'Türkiye, İslam ümmetinin umudu'

Türkiye’nin İslâm dünyası için büyük bir ümit olmaya başladığını söyleyen Gazze İslâm Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Cemal El Hüdari, “Türkiye dünyaya bir örnek teşkil ediyor. Başta Filistin olmak üzere, Türkiye şu anda ümmetin umududur.

Sayın Erdoğan, ümit oldu. Biz onu gerçekten çok seviyoruz. Türkiye’yi seviyoruz” dedi. İsrail saldırısından sonra birçok ülkenin milyarlarca dolarlık yardım sözü verdiğini belirten Hüdari, “Gazze’nin yeniden imarı için söz veren Avrupalıların şu ana kadar hiçbiri sözünü yerine getirmedi. Türkiye’den gelen yardımlar ise yaralarımızı sarıyor” diye konuştu.

Başbakanlık Resmi Konutu’nda düzenlenen törenle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a fahri doktora ünvanı veren Gazze İslam Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Cemal El Hüdari ile Üniversite Rektörü Dr. Kamalain K. Shaath Vakit’e konuştular.

Türkiye’nin İslam dünyası için çok önemli olduğunu belirten Cemal El Hüdari, önemli mesajlar verdi. Türkiye’nin İslam dünyasındaki öneminin altını ısrarla çizen Hüdari ile Gazze’deki eğitim faaliyetleri, insani yardım faaliyetleri, Filistin ticareti ile Mayıs ayında Gazze’ye hareket edecek olan gemi filosunu konuştuk. Türkiye’nin dünya için büyük bir örnek teşkil ettiğini kaydeden Hüdari, Gazze’ye gidecek olan gemi filosunun şimdiden büyük bir başarıya imza attığını ve dünyanın dört bir yanında yıllardır Gazze’de uygulanan insanlık dışı ambargonun konuşulmasını sağladığını söyledi. İşte Gazze İslam Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Cemal El Hüdari ile Üniversite Rektörü Dr. Kamalain K. Shaath’ın sorularımıza verdiği cevaplar:

BOMBA VE AMBARGOYA EĞİTİMLE KARŞILIK VERİYORUZ

- Gazze Üniversitesi’nden başlayalım. Son saldırıdan sonra üniversitede eğitim aksadı mı?

- Hüdari: Gazze İslam Üniversitesi 32 yıldan bu yana aralıksız eğitim hizmeti vermektedir. Ambargo, bombardıman ile kurşunların sesi ve tehdidi altında eğitim ve bilime gönül vermiş binlerce öğrencimizle başarılara imza atarak yolumuza devam ediyoruz. Biz işgale ve bombardımana çok çalışmakla karşılık verdik.

Bu şekilde iki defa İslam Kalkınma Bankası’ndan üstün başarı ödülü kazandık. Gazze İslam Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, İslam Bankası’na üye bütün İslam ülkeleri üniversiteleri arasında en iyi bilimsel çalışma yapan üniversite olarak ödülünü aldı. Bizim işgale verdiğimiz en büyük karşılık daha fazla çalışmaktır.

BİLİMSEL KONFERANSLARI İNTERNET ÜZERİNDEN YAPIYORUZ

- Kamalain K. Shaath bey, rektör olarak siz nasıl
yorumluyorsunuz?

Shaath: Gazze İslam Üniversitesi’nin altında bulunduğu şartlar o kadar zor ki... Bizim bir kararımız var; ne olursa olsun biz bu işi başarılı bir şekilde yapacağız. Bilimsel konferanslar yapmamız kaçınılmazdır. Bu konferanslara yurt dışından çeşitli bilim adamlarının katılması lazım ama bu bizim için çok zor. Biz ise bu açığı internet üzerinden video konferans yöntemiyle gidermeye çalışıyoruz. Akademisyenlerimizin kendilerini geliştirmek için yurt dışına çıkıp kendileri eğitim almaları gerekiyor. Her yıl en az 20 kişiyi yurt dışına çıkartmamız gerekiyor. Fakat bu sayının ancak yüzde 25’ini çıkartabiliyoruz. Teçhizatlar hiç de kolay girmiyor Gazze’ye. Biz çok ama çok anormal şartlar altında çalışıyoruz. Çalışma şartlarımız dünyanın hiçbir ülkesiyle kıyaslanamayacak kadar anormaldir. Allah’a çok şükür bizim imanımız ve irademiz var. Öğrencilerimizin azmi var.

EN BÜYÜK YATIRIMIMIZ VE GELİR KAYNAĞIMIZ İNSANDIR

- Peki, bu kadar zor şartlar altında nasıl başarılı olabiliyorsunuz? Her an bir bomba patlıyor ve ekonomik sıkıntılar had safhada...

Shaath: Her şeyden önce bunun arkasındaki en büyük güç Allah’a olan tevekkülümüzdür. Çok açık bir vizyonumuz var, yani ne istediğimizi iyi biliyoruz. İstediğimize ulaşmanın yolunu da iyi biliyoruz. Filistin halkı olarak tek gelir kaynağımız insandır. En pahalı ve en kıymetli değerimiz insandır. En iyi yatırım ise eğitim yatırımıdır. Bu başarının arkasında sürekli ve toplu bir çalışma var. Tabii üniversitemizin idari yönetiminin de büyük başarısı var, ancak bundan öncelikli olarak hepimizin kardeş olduğu ve kanunlar karşısında eşit olduğu gerçeği vardır. Öğrencilerimiz arasında hiçbir ayrıcalık yoktur. Kim ne verirse onun karşılığını alır. Başarı ve üstünlük bu şekilde elde edilir.

ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 62’Sİ KIZ

- Shaath bey, Gazze İslam Üniversitesi’nde öğrenci profiliniz ne?

Shaath: Kız öğrencilerimizin oranı yüzde 62, erkek öğrencilerimiz ise yüzde 38’dir. Yaklaşık 30 bin öğrencimiz var. Bu öğrencilerimiz 10 fakültemizde eğitim alıyorlar. Tıp Fakültesi, Fen Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik, Bilgi İşlem Teknolojileri Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Edebiyat Fakültesi, Ticaret ve İktisat, Hukuk Fakültesi, Kanun ve Şeriat Fakültesi ve İlahiyat Fakültemiz var. Bin 400 yüksek lisans öğrencimiz var. Üniversitemiz kurulduğu günden bu yana hiçbir normal gün yaşamamıştır. Bu kadar zor şartlar altında olmamıza rağmen defalarca uluslararası ödüller kazandık. Biz topluma hizmet ediyoruz. Aynı zamanda toplumun değişik katmanlarında çeşitli kurslarla halka hizmet veriyoruz. Fen Bilimleri Fakültesi iki defa İslam Kalkınma Bankası’ndan ödül kazandı. Yine bu sene İsrail saldırısında yıkılan Mühendislik Fakültemizden Prof. Dr. Muhammed Cebed Fizik ve Optik bilimlerindeki çalışmalarından dolayı İtalya Galileo ödülünü kazandı.

TÜCCARLARIN MALLARI KONTEYNERLERDE ÇÜRÜTÜLÜYOR

- Cemal Bey, siz aynı zamanda Ambargoyu Kaldırma Komitesi başkanısınız. Ambargoyu belli bir ölçüde delebildiniz mi? Mesela Filistin ithalat yapabiliyor mu?

Hüdari: Ambargoyu her alanda devam ettirmek istiyorlar. İsrail en acımasız bir şekilde bunu yapıyor. Yurt dışından satın alınan mallar limanlarda çürüyor. Üç sene önce giyecek, ayakkabı ve günlük mallar limanlarda çürümeye terk edilmiş. Bunlar tüccarların satmak için getirdikleri mallardır. Bunlardan bazıları fabrikaların çalışması için alınan sanayi malzemeleridir.

Ancak Filistin’deki fabrikaların çalışması için İsrail izin vermiyor. Yine yapı ve hammaddenin gelmesini engelliyor. 140 binden fazla işçimiz işsiz şu anda. Çünkü fabrikalar çalışmıyor. İsrail, insanları en kötü bir şekilde etkileyebilecek kararlar alıyor ve sürekli bunun yollarını arıyor. “Nasıl daha çok zarar verebilirim” mantığıyla hareket ediyorlar. Şu anda 4 bin sınıf malzemenin Gazze’ye girişini engellemeye çalışıyorlar. Gazze’ye girmesine izin verdikleri malzemeler ise 80 sınıftan ibarettir ki bunlar da çok az miktarda oluyor.

Yardım kuruluşlarınız bize hayat oldu

Hüdari:Bakın Türkiye’den gelen her yardım kuruluşunun Gazze’de bürosu var. Yaptıkları işin takipçisidirler. İHH İnsani Yardım Vakfı, Yardımeli Derneği, Deniz Feneri Derneği ve Cansuyu Derneği isimlerini hatırlayabildiklerim bunlar. Hepsinin Gazze’ye çok ciddi emekleri ve katkıları oldu. Mesela Yardımeli Derneği’nin Kardeş Aile Projesi muhteşem bir organizasyon. Önderlik yapan çok güçlü bir projedir. Özellikle Filistinli öğrencilere ciddi katkıları oluyor. Yardımeli Derneği 900 öğrencimize burs veriyor. İhtiyaç sahibi aileleri her yönüyle sahipleniyorlar. Kardeş Aile Projesi ile 3 bin aileye yardım ediyor. Gazze Üniversitesi’ne iki adet bilgisayar laboratuvarı kurdu. Yine İHH neredeyse Gazze’deki bütün yetimlerin bakımını üstlenmiş durumda. İHH, evleri yıkılmış olanlara ev yapmaya çalışıyor. Yine birçok meslek ve iş edindirme kursuyla onlarca Gazzeliye büyük yardımlar yaptı. Deniz Feneri 200 öğrencimize burs verdi, iki laboratuvar açtılar, Cansuyu Derneği ise 540 öğrenciye burs vereceğini taahhüt etti.

Gemiler daha yola çıkmadan amacına ulaştı

- Yakında Türkiye’den Gazze’ye yaklaşık 10 gemi hareket edecek. 40 ülkeden destek bulan bu gemiler Filistin için ne anlam ifade ediyor?

Hüdari: Filistin için yapılacak olan her türlü dayanışma çok önemlidir. Daha önce de Özgür Gazze Projesi çerçevesinde gemilerle 4 defa Gazze’ye gelindi. Ancak bu seferki çok farklı ve çok önemlidir. İHH’nın öncülüğünde yapılacak olan organizasyon uluslararası gündemde ciddi bir yer tutuyor şu anda. Filistin’e özellikle Gazze’ye yönelik insanlık dışı ambargoyu kırmak için düzenlenen bu proje, bizim için çok büyük bir önem taşıyor. Bu gemilerde olacaklarını ilan eden değişik ülkelerden binlerce insan, daha hareket etmeden amaçlarına ulaştılar.

Şu anda dünyanın birçok yerinde bu gemiler konuşuluyor. Sokaktaki insandan tutun herkes bu insanlık dışı ambargonun gemilerle yerle bir olacağını konuşuyor. İnsanlara bunu söyletmek ve bunu düşündürmek bile başarıdır. Bu başarının zirvesini de gemilerin hareket etmesi oluşturacaktır. Gemiler Gazze’ye yaklaştığında İsrail ne yapacak? Gemileri de abluka altına mı alacak, gemileri mi vuracak ki bu gemilerde 40 ülkeden insanlar olacak.

Onun için işgal güçlerinin en az kaybı bu gemilere izin vermesi ve sağ salim Gazze’ye ulaşmalarını sağlamasıdır. Bu adımla, siz Gazze ile dünya arasında bir su yolu açmış olacaksınız.

AVRUPA, HİÇBİR SÖZÜNDE DURMADI

- Peki, yardımlar sağlıklı bir şekilde ulaşabiliyor mu size?

Hüdari: İsrail saldırısından sonra birçok ülke milyarlarca dolarlık yardım sözü verdi. Gazze’nin yeniden imarı için birçok söz verildi, ancak şu ana kadar hiçbir söz yerine getirilmedi.

SAYIN ERDOĞAN’I ÇOK SEVİYORUZ

- Bunların çoğu Avrupa ülkesi mi?

Hüdari: Evet, Avrupa ülkeleri sözlerini yerine getirmediler. Defalarca destek istedik, hep söz verdiler. Ama en büyük destek Türkiye’den geldi. Türkiye’den gelen gıda, tarım, sanayi, kardeş aile ve üniversitelere yönelik projeleri bizim için yol gösterici oldu. Birçok sivil toplum kuruluşu bize sahip çıkarak acımızı paylaştı. Türkiye’den gelen yardımların hepsi yerine ulaşıyor. Okul oluyor, üniversite oluyor, laboratuvar oluyor ve Gazze’de hayat oluyor yardımlarınız. Türkiye’ye çok teşekkür ederiz. Sayın Abdullah Gül’e, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, sivil toplum kuruluşlarına çok teşekkür ediyoruz. Türk halkının her ferdine saygı ve şükranlarımızı iletmek istiyorum. Türkiye dünyaya bir örnek teşkil ediyor. Türkiye 7’den 70’e Filistin’e yardım ediyor. Başta Filistin olmak üzere Türkiye şu anda ümmetin umududur. Sayın Erdoğan ümit oldu. Biz onu gerçekten çok seviyoruz. Türkiye’yi seviyoruz.

Vakit