Bahçeli, Türk'e yönelik saldırıyı kınadı
Devlet Bahçeli, kapatılan Demokratik Toplum Partisi (DTP)'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk'e dün Samsun'da yapılan yapılan yumruklu saldırıyı kınadı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-04-13 12:13:00
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, siyaset adamlarına yönelik saldırıların son aylarda artmasını ve giderek artış eğilimi göstermesinin, hükümet tarafından kışkırtılan gerilim ortamında bir tesadüf olarak görülmemesi gerektiğini belirtti.
"Yaklaşık 26 yıldır süren bölücü terörün en büyük amacının, toplumu etnik kimliklere göre parçalayarak, milletimiz içinde kutuplaşma yaratmak ve çatışma için zemin hazırlamak olduğu bilinmektedir." diyen Bahçeli şöyle devam etti: Ne var ki, bin yılın kaynaştırdığı aziz milletimiz önüne konan tuzaklara düşmemiş, en ağır tahrikler karşısında bile sükûnetini korumasını bilerek çatışmadan uzak durmuştur. En zor ve en tahammül edilemez anlarda, aziz şehitlerimizin omuzlarda taşındığı günlerde dahi metanetini korumasını bilmiştir. "
Bahçeli, son zamanlardaki taşkınlıklarla PKK'nın yıllarca yapamadığını AK Parti'nin "açılım" denen yıkım süreciyle yapmaya başladığının işaretlerini verdiğini iddia ederek, "Çok eski değil, 26 Kasım 2009'da Çanakkale'nin Bayramiç, 15 Aralık 2009'da Muş'un Bulanık ilçelerinde, 3 Ocak 2010'da Edirne TEM Otoyolu girişinde, 5 Ocak 2010'de Mersin Akdeniz ilçesinde ve 6 Ocak 2010 tarihinde Manisa Selendi ilçesinde yaşanan talihsiz olaylar Başbakan Erdoğan ve kadrolarının ağır tahrikleri ile ortaya çıkmıştır. Van'da ve Samsun'da yaşanan olaylar da aynı zihniyetin yıllardır cepheleştirme, kutuplaştırma ve çatıştırma siyasetinin bir ürünüdür. Bu kapsamda herkesi sağduyuya davet ediyor ve aklıselimle hareket edilmesinin çok önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Hükümeti, vakit çok geç olmadan, toplum daha fazla ayrışmadan, biriken gerilim çatışmaya dönmeden, girdiği yıkım yolundan ve milletimize saçtığı nifaktan bir an önce dönmeye çağırıyorum." diye konuştu.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDEKİ UZLAŞI ARAYIŞLARINI ELEŞTİRDİ
Anayasa değişikliği ile ilgili uzlaşı arayışlarını eleştiren Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi'nin milletimizin bekasında, devletimizin devamında ağır yıkımın aşama aşama kapılarının aralayacağına inandığı Anayasa değişiklikleri üzerinde uzlaşma sağlayacak olabilirsiniz. Tamamen siyasi kaygılarla ülkemizin geleceği için hayati öneme haiz değişiklikler üzerinde ittifaklar kurarak, belki partilerinizdeki yerlerinizi sağlamlaştıracak olabilirsiniz. Ve hatta Türkiye'yi yıkıma götürecek konularda aranızda anlaşarak anayasanın değişmesi için gerekli olan yeter sayıya ulaşıp, referanduma da ihtiyaç kalmayacak şekilde işbirliği de yapabilirsiniz. Ne var ki, yapacaklarınızın hesabını önce vicdan, sonra namus ve sonra adalet önünde nasıl vereceksiniz? Büyük Türk milletinin huzurunda ve tarihin şahitliğinde alnınıza çalacağınız lekeleri nasıl temizleyeceksiniz. Yaklaşık bir asır sonra, yeniden bir var olma mücadelesine doğru ilerleyen süreçte, Türk milletine sahip çıkmamış olmamanızın vebalini nasıl ödeyeceksiniz?" dedi.
MHP olarak uzlaşma arayışlarına 'hayır' diyeceklerini vurgulayan Bahçeli, "MHP'nin PKK'nın ve AKP ile el değiştirmiş bölücü emellerine 'hayır' diyecektir. Başbakan'ın bölünmüş Türkiye projelerine 'hayır' diyecektir. Milletimiz üzerinde oynanan oyunları görerek, kendisine hazırlanan tuzaklara düşmeyecek ve ayrışmaya, parçalanmaya, ufalanmaya sonuna kadar 'hayır' diyecektir." şeklinde konuştu.
TÜRKÇE'NİN DIŞINDA PROPOGANDA YAPILMASINA YÖNELİK DÜZENLEMEY ELEŞTİRİ
Bahçeli, konuşmasında, geçtiğimiz hafta içerisinde Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilen Türkçe dışında başka dillerle siyasi propaganda yapılması yönündeki düzenlemeyi de eleştirdi.
Yapılan düzenlemeyle siyaset ve siyasetçinin fiilen yerelleşeceğini ve bütün milletin değil, sınırları ana dille çevrilmiş sahanın temsilcileri haline geleceğini belirten Bahçeli, "Bu, özellikle bölücülüğün yıllardır ısrarla istediği son derece tehlikeli bir gelişmedir ve ülkemizi etnik federasyona doğru adım adım götürme tehlikesini içinde barındırmaktadır." dedi.
Bahçeli, yasal düzenlemeyle birlikte birçok davanın düşeceği için af niteliği taşıdığına işaret ederek, " PKK uzantılarının anayasaya destek vermek için öne sürdüğü şartlardan biri böylece gerçekleşmiş olmakta, AKP ve BDP ortaklığı gün ışığına çıkmaktadır. Bu yasalaşma süreci ile birlikte, PKK kadroları ve siyaset temsilcileri ile AKP arasında Anayasa pazarlıkları da ittifakla sonuçlanmıştır." şeklinde konuştu.
UMUT VERİCİ GELİŞME
Bahçeli, kasım ayı içerisinde Kandil ve Mahmur Kampı'ndan gelenlerle ilgili yargı organlarının dava açmasını umut verici bir gelişme olarak değerlendirdi.
Bahçeli, Kandil ve Mahmur Kampı'ndan gelenlerin Habur karşılanışına parti olarak o zaman eleştirdiklerini belirterek, sürece halkın öfkesinin hükümetin planını bozduğunu ve yıkım sürecini hazmettirmek için yıkım sürecini zamana yaydıklarını iddia etti.
Bahçeli, yapılanların Habur'da yaşananları unutturmaya ve örtmeye yetmediğini, MHP'nin iddia ettiği gerçeklerin gün ışığına çıkmaya başladığını öne sürerek, "Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, 19 Ekim 2009 tarihinde 'Başbakan Erdoğan'ın olumlu ve iyi gelişme olarak müjdelediği karşılama törenleriyle Türkiye'ye giriş yapanlar hakkında dava açmıştır. Haklarında istinat edilen suçlar, Kandil'den gelenler 'Terör örgütü üyesi olmak', 'Terör örgütü propagandası yapmak'; Mahmur'dan gelen 22 kişi hakkında da 'örgüt adına suç işlemek', 'Terör örgütünün propagandasını yapmak'tır. Yargının nihayet hareke geçmiş olması, baştan beri söylediklerimizin teyidi ve hükümetin terörist karşılama törenlerinin varlığının hukuki ifadesi olmuştur. Hükümetin baskı ve telkinlerine rağmen hukuk adamlarının harekete geçmesi ümit verici bir gelişmedir. İnşallah devamı da gelecek, terörist törenlerin hükümet içindeki organizatörlerinden hesabını sorulması da bize nasip olacaktır." açıklamasını yaptı.
Kaynak: Cihan
SON VİDEO HABER
Haber Ara