Numan Kurtulmuş, Çankaya'ya çıktı

Anayasa değişikliğinin referanduma gitmesi halinde madde madde veya gruplandırılarak halkın oyuna sunulması teklifini Cumhurbaşkanı Gül'e de aktardıklarını belirten Kurtulmuş, anayasa değişikliği sürecinin iktidar ve anamuhalefet partilerinin toplumsal kamplaşmaya dönüştürmemesi konusunda da uyarılarda bulundu.

Saadet Partisi Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, anayasa değişikliğine ilişkin görüş ve tekliflerini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e sundu. Anayasa değişikliğinin referanduma gitmesi halinde madde madde veya gruplandırılarak halkın oyuna sunulması teklifini Cumhurbaşkanı Gül'e de aktardıklarını belirten Kurtulmuş, anayasa değişikliği sürecinin iktidar ve anamuhalefet partilerinin toplumsal kamplaşmaya dönüştürmemesi konusunda da uyarılarda bulundu.

Görüşmenin ardından çıkışta basın mensuplarına açıklamada bulunan Numan Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanımıza, Saadet Partisi olarak anayasa değişiklik süreciyle ilgili daha önce hükümete verdiğimiz 'Önce yeni anayasa, topyekün, katılımcı, çoğulcu bir anayasa nasıl yapılır, eğer bu yapılmıyorsa anayasa değişiklik paketinde olması gerekenlere ilişkin görüşlerimizi Sayın Cumhurbaşkanımıza takdim ettik" dedi.

Görüşmede, anayasa değişiklik sürecinin işleyişine ilişkin duydukları ve milletin büyük çoğunluğunun da taşıdığı endişeleri Cumhurbaşkanı Gül'e ifade ettiklerini belirten Kurtulmuş, "Öncelikle başından beri bizim söylediğimiz; anayasalar milletin toplumsal sözleşmesidir. Bir yerde milletin devletle mutabakatıdır. Dolayısıyla anayasaların çok büyük konsensüsle, toplumun bütün kesimlerinin sürece dahil edilmesi, üniversitelerin, siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, herkesin sürece dahil edilmesi, hiç kimsenin 'ben bunu istemiyorum' diyerek, hiç kimsenin 'bu böyle olacaktır' diye dayatmadığı bir sürecin işlemesi gerekir" diye konuştu.

"Öyle görünüyor ki 2010 yılında anayasanın topyekün değiştirilmesi malesef imkanı kalmamıştır" diyen Kurtulmuş, şunları dile getirdi: "Şunu çok açık bir şekilde söylüyorum; önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Türkiye topyekün anayasayı değiştirme durumunda kalacaktır. Bu süreçte, özellikle bizim istediğimizi; bütün siyasi partilerden, iktidar ve muhalefetten, bir gerilim, bir çatışmanın olmamasıdır. Eğer Parlamento'dan bu değişiklik geçerse ne ala, ama geçmezse, referanduma giderse, bu referandum sürecinin her iki tarafın, iktidar ve anamuhalefetin asla bir siyasi parti propagandasına dönüştürmemesi gerekir. Eğer bir kamplaşma olursa, toplumun büyük bir kesimimin kabul etmediği bir anayasa değişikliği ortaya çıkacaktır. Bunun için de daha önce hükümete teklif ettiğimiz, bu anayasa tasarısında Parlamento'dan geçecek olan maddeler oy pusulası haline getirilerek, tek tek ya da gruplandırılarak, hukuk sistemindeki değişiklikler, sendikalar ve çalışma hayatına ilişkin değişiklikler, bireysel özgürlüklere ilişkin değişiklikler gibi ayrı gruplandırılarak, kamuoyuna sunulması gerekir. Seçmenin hangi maddeyi tercih edeceği, hangi maddeye oy vereceğinin sağlanması gerektiğini Sayın Cumhurbaşkanı ile paylaştık. Bazı maddeler belki yüzde 90'la geçer, bazı maddeler geçmez. Zaten demokrasi bu demektir. Halka ne yapılmak istendiği teferruatlı bir şekilde sorulmuş olur"

Kaynak: Milli Gazete