''Kaynaklar tükeniyor, geriye kazanım şart''
Küresel sorunların başında gelen yenilenemez enerji, Bursa'da düzenlenen 8. Kalite ve Başarı Sempozyumu'nda masaya yatırıldı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-04-16 14:57:00
Sempozyumun açılışında konuşan Vali Yardımcısı Ali Kemal Başar, küresel ısınmanın etkisi ile iklimlerin değiştiğini, susuzluk ve kuraklıklarla karşı karşıya kalındığını dile getirdi. Başar, "Güçlü ekonomiler çökmekte, devletler dahi iflasın eşiğine gelmekteler. Ama bunun yanı sıra çok hızlı gelişen teknoloji, ulaşım ve iletişim sayesinde dünya küçülüyor ve ülkeler birbirine yaklaşıyor. Bilgi paylaşımı sınır tanımıyor. Bu durum ülkeler arasında kıyasıya bir rekabeti de beraberinde getirmekte. Gelecek 10 yıl içinde ekonomisi gelişmiş dünyanın ilk 10, sonraki 10 yıl içinde ise ilk 5 içine girmeye aday olan Türkiye'nin diğer ülkelerle rekabet edebilmesinin ön önemli yollarından birisi de toplam kalite yönetimi olduğunu buradan ifade etmek istiyorum." şeklinde konuştu.
KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Kaylan da mükemmellik kültürünü yaşam biçimine dönüştürerek, ülkenin rekabet gücünün ve refah düzeyinin yükseltilmesine katkıda bulunmayı misyon edindiklerini söyledi. Artan nüfus ve yoksulluk, küresel ısınmanın getirdiği iklim değişiklikleri ve tüketilen yaşam kaynaklarının korkutucu tablo oluşturduğuna işaret eden Kaylan, insanların geçmişteki davranış ve alışkanlıklarını aynen devam ettirmesi halinde gelecekte insanlığı zor günlerin beklediğini ifade etti. Kaylan, küreselleşen sorunların başında yenilenemez enerjiye bağımlılık olduğunu belirterek, şöyle konuştu: 'Temiz su kaynakları giderek tükeniyor. Ham maddede sıkıntı yaşanıyor. Atıkların boyutu her geçen gün artıyor. Bunlar tüm dünyanın sorunları. Böyle bir dünya istemiyoruz. O zaman bir şekilde dünya düzenini değiştirmemiz lazım. Reçete basit aslında. Daha az kullanmak, yeniden ve geriye dönüştürerek kullanmak. Kafaları değiştirip bu boyutta düşünmeye başlarsak, muhakkak dünyayı çok daha iyi yerlere taşıyacağız. Yenileşim kaçınılmaz. Toplumumuzun genetik kodunda da aslında yaratıcılık var. Toplum hatta dünya olarak yenileşimi nasıl yöneticeğimizi tam olarak bilmiyoruz. Mutlaka yenileşim yönetimini gerçekleştirmeliyiz.'
UNESCO'nun raporuna göre böyle devam etmesi halinde 2020 yılında, 10 yıl sonra dünya nüfusunun büyük çoğunluğunun, yaklaşık bir buçuk milyar kişinin temiz suya ulaşamayacağına dikkat çeken Kaylan, "Tabii ki böyle bir dünya istemiyoruz, o zaman bir şekilde dünya düzenini değiştirmemiz lazım. Bu kaçınılmaz, çok da kolay; daha az kullanmak, dönüştürmek ve geriye kazandırmak bunun en önemli yolu." şeklinde sözlerini noktaladı.
UÜ Rektörü Prof. Dr. Mete Cengiz ise sempozyumun ana temasından da anlaşılacağı gibi, tüm kaynakların tükenmekte olduğuna dikkat çekerek, "Bu konular bize artık dünyada kaynakların tükenmekte olduğunu ve ekonomik sistemlerin yeni bir denge noktası aradığını ve bildik, alışıldık usullerle hayatın sürmesinin mümkün olmadığını göstermekte." dedi.
BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arif Özer her alanda büyük bir değişim içinde olan dünya düzeninin dönüşüm ivmesinin son yıllarda daha da hızlandığını; ülkeleri, ekonomiyi ve insanları daha derinden etkilediğini dile getirdi. Seminerin açılış konuşmasını yapan KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Emin Direkçi, küresel buhran sebebiyle büyük sorunlarla başlanılan geçen senenin ardından tünelin ucundaki ışığın görünmesine rağmen endişeli seyrin devam ettiğini söyledi. İşsizlik oranlarında ciddi bir gerilemenin başlamadığını anlatan Direkçi, sadece şirketler değil, ülkelerin de batma aşamasına geldiğini ve boyutları küçük olmasına rağmen, dalgalanmaların devam ettiğini söyledi.
Sempozyumun ilk gününde Şirin Payzın mediatörlüğünde gerçekleştirilen ana oturuma TÜSİAD yönetim Kurulu Üyesi Ali Kibar, GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Eczacıbaşı ve ÇIMTAŞ Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Vedat Mimaroğlu katıldı. Katılımcılar, 2009 yılında yaşanan ekonomik krizin boyutlarının düşünülenden derin olduğuna vurgu yaptılar.
Kaynak: CİHAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara