"Sağlık Bakanlığı dedektif gibi"
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, ''Herhangi bir diziye ceza vermemiz o dizinin reytinginin artırılması amacıyla yapılacak tartışmaya alet edilen bir şeye dönüşüyor'' dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-06 17:46:00
Dursun, ''Üst kurulda 'Acaba ceza verelim mi, vermeyelim mi diye sizi en çok meşgul eden televizyon dizisi hangisi?'' sorusu üzerine ''Öyle bizi meşgul eden bir dizi yok. Bir rapor geliyorsa ihlalle ilgili o rapor tartışılıyor'' yanıtını verdi.
RTÜK Başkanı Dursun, ''Mesela Aşk-ı Memnu bu sezon bitiyor, seviniyor musunuz?'' sorusu üzerine de ''Öyle 'Aşk-ı Memnu'ya çok ceza vermiş değiliz. Sanıyorum 1 veya 2 kez mi ceza verdik'' dedi.
Dursun, şöyle devam etti:
''Bir de şöyle kullanılıyor gibi geliyor bana, herhangi bir diziye ceza vermemiz o dizinin reytinginin artırılması amacıyla yapılacak tartışmaya alet edilen bir şeye dönüşüyor. Yani Aşk-ı Memnu söz konusu olduğu için söylüyorum, üzerine herhangi bir şey yoksa nasıl konuşacaksınız? Bir şey konuşamıyorsunuz. Ama RTÜK ceza vermişse RTÜK'ün ceza vermesini fırsat bilip haber yapabiliyorsunuz, konuşabiliyorsunuz, tartışabiliyorsunuz ve bu Aşk-ı Memnu'nun reytingini artıran bir unsur oluyor.''
''RTÜK'ün sansürüne takılan video klip yayınlanmadı'' diye bazı haberler çıktığının anımsatılması üzerine de Dursun, ''Tanıtımın yöntemi oluyor. Sansür yapmıyoruz ama şu var tabii ki Türkiye'deki dizilerin hem içerik, hem de teknik olarak kalitesi yüksektir. Bunu da kabul etmek lazım. Öncekilerle de kıyaslandığı zaman da kalite katılmış bulunuyor. 39 ülkede Türk dizileri izleniyor'' diye konuştu.
Dizi sürelerinin uzun olduğu yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine de Dursun, ''İstanbul'da da sormuşlardı söyledim, televizyonların kendileri centilmenlik anlaşmasıyla kısaltabilirler ama rekabet ortamında biri 80 yapıyorsa diğeri 90 yapıyor, 110 yapıyor. RTÜK, bu konuda ne yapabilir diye bir çalışma yaptırmadım. Şunu söyleyebiliriz, 'Diziler en fazla 60 dakika olabilir' bunun hukuksal dayanağı olması lazım. O zaman yayıncının editoryal bağımsızlığına müdahale edilmiş gibi olur'' dedi.
-SİİRT'TEKİ CİNSEL İSTİSMAR İDDİASI-
RTÜK Başkanı Dursun, Siirt'teki cinsel istismar iddiasıyla ilgili soru üzerine de mahkemenin bu konuyla ilgili yayın yasağı koyduğunu hatırlattı.
Mahkeme kararını yorumlamasının sağlıklı olmayacağını ifade eden Dursun, yayın kuruluşları mahkeme kararlarına uymazlarsa devreye girdiklerini söyledi.
Dursun, ''Basın özgürlüğü denilen özgürlük sınırsız değildir. Buradaki mahkeme kararı gibi yasaklamaya yönelik kararlar sürekliliği olan şeyler değil geçici tedbirlerdir. Dolayısıyla bunları basın özgürlüğüne karşı uygulamalar gibi görmüyorum'' dedi.
Davut Dursun, şöyle devam etti:
''Şöyle de yorumlayabilirsiniz, bu tür konuları haber, tartışma konusu yapmak, bu tür olağanüstü hususları tartışa tartışa normalleştirme gibi bir sonuç da yaratıyor. Yani sıradanlaşıyor, normalleşiyor, artık eskisi gibi kaçınılması gerekli olan bir davranış olma özelliğini kaybediyor. Burada şunu tartışmayalım isterseniz, mahkeme bir yerde bir karar vermişse artık mahkemenin verdiği karara uymamız söz konusudur. Bu işlerde görevimiz yayın kuruluşlarının uyup uymadığını denetlemektir.''
Dursun, yayın yasağına uyulup uyulmadığının sorusuna ''Genel olarak uyulduğunu sanıyorum. Uyulmaması durumunda arkadaşları uyarmıştım, önüme henüz gelen dosya yok'' yanıtını verdi.
-SİGARA SAHNELERİ-
Dursun, televizyon ekranlarındaki dizi ve sinema filmlerinde sigara içilen sahnelerin buzlanmasına ilişkin soru üzerine, RTÜK'ün 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun'un 3. maddesi uyarınca tütün ve ürünlerinin kullanıldığı sahneleri yayımlayan yayın kuruluşlarına müeyyide uyguladığını anımsattı.
Yayın kuruluşlarının üst kurulun kendileriyle ilgili aldığı kararların iptal edilmesi talebiyle dava açtığını, davalar sonucunda birbirinden farklı mahkeme kararları ortaya çıktığını belirten Dursun, Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesinin ''programın yapım tarihini'' esas aldığını, Ankara 9. Sulh Ceza ve Ankara 7. Ağır Ceza mahkemelerinin ise Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesinden farklı kararlara hükmettiğini hatırlattı.
RTÜK'ün aynı konuyla ilgili farklı mahkeme kararlarını göz önünde bulundurarak Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi kararının Yargıtay tarafından kanun yararına bozulması için Adalet Bakanlığına başvurduğunu kaydeden Dursun, ''Konuyla ilgilenen bakanlıktaki hakim arkadaş genel müdüre bu konuyla ilgili bilgi verdiğini ve Yargıtaya gidilmesi gerektiğini düşündüğünü ifade etmiş ama henüz neticelenmiş değil'' diye konuştu.
Alınacak kararın üst kurulun bu konuda vereceği kararlarda önünü açacağını ifade eden Dursun, ''Çünkü bizim önümüze geldiğinde hangi mahkemenin kararına uygun hareket etmek gerekir diye belirsizlik ortaya çıkıyor'' dedi.
Kanunda, ''Bu yasanın yayımı tarihinden önceki yapımlarda hükümler uygulanır'' diye bir hükmün bulunmadığına dikkati çeken Dursun, onun için kanunun yayımı tarihinden önce çekilmiş bir film olsa dahi sigara sahnesi buzlanmadan yayınlanması halinde ceza verdiklerini kaydetti.
Dursun, ''Sigara sahnelerinin buzlanmasının eski, klasikleşmiş filmlerin bütünlüğünü bozuyor şeklinde eleştiriler yer almıştı. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki sorusu üzerine şunları söyledi:
''Yasayı uygulamaya başladığımızda uzun dönem muhalefet etmiştim, özellikle yasanın çıktığı tarihten önce çıkmış, eski prodüksiyonlarda böyle bir şeyi aramanın doğru olmadığına ilişkin. Ama Sağlık Bakanlığı o kadar ısrarla bunun uygulanmasını talep ediyor ki önce üretilmiş olsa da sonra üretilmiş olsa da burada ayrımın söz konusu olmadığını söylüyor. Doğru aslında yasa ayrım da yapmıyor, tavizsiz uygulanması gerektiğini Sağlık Bakanlığı savunuyor.''
Dursun, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile bu konuda özel görüşmesi olup olmadığının sorulması üzerine de ''Hayır. Ama onların bu nitelikteki ihlallerine ilişkin şikayetleri her gün geliyor. İlgili daire başkanı arkadaşım söyledi, bu nitelikteki raporların yüzde 90'ı Sağlık Bakanlığından gelen şikayetlerdir'' dedi.
RTÜK Başkanı Dursun, ''Sağlık Bakanlığı adeta böyle dedektif gibi çalışıyor, hangi filmde, hangi programda sigara görüntülerinin olduğunu tespit ediyor, buraya bildiriyor ve sonucun ne olduğunu da buraya bildiriyor, takip ediyor. Son derece tavizsiz şekilde bunu yapıyor'' diye konuştu.
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl'le de bu konuda görüştüğünü ifade eden Dursun, Erdöl'ün de ''Hayır bu konuda hiçbir taviz veremeyiz, bunu başarıyla uygulamak için bu tür sıkıntılara katlanmamız gerekir'' karşılığını verdiğini söyledi.
Dursun, ''Nispeten ben de onun bu yaklaşımını kendisi açısından doğru buluyorum ama bunun yayıncılık sektöründe yarattığı bazı sıkıntılar var, bunu da görmek gerekir. 1940'da, 50'de, 60'ta üretilen bir filmde 2000 yıllarında çıkmış bir yasanın şartını arıyoruz. Burada çelişki oluşuyor. Buzlamalar, sahnelerde böyle bir hoş olmayan görüntülere yol açıyor, bazen çiçek koydular, ben de 'Buzlama olacağına çiçek olması daha hoş olur' demiştim'' diye konuştu.
Yasayı çıkaranın Sağlık Bakanlığı olduğunu belirten Dursun, ''Yasanın sahibi Sağlık Bakanlığı olunca bize sadece uygulamak düşüyor. Bu konuda nasıl makul bir yol bulunacak onu da doğrusu tam bilmiyorum'' dedi.
RTÜK tarafından, 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun çıkarıldığından bu yana yayın kuruluşlarına toplam 3 milyon 913 bin TL idari para cezası uygulandığı, bu kararların bir kısmının yargıya intikal ettiği bildirildi.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara