'Size Kürt diyenin kendisi Kürt'tür!
Eski bir CHP milletvekili Necmeddin Sahir Sılan’ın hazırladığı ‘Doğu Raporu’, dönemin siyaset anlayışını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-04-27 12:46:00
Tarih Vakfı’nın “Doğu Sorunu” Necmeddin Sahir Sılan Raporları adıyla yayımladığı kitap, 1939-1953 yılları arasında 9’u CHP ve 4’ü DP’ye sunulan 13 raporun derlemesinden oluşuyor. 560 sayfalık kitaptaki raporlarda halkın durumunu anlatan milletvekili Sılan, Kürtçe yerine ‘Dağ Türkçesi’ diyor. Raporlarını dikkate almayan ve Doğu’daki vatandaşlar için, ‘Sizin Kürtler mi ölsünler!’ diyebilen partisine de zehir zemberek bir mektup yazan Sahir Sılan, daha sonra DP’ye geçerek raporlarına devam ediyor.
KÜRT KÖYLÜLERİN BÜYÜK DERDİ
1945’te seçim bölgesi Tunceli’ye giden Sahir Sılan, karşılaştığı iki çocuk ve iki kadının ‘Efendi sizinle konuşacağız diye’ önüne çıktıklarını anlatıyor. Kitabın 349. sayfasında Emine Gök isimli kadın derdini şu cümlelerle anlatıyor; “Efendi kimle karşılaşsak bize Kürt diyorlar. Hangi milletten olduğumuzu bir türlü öğrenemedik, Kürt olsak sizinle Türkçe konuşur muyuz? Bize Kürt diye zulüm yapıyorlar” Sılan ise kadına verdiği tepki ile dönemin iktidarının halka bakış açısını da şöyle ortaya koyuyor; “Bayan sizlere Kürt diyenlerin kendileri Kürt’türler. Üzülmeyin insanlar yekdiğerine kızdığı zaman ağzına gelen manasız sözleri fırlatır. Siz asil ve temiz Türk’sünüz.”
CHP’NİN YAKLAŞIMI SAMİMİ DEĞİL
CHP’ye 9 Doğu Raporu sunan Necmeddin Sahir Sılan, çalışmalarının ve soru önergelerinin yanlış anlamalara yol açtığını ve ciddiye alınmadığını öne sürerek partisinden istifa ediyor. Verdiği bir soru önergesine karşılık Meclis Gurup Başkanvekilliği’nin kendisine ‘Sen bu Kürtler’in işleri ile uğraşma’ dediğini belirtiyor. Ayrıca bir bakanın da ‘Sizin Kürtler mi ölsünler!’ dediğini aktarıyor. Bu sözlerin parti program ve tüzüğündeki hükümlerin uygulanışındaki samimiyetsizliği ortaya koyduğunu belirten Sahir Sılan, “Parti idaresini elinde tutan bazı arkadaşların aynı görüş ve düşüncelere sahip olduğu ve vatan sınırları içinde yaşayan yurttaşların doğuş yerlerine göre vasıflandırmak suretiyle anıldığı, rencide edildiği ve kırıldığı da bir vakadır” ifadelerini kullanıyor.
iRTiCA O ZAMAN DA VARMIŞ!
Necmeddin Sahir Sılan, CHP’nin dini hassasiyet konusunda uygulamaları için ‘Dini telakkilerin ve itikadların irticai zihniyetle tasvih olunduğu bir vakıadır’ diyor. Dini fikirlerin devlet ve dünya işlerinden ve siyasetten ayrı tutulması hakkındaki hükümlere göre imam ve hatip yetiştirilmesi konusunda verilen kanun teklifine başbakanın “Ben bu işe bal gibi, seçimleri kazanmak için razı oluyorum” sözlerini ise kötü zihniyetin ve asıl parti içinde görülen irticai hareketin ve samimiyetsizliğin başka bir örneği olarak yorumluyor.
Serbest ÖZDEN / İSTANBUL
Haber Ara