Arınç'tan yüksek yargıya eleştiri
Bülent Arınç, HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in, ''Pakistan'da Anayasa değişikliği üzerine yüksek yargı mensuplarının istifa ettiği'' örneğini vermesini eleştirdi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-04-15 12:18:00
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gazeteci Ömer Şahin, Kanal A'da yayınlanan "Görüş Farkı" proğramının 10.yılını kutlaması nedeniyle yapılan özel yayınına katılarak pasta kestı. Programın 10.yılı nedeniyle hazırlanan özel yayının ilk bölümüne Arınç'la gazeteciler Şamil Tayyar (Star), Erkan Tan (TV 8), Alper Tan (Kanal A), Abdulkadir Selvi (Yenişafak), Abdullah Abdulkadiroğlu (STV), Zekai Özçınar (Zaman), Mustafa Kılıç (CHA) da katılarak duygularını ifade etti.
Pasta kesme töreninde Şamil Tayyar ve Erkan Tan'ın esprileri ile neşe kaynağı oldu. Tayyar'ın, "Ömer Şahin programa başladığında ben daha küçüktüm. Yayına çıkmak için çok yalvardım ama o 'popüler isimleri çıkarıyorum' demişti." sözleri Arınç ve gazetecileri güldürdü.
Daha sonra geçilen programda basın sektörüne ilişkin sorular üzerine Arınç, medyanın son yıllarda çok daha özgürleştiğini, artık basında çok seslilik olduğunu, kimsenin, kimsenin güdümünde olmadığını söyledi.
"28 ŞUBAT'I HATIRLAYARAK İÇ ÇEKİYORLAR, KONUŞTUKÇA PERİŞAN OLUYORLAR"
Anayasa değişikliği konusunda Anayasa Mahkemesi'nin haklı olarak sustuğunu, Yargıtay, Danıştay başkanları ve HSYK Başkanvekili'nin ''hiç durmadan, bir taraftan da YARSAV'ın desteğini alarak, her gün bir siyasetçi gibi konuşmalar yaptıklarını'' söyleyen Bülent Arınç, yargıda 28 Şubat özlemi duyanlar olduğunu söyledi.
Arınç, şöyle devam etti: ''Eski brifingleri hatırlayarak iç çekiyorlar, 'Ah nerede o eski brinfingler' diyerek. Bu tür toplantılarla gözdağı vermek istiyorlar. Parlamentoya ve iktidara gözdağı vermek istiyorlar. Söyledikleriyle Sayın Baykal'ın söyledikleri tıpa tıp örtüşüyor. Bu çok yanlış. En azından sizin haklı gerekçeleriniz olsa bile bunları bir yargı mensubu olarak ve sadece yargı açısından meseleye bakarak söyleyebilirsiniz. Bir siyasetçinin söylemlerini arkadan destekleme anlamına gelebilecek bir davranışın elbette bir yargı mensubu için yanlış olduğunu söylemeliyim. Konuştukça ve eylem yapmaya kalktıkça perişan oluyorlar ve ben bir siyasetçi olarak yargının bu duruma düşmesinden son derece üzülüyorum
"DEŞİFRE OLDULAR, MAHCUP OLDULAR"
En son güya hâkim ve savcıların ihtiyaçlarını dinlemek üzere bir toplantı yapacağız dediler. Bindirilmiş kıtalar geldi içeriye ama yargının kendi içinden derdini anlatmak isteyenler de geldi. Görüldü ki mizansen farklı, isyan ettiler, karşı çıktılar ve o toplantı deşifre oldu. Mahcup da oldular.''
"YÜKSEK YARGI DARBELERE YÜZ BİLE EKŞİTMEDİ"
HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in okuldan sınıf arkadaşı olduğunu belirten Arınç, ''Bu durumlara düşmesini hiçbir zaman arzu etmem.'' diye konuştu.
Özbek'in, ''Pakistan'da darbeyle iktidarı ele geçiren General Ziya Ül Hak'ın hazırlattığı anayasa üzerine yüksek yargı mensuplarının istifa ettiği örneğini verdiğini'' anımsatan Arınç, şöyle devam etti: ''Âmin demek lazım buna. Ne kadar soylu bir davranış ama bunun Türkiye örneğine rastlayabilir miyiz? 1960'ta, 1980'de yüksek yargıçların darbeyi yapanlara karşı bir yüz ekşitmesi bile olmadı. Hatta Anayasa Mahkemesi üyeleri ziyarete gittiler, kendilerini kutladılar. Hatta yargı mensupları ve hukuk fakültelerindeki pek çok profesör 'nasıl bir Anayasa istersiniz' diye sipariş aldılar. Pakistan'daki yüksek yargıçların soylu davranışlarını Türkiye'de biz geçmişte görmedik. Sen bugün yasama organına karşı bunu söylemek istiyorsan bu yanlış bir benzetme olur. ikincisi, siz bunu yapacak cesarette de değilsiniz. Mesela yasama organına karşı 'yaptığın yanlıştır, bu yanlışlığa tepki olarak ben istifa ediyorum' dese, bu tebrik edilecek bir davranış olur. Hadi bakalım, ima edildi ama ertesi gün dönüldü. Böyle yüksek yargı mı olur Allah aşkına.''
''MİLLETLE Mİ KAVGA EDECEKSİNİZ?''
Yasama organının, HSYK'nın, Anayasa Mahkemesi'nin yapısını nasıl isterse öyle yapacağını, Anayasa'nın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri dışındaki tüm maddeleri değiştirebileceğini belirten Arınç, şunları söyledi: ''Sen benim bu yetkime karışamazsın beyefendi demek mecburiyetinde kalıyorum. Yargıya tavsiyem, daha fazla yıpranmayın. Hiçbir itibarınız neredeyse kalmayacak duruma düştünüz. Her gün konuşmayın, her gün siyaset organına dil uzatmayın, her gün yasamanın görevine müdahale edecek davranışlarda bulunmayın. Diyelim ki bu referanduma gitti ve millet buna büyük ölçüde 'evet' oyu verdi. Milletle mi kavga edeceksiniz? Sizin her kararınızın üzerinde 'Türk milleti adına yargılama yetkisine sahip mahkeme' yazıyor. Millet öyle karar verince sen kararlarını değiştirecek misin? Böyle bir şey olabilir mi?''
"YENİ TÜRKİYE VAR, 28 ŞUBAT'LARIN VAKTİ GEÇTİ"
Arınç, "Eski brifingleri hatırlayıp iç çekiyorlar dediniz. 28 Şubat özlemi mi var?'' soruya karşılık, ''Elbette. Birileri onu bekliyor. Çünkü 28 Şubatta asker brifing veriyordu, yüksek yargı mensupları da ilk sırada, ayakta onları alkışlıyordu. Bu tabloların vakti geçti. Türkiye artık yeni bir Türkiye'' dedi. Herkesin anayasaya bağlı kalacağını, Anayasa ne emrediyorsa onu yapacağını ifade eden Arınç, şunları kaydetti: ''Herkes bu ülkede kurumların, kurulların Anayasa çerçevesinde nasıl çalışması gerektiğini bilecek. O yüzden, adını brifing koymamışlar da görüş alışverişi ama siz orada başka şeyler konuşuyorsunuz. Siyasi iktidarı, yürütmeyi hasım gibi görüyorsunuz. Yasamaya 'senin aklın ermez bu işlere' diyerek, aba altından sopa gösteriyorsunuz. Siz bu milletin içinden çıktınız, yargı mensubusunuz. Sizin hâkimliğiniz kadar benim de avukatlığım var.''
"AL GÜLÜM, VER GÜLÜM İSTİYORLAR"
''Köşk'teki yargı zirvesinde bir uyum yakalanmıştı. Sonra ne oldu sizce?'' sorusuna Arınç, ''Statükonun devam etmesini istiyorlar. Al gülüm, ver gülüm'' karşılığını verdi. Anayasa Mahkemesi, HSYK, Avrupa ülkelerinde nasılsa bunların örnek alınmasını istediklerini söyleyen Arınç, ''Böyle devam edemiyor. Kendi içinizde çekişme var. Taraf tutmak var. Bir savcı görevini yaparken, birisinin şikâyeti üzerine mesleğinden atılabiliyor, açlığa mahkûm ediliyor ve kişinin başvuracağı hiçbir yargı mercii yok. Buna vicdan katlanır mı? Şimdi diyoruz ki meslekten çıkarıyorsanız, yargı yolu açık olacak.'' şeklinde konuştu.
"BAYKAL'IN LAFLARI YENİLİR YUTULUR DEĞİL"
Deniz Baykal'ın anayasa değişikliğiyle ilgili sözlerini hatırlatan Arınç, ''Şu laflara bakın, bunlar yenilir, yutulur şeyler değil.'' dedi. Baykal'ın, zamanında tüm Anayasa değişikliği için eleştiriler yönelttiğini kaydeden Arınç, bu Meclis'in yeni anayasa yapamayacağını söylediğini aktardı.
Arınç, ''Bunları söyleyen ve cepheden hepsine karşı çıkan Baykal ve aynı sözleri tekrarlayan parti yöneticileri şimdi anayasa değişikliğinin toplumsal desteğinin farkına vardılar. Referanduma gittiği takdirde büyük ölçüde halk tarafından destek görecek. Bu, CHP için bir korku'' görüşünü savundu. Baykal'ın teklifinin, 3 maddeyi değil, 3 konunun Anayasa değişikliği teklifinden çıkarılması olduğunu söyleyen Arınç, bu 3 başlığın 11 maddeyi içerdiğini anlattı. Arınç, ''Bu samimiyetsizliktir, burada siyasi manevrayla yola çıkıyorlar.'' diye konuştu.
"FERHAT SARIKAYA'NIN DURUMUNU VİCDANLAR KABUL EDEBİLİR Mİ?"
HSYK tarafından meslekten ihraç edilen Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya'yı örnek gösteren Arınç, ''Bir savcı görevini kötüye kullandı, neden? Bir asker kişi hakkında şöyle bir niteleme yaptı. Adamın nerede olduğu belli değil, geçenlerde bir avukatın yazıhanesinde haftalıkla çalışırken buldular. Vicdanlar bunu kabul edebilir mi?'' diye konuştu.
''Bu düzenleme geçerse Ferhat Sarıkaya göreve dönebilir mi?'' sorusuna Arınç, ''Bu düzenleme anayasa değişikliğidir. Bence bundan sonrası için. Geçmişte olanlara bir iade-i muhakeme yolu sanmıyorum ki açılabilsin.'' yanıtını verdi.
"BEDELLİ ASKERLİK OLMALI"
Arınç, bir başka soru üzerine, şahsi görüşü olarak bedelli askerlik uygulamasının olması gerektiğini, ancak hükümet adına bunu söyleyemeyeceğini bildirdi.
CANLI YAYINDA ÜLKÜCÜ DEKLARASYONUNU OKUDU
Bülent Arınç, bir grup eski ülkücünün Anayasa değişikliğine destek çıkan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sert tepki gösterdiği deklarasyonu canlı yayında okudu. Deklarasyona imza atan kişilerin bir kısmına 12 Eylül'de ücretsiz avukatlık yaptığını ve onları kardeşi gibi sevdiğini söyleyen Bülent Arınç, Devlet Bahçeli'nin tepkisini eleştirdi.
Kaynak:Cihan
SON VİDEO HABER
Haber Ara