Burka yasağı 'entegrasyon' sağlayacak mı?
Avrupa'nın Müslüman göçmenlerle yaşadığı entegrasyon sorununu, burkayı yasaklayıp onları iyice dışlayarak çözmeye kalkışması abes.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-08 09:39:00
Birçok komşusu gibi Belçika da dikkate değer bir Müslüman nüfusa sahip. Belçika da komşuları gibi, Müslüman göçmenleri entegre etmek açısından iyi iş çıkaramadı.
Ciddi ve karmaşık bir sorun bu. Fakat hükümetlerin genelde verdiği yanıt, göçmenlere veya bir bütün olarak Müslümanlara bağnazca yaklaşmak oluyor; bu da Müslüman toplumunun inançsız üyelerini bile daha fazla yabancılaştırıyor.
Belçika’nın burka yasağı iyi bir örnek. Bazı destekçileri suç karşıtı bir önlem alındığını savunsa da baş destekçi milletvekili Daniel Bacquelaine bunu kültürel bir savaş olarak tanımlamakta tereddüt etmedi: “Burka, temel ve evrensel değerlere aykırı olan bir dizi değerin tasdik edilmesidir.” Benzer bir yasağı teşvik eden Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de anlayışsız. Sarkozy, “Burkanın Fransa’da yeri yok” diyor. Köktenci Müslüman yöneticiler sevinmiştir: Artık Hıristiyan veya Yahudi azınlığa sahip ülkeler rahibe hayatını veya kippayı yasakladığında, Paris şikâyet edemeyecek.
Burka karşıtı dava Avrupa’yı silip süpürüyor. İtalya ve Hollanda da yasak getirmeyi düşünüyor. Fakat bu önlemler fiilen varolmayan hedeflere yönelik. Bacquelaine, Belçika’da bir-iki yüz kadının yüzlerinin tümünü örttüğünü tahmin ediyor. Fransa’da da bir araştırmaya göre, 5 milyonluk Müslüman nüfus içinde 1900 kadın burka giyiyor. Bunun suç unsuru veya kültürel tehdit oluşturduğu fikri aptalca. Kadın haklarını savunduklarını söyleyenler de işi tersten anlıyor: Zira ifade özgürlüğünü ve dini özgürlükleri ihlal ediyor, bizzat endişe duyduklarını söyledikleri sorunu kızıştırıyorlar. Avrupa’daki Müslümanlar kalıcı. Geleneklerini, giysilerini veya ibadet yerlerini yasaklamak onları daha Avrupalı yapmayacak.
Bu tavır olsa olsa Avrupa’yı daha az özgür hale getirir.
The Washington Post - Başyazı, 1 Mayıs 2010
Tercüme: Radikal
Haber Ara