrı nedir? Onların, ABD iktidar yapısının en etkin pozisyonuna tırmanmasının izahı nedir?

Bununla ilgili bir hipotez şöyle; bu atamaların tanıdıklara geçilen iltimasın olduğudur. Elena Kagan, 1995 yılında Chicago Üniversitesi’nin ogüst hollerinde, bağımsız bir makaleye yazarak ve bir kısa brifingle bir imtiyaz elde etti. Hukukçu öğretim görevlisi olarak ilgi uyandıramayan bu siciliyle Kagan, Harvard Hukuk Okulunda misafir profesör oldu ve orada sadece 2 makalesi (biri Harvard’daki Hukuk gözden Geçirmeleri) yayınlandı ve öğretim görevlisi kadrosu aldı. Kuvvetli bir karine bize, Kagan’ın Chicago ve Harvard Hukuk Okulundaki Siyonist fakülteye sadık bağlarının olduğunu (onun entelektüel hünerinden dolayı değil) göstermektedir. Bu bağlar, üstün akademik sicillere ve pratik yargı tecrübesine sahip yüksek seviyeli yüzlerce aday varken, Kagan’ın, göz kamaştırıcı bir şekilde, öğretim üyeliği, dekanlık ve şimdi de Yüksek Mahkeme üyeliğine olan terfi hızını hesaba katmamızı gerektiriyor.

Harvard, Princeton, Chicago, Yale, John Hopkins profesörlerinin sayısız halka açık konuşmaları ve politik yazılarının, spekülatif ekonomi, İsrail’in Orta Doğu savaşları, önleyici tutuklama, genel başkanlık güçleri ve anayasal özgürlükler olup olmadıkları yalnızca sıradanlık ve yalancılık tarafından belirlenir ve hava aşırı derecede sıcak olduğu için ambardan çok pis kokular gelir.

Şayet mükemmel bir bilimsel temeliniz yoksa veya geniş bir pratik tecrübeniz yoksa sizin etnik kabileniz sizi, “harika bir meslektaş”, “fevkalade bir öğretmen”, “muhteşem bir arabulucu” ve “dünya şampiyonu bir fon kurucusu” olarak, sarhoş edecek şekilde parlatacaktır. Diğer bir deyişle, şayet doğru etnik grupla ve siyasî ihtirası olanlarla temaslarınız varsa, onlar Chicago’da bir öğretim üyeliği, Harvard Hukuk Okulu’nda dekanlık, ve ABD Yüksek Mahkemesi’nde hayat boyu üyelik ölçüleri ayarlayabilirler.

Elena Kagan, Obama’nın atamalarında, İsrail taraftarı gücün konfigürasyonuyla bağlantılı olarak eskiden beri devam ettirdiği uzun anahtar listesiyle bağlantılıdır. Tıpkı Barack Obama gibi, Elena Kagan’da, ateşli bir Siyonist ve Başkan Obama henüz yeni seçildiğinde, onu“Amerika’nın ilk Yahudi Başkanı” olarak selamlayan ve muhtemelen bu kendisinin en sağlam hükmü olan Chicago’lu Hâkim Abner Mitya’nın yanında stajyer avukat olarak işe başlamıştır.

Yüksek Mahkemenin bu yapısı, İsrail’in Gazze’yi harap etmesinden ve İran’a bir nükleer saldırı düzenlemeye hazırlanmasından ve beşinci kolu, ABD’yi 10 yıl içerisinde üçüncü bir dünya savaşına sokmanın plânını yapanlardan korkan bütün Amerikalılar için gittikçe artan şekilde can alıcı ve kritik bir sorun teşkil etmektedir. Büyük Amerikan Yahudi Örgütlerinin Başkanları, “anti-Siyonizmin”, “anti-Semitizm”in bir şekli olduğu ve “İsrail’in politikalarına muhalefetin”, “terörizmi desteklemekle” eş anlamlı olduğu iddiasıyla uysal Kongre’ye baskıda bulunarak ve böylece Amerikalıların İsrail’e olan eleştirisini suçlandırarak, Mahkemedeki başka bir aktif Siyonizm taraftarının; Amerikan halkı üzerinde kurulacak olan Siyonist otoriter diktatörlüğü perdelemesi için yasal bir imkân sağlayacak.

Evet, Kagan Yüksek Mahkeme’de başka bir kadın olacak. Evet, Kagan muhtemelen yargıçlar arasındaki uzlaşmazlıklarda hüküm verecek ve Obama’nın polis kuvvetlerini güçlendirecektir. Ve evet, Kagan şayet siz, İsrail işgaline karşı, Filistin mücadelesini (“terörizmi”) desteklerseniz, tanımsız olarak tutuklanmanız taraftarı olacaktır… Özellikle de Amerika’yı, İsrail’in Beşinci Koluna karşı savunduğunuzda.

Fakat hatırlarsanız, Sarmaşık Ligi hukuk okuluna tayin veya bir üst yargı görevi için başvurduğunuzda ve sizin özgeçmişiniz (CV) akademik yayınlar veya iş tecrübesi yönünden yeterli değilse, tavsiye için Hâkim Abner Mikva veya Larry Summers veya Rahm Emmanuel’i sorun. Böyle bir destekle siz yarışta hızla öne geçeceksiniz… Çünkü doğru etnik bağlantılara sahipsiniz.

Bu Makale Fazıl Duygun Tarafından Time Türk için Tercüme Edilmiştir.

Haber Ara