Güvenlik gerekçesi, dava sürecini etkiliyor
Muş-Bulanık'ta iki kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların davası önceki gün Samsun'da görülmeye başlandı. Duruşma sonrası Ahmet Türk'ün saldırıya uğraması, güvenlik gerekçesiyle yeri değiştirilen davaları gündeme getirdi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-04-15 10:55:00
Muş-Bulanık'ta iki kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların davası önceki gün Samsun'da görülmeye başlandı. Duruşma sonrası Ahmet Türk'ün saldırıya uğraması, güvenlik gerekçesiyle yeri değiştirilen davaları gündeme getirdi.
Yakın tarihte pek çok önemli dava benzer süreçten geçti. Ancak dosyaların taşınması ile birlikte yargılamaların seyri de değişti. Kritik davaların hassas illere gönderilmesinde Yargıtay'da alınan kararlar etkili oldu. Güvenlik gerekçesiyle başka illere alınan kritik davalardan bazıları şöyle:
GAZİ DAVASI
İstanbul'un Gaziosmanpaşa ilçesine bağlı Gazi Mahallesi'nde 12 Mart 1995 akşamı 3 kahvehane ile bir pastane tarandı. Saldırıdan sonra başlayan ve 4 gün süren eylemlerde 17 kişi hayatını kaybetti. 20 polis hakkında dava açıldı. Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi, Gazi Davası sanıklarının güvenliğinin sağlanamayacağı gerekçesiyle dosyayı Adalet Bakanlığı kanalıyla Yargıtay'a gönderdi. Yargıtay 10. Ceza Dairesi, davanın Trabzon'da görülmesine karar verdi. 15 Kasım 1995'te Trabzon'da yapılan ilk duruşmada mahkeme heyeti "davanın durmasına" hükmetti. İtiraz Yargıtay'dan dönünce dosya bu sefer Rize Ağır Ceza Mahkemesi'ne gitti ve durdurma kararı kaldırıldı. Dosya bunun üzerine üçüncü kez Trabzon'a geldi. 5 yıl süren davanın ardından sanık polislerin tamamı tahliye edildi. AİHM'ye taşınan davada Türkiye mahkum edildi ve mağdur ailelere tazminat ödenmesi kararlaştırıldı.
METİN GÖKTEPE DAVASI
Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe, 8 Ocak 1996'da Ümraniye E Tipi Cezaevi'nde ölen iki mahkumun cenaze törenini izlerken gözaltına alındı. Bir süre sonra gördüğü işkence sebebiyle hayatını kaybetti. 11 polis memuru hakkında İstanbul Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 5 Temmuz 1996'da Yargıtay 10. Ceza Dairesi, İstanbul'da güvenlik sağlanamayacağı gerekçesiyle davanın Aydın'a nakline karar verdi. 4 Kasım 1996'da Aydın'daki duruşmadan bir süre sonra Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı ile Aydın Valiliği'nin isteği üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesi, davanın Afyon'a naklini kararlaştırdı. 19 Mart 1998 tarihinde Afyon Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 5 sanık hakkında "kastı aşan adam öldürme" suçundan 7 yıl 6'şar ay hapis cezası verildi, 6 sanık beraat ettirildi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, temyiz aşamasında kararı "usul yönünden" bozdu. 6 Mayıs 1999 tarihinde davayı yeniden görüşen yerel mahkeme, polis memurlarından Murat Polat'ı da 7 yıl 6 ay hapse mahkum etti. Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bu sefer onadı. Göktepe ailesi davayı AİHM'e taşıdı. Başvuru sonuçlanmadı.
UĞUR KAYMAZ DAVASI
21 Kasım 2004'te Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ile babası Ahmet Kaymaz, silahla taranarak öldürüldü. Olayla ilgili polis memurları Mehmet Karaca, Yaşefettin Açıksöz, Seydi Ahmet Töngel ve Salih Ayaz hakkında dava açıldı. Ancak dava güvenlik gerekçesiyle Eskişehir'e alındı. Sanık polisler, oturdukları şehirlerde talimatla ifade verdi. Adli Tıp, maktullerin, sırtlarından aldıkları kurşunlarla öldüklerini rapor etti. Ancak sanık polisler mahkeme sürerken İstanbul, Bursa, Kocaeli ve Mersin'e tayin edilerek göreve iade edildi. 4 polis memuru daha sonra 'meşru müdafaa' gerekçesiyle beraat etti. Yargıtay, Haziran 2009'da kararı onadı.
405 ASKER DAVASI
Mardin´in Derik ilçesinde 1993-94 yıllarında gözaltına alınan 34 yaşındaki Ş.E.'ye defalarca tecavüz edildiği gerekçesiyle 2003 yılında Mardin 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 405 asker hakkında tecavüz ve işkence suçlamasıyla açılan dava güvenlik gerekçesiyle Çorum'un Sungurlu ilçesine alındı. 2006 yılında sonuçlanan davada sanık askerler beraat etti.
Kanun, dava naklinde en yakın yeri tavsiye ediyor
Gazi davası müdahil avukatlarından Remzi Kazmaz, davaların uzak ve tartışmalı şehirlere nakledilmesini hak arama özgürlüğünün önüne engel çıkarılması olarak yorumluyor. Dava nakli meselesinin Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda düzenlendiğini belirten Kazmaz, 14. maddenin, davanın gerekli görülmesi durumunda "en yakın" yere taşınmasını öngördüğünü belirtiyor.
Gazi davasının İstanbul'dan Trabzon'a taşınmasının farklı anlamları olduğunu belirten Kazmaz, davayı takip etmek için giden müdahillerin saldırılara uğradığını ve özgür hak arama imkanının ortadan kaldırıldığını vurguluyor. Uğur Kaymaz davasının müdahil avukatı Tahir Elçi de Kaymaz davasında da bugünkü olaylarla benzerlik arz eden hadiseler yaşadıklarını ifade ediyor: "Mardin şehir merkezi 1990'lı yıllarda bile güvenlik sorununun olmadığı bir yerdi. Biz duruşmalar için Eskişehir'e gittiğimizde taşlı sopalı saldırılara uğradık. Güvenlik gerekçesiyle dava nakli yasal bir durumdur. Ancak ne yazık ki bu yasal durum kötü kullanılıyor." ZAMAN
Kaynak:Zaman
SON VİDEO HABER
Haber Ara