Dolar

34,8888

Euro

36,7535

Altın

3.041,28

Bist

10.058,47

'Uzun Savaş' Bataklığı

Ortadoğu ve Güney Asya'da direnişçilere Karşı 80 yıl ve daha ötesi Savaşı Öngören doktrinin çok iyi incelenmesi gerekir.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-10 10:05:00

'Uzun Savaş' Bataklığı
Tom Hayden*

Pentagon’un bir kanadı ve onun müşteri temsilcileri, kamuoyunda ve Kongre’de tartışıldığına dair bir şeyler duyulmadığı hâlde, Uzun savaş olarak bilinen ve Avrupa’dan, Güney Asya’ya, kadar yayılan, 50 ile 80 yıl arası devam edecek ve direnişçi grupların sebeb olduğu “istikrarsızlık yay”ını yansıtan bir doktrine sarıldı. Bu doktrinini mimarlarına göre, Irak, Afganistan ve Pakistan, sadece“bir büyük savaşın ortasındaki küçük savaşlardır.”

Şu küstah düşünceye bakın. Daha doğmamış, gelecekte oy vereceklere kadar gerilecek, 20 başkanı da içine bulaştıracak, ilan edilmemiş 80 yıllık bir savaş. Irak ve Afganistan’daki ölü kayıpları yaklaşık olarak 5 bin civarında, yaralılarla birlikte bu kat kat fazla.. 11 Eylül olayları da dahil, bu uzun savaşta şimdiye kadar 8 bin Amerikalı öldü. Şayet Amerikan silahlı güçleri bugün, bu ince tezgâha getirilirse, 70 yıldan fazla sürecek savaşı düşünün.

Savaşın masrafı tahayyül bile edilemez. İktisatçı Joseph E. Stiglitz ve Linda Bilmes’e göre sadece Irak, 3.5 trilyon dolara malolacak. Bu masraflar ve son yıllarda bütçe açığına sebeb olan harcamalar, New York Times’ın Şubat ayındaki bütçe analizine göre, Obama veya halefine, içeriye yönelik bir inisiyatif geliştirmesine neredeyse fırsat vermeyecek.” Uzun Savaşın süregiden bütçe açığı, genç neslin gelecekteki kaynaklarını da yağmalayacak.

“Uzun Savaş” kavramı, 2005 yılında emekl olanABD Müşterek Komutanlarının başı Gen Richard Myers ve şu anki ABD Merkez Komutanı olan Gen. P. Abizaid tarafından, ilk defa 2004 yılında, Amerika’nın11 Eylül ötesi çatışmalarına uygulandı.

Ordunun, Gen. David Petraus ve Uzun Savaş doktrinine destek verenlerin, üst düzey kontr-direniş danışmanlarından biri olan David Kilcullen’a göre, kavram, Pentagon dip katlarında penceresiz ofislerde, “milletin uzun vadeli askerî plânı- 2006- Dört Yıllık Savunmanın Yeniden Gözden Geçirilmesi” görüşü çerçevesinde, başarıyla lobi faaliyetlerinde bulunan küçük bir grup tarafından geliştirildi. Başkan George W. Bush 2006 yılındaki Birlik mesajında, “bizim neslimiz, belirlenmiş bir düşmana karşı uzun bir savaşın içindedir” diyerek, bu kavramı ilan etti.
Kavram çabucak güven kazandı. Washington Post’un muhabiri-sonra yazar oldu- Thomas E. Rick, 2009’da Irak üzerine yazdığı kitabında “Uzun Savaş”ı, son söz başlığı olarak kullandı. Rick, ABD’nin Irak savaşında, daha yolun yarısında olduğunu, önceden söyledi.

Kavram sessizce yasal dile yerleşti. Federal Temyiz Mahkemesi Hâkimi Janice Rogers Brown, Amerikan sağının bir sevgilisidir, son bir temyiz duruşmasında,“daimî tutukluluk yönünde karar verdi.” Böyle bir karara varmasını şöyle savundu: Aksi takdirde“bir uzun savaşla ilgili başarılı her bir kampanya, ilk çatışmalarda yakalanmış Taliban savaşçılarının, zorunlu olarak serbest bırakılmasına yol açacaktır.”

Savunma analistleri arasında, Andrew J. Bacevich, eski bir Vietnam gazisi ve Uzun Savaş doktrininin önde gelen eleştirmenlerinden biridir. Boston üniversitesinde katıldığı konuşmalarda, bu kavramın kökenini eleştirerek, onu hazırlayanları; şayet kamuoyu bütün olanları dikkate alacak olursa, kamuoyu fikrini yönlendirecek bir şey gibi gören, bir “küçük, kendi kendini sürekli devam ettiren, kendini meshedmiş uzmanlar grubu” olarak anlatmaktadır.

Uzun Savaş canlı bir kavram olduğu hâlde, Şubat ayında ABD Savunma Bakanı Robert M. Gates tarafından açılan; 2010-Dört Yıllık Savunmanın Yeniden Gözden Geçirilmesi” kapsamında yer verilmeyen bir kavramdır. Bir yorumcu, bu toplantıda yaşananları şöyle not etti: Yeniden gözden geçirme “ gelecekteki savaşlarımız hakkında düşünmekten önce, mevcut savaşlarımız düşünelim” sözünün söylenmesiyle, son noktayı koymuş görünüyor.

Halen, herbiri ötekinden kirli ve sonu olmayan kanlı savaşlar yapıyoruz. Irak konusu üzerindeki politik bölünmeler, 2012’de bu ülkedeki ABD askerlerinin tamamıyla geri çekilmesi takvimini rayından çıkarmakla tehdit etti.

Irak’taki asker sayısı düşerken, Afganistan’dakiler 100 bine çıktı. Afganistan özel temsilcisi Richard C. Holbrooke’un meşhur “asker sayısının arttığını gördüğümüzde” başarıyı bileceğiz, sözünü söylemektedir. Afgan savaşı, El-Kaide’yi, ABD istihbarat yetkililerinin, ordusuyla örtülü işbirliği içinde olduğu Pakistan’a götürdü. Sonunda özel birliklerimiz, Yemen’de örtülü operasyonlara başladı.

Bu asla son bulmaz. Kraliyet Koleji’nden (King’s College) İngiliz güvenlik uzmanı Peter Neumann, sivil özgürlük yasalarının güvenli limanına sığınan yeraltındaki teröristlerden dolayı Avrupa, küresel cihadın “sinir ucu”dur, ifadesini kullandı. Bu durum, NATO’nun Avrupa’yı işgal edeceği anlamına gelir mi?

Şimdi, Uzun Savaş stratejisini mercek altına almanın, onu kongre oturumlarının odak noktasına getirmenin ve medya önünde ciddî olarak gözden geçirmenin zamanıdır. Amerikan halkı, gelecekleri ve büyüyen çocuklarını etkileyecek bu strateji oluşturma hakkında bir ses beklemeyi hak ediyor: Ortada kamuoyunu ilgilendiren, en azından üç önemli soru var. Bunlar:

* Uzun Savaş stratejisinin, ABD’nin şu ânki politikasındaki rolü nedir? Pentagon veya başkan, bu tür savaş yapma kararlarını tartışmadan ve kongrede onaylamadan empoze edebilir mi?

* Uzun Savaş’ın düşmanı tam olarak kim? El-Kaide’nin(veya” İslâmî Köktendincilik”), tıpkı “uluslararası komünist tezgâhındaki” gibi, tek taraflı düşman olarak ümit edilmesi düşünülebilir mi? Bir Uzun Savaş, Avrupa’dan Güney Asya’ya, merkezî bir yapıda olmayan (kendinden zuhur anlayışı çerçevesinde örgütlenmiş) her gruba karşı, sadece bir yetkiyle çerçevelenmiş bir savaş olabilir mi?

*Bütün bunlarla beraber, Amerikan halkının vergileri, Amerikalıların hayatları ve Amerika’nın dünyadaki saygınlığı bakımından bir “Uzun Savaş”ın maliyeti ne olacak? Sürdürülebilir mi? Öyle değilse, alternatifleriniz neler?


ABD Başkanı Obama, kavramın kamuoyunda açıkça tartışılmadığı gerekçesiyle Uzun Savaş doktrinini benimsemediğini ima yollu olarak gösterdi. Kore tarzı bir işgalle sonuçlanarak, savaşın devam edeceğini öngören Rick gibilerinden farklı olarak Obama, 2012 itibarıyla Irak’taki bütün ABD askerlerinin geri çekileceği sözünü verdi. Obama, belirsiz bir zafer kazanana kadar orada kalmamızı talep edenlere karşılık, Afganistan’daki ABD askerlerinin 2011 yılı yaz ayları itibarıyla geri çekileceğini sözünü de vermektedir. Obama, West Poin askerî kolejinde okuyan öğrencilere hitaben “ Afganistan’da savaşan askerlerimiz açıkta bırakılamaz, çünkü en çok ilgilendiğim şey, milletimizin inşâ edilmesidir.” Dedi.

Soğuk Savaş’ın sonunda meydana gelen boşluğu doldurmayı amaçlayan Uzun Savaş, Yeni muhafazakârların ve Pentagon’daki bazılarının bu naif umutlarıdır. Onlar, Uzun Savaş doktrini çerçevesinde, Irak’ta kalıcı üsler kurulması talebinde bulunarak, Obama’ya tuzak kurmayı deneyecekler. Afganistan’dan çekilmenin yavaşlaması, Pakistan’daki gizli operasyonların savunulmasına azar azar da olsa destek veriyor. Obama, şiddetin patladığı bu yerden, vaktinden önce çekilme suçlanacak. Hazır durum istikrarlı iken, Obama’ya tavsiye edilecek, çünkü botlarımızı zeminde muhafaza ediyoruz. Sonu gelmez savaşlarda bulunmayarak, dolarlarımızın harcanmasını muhafaza edeceğiz.

Gelecek, savaş için tasarlanmadan önce, tabanda yeralan meseleler şimdi tartışılmalıdır.

*Tom Hayden, eski bir Kaliforniya Eyaleti senatörüdür ve Scripps College’de, Uzun Savaş üzerine ders vermektedir. Hayden, ”Uzun 60’lar: 1960’lardan Barack Obama’ya- The Long Sixties: From 1960 to Barack Obama” kitabının yazarıdır.

Bu makale Fazıl Duygun tarafından timeturk.com için tercüme edilmiştir.

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara