Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

"Eleştiriler 1982 Anayasası'ndan az olmayacak"

Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun açıklama yaptı. Açıklamada, Yargıtay ve Danıştay'ın Anayasa Mahkemesi ve HSYK'daki temsili azaltığına dikkat çekildi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-04-12 21:22:00

Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun açıklamasında, "Yargıtay ve Danıştay'ın Anayasa Mahkemesi ve HSYK'daki temsili azaltılırken, bu kurumlarda görev alacak olanlar bakımından gerek Yargıtay ve Danıştay'la ilgileri, gerekse meslekle bağlantıları olmayan veya az olan kimselere ağırlık verilmesi nedeniyle bu Anayasa değişikliklerine yönelecek eleştiriler, 1982 Anayasası'na yöneltilenlerden daha az olmayacaktır" denildi.

Yargıtay Başkanlar Kurulu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yoluna ilişkin düzenlemenin, hukukçu yargıçlarca verilen ve kesinleşen kararların, bir kısmı hukukçu olmayan yargıçlarca denetlenmesini öngördüğü ifade edilerek, bu düzenlemenin kesinleşen yargı kararlarının otoritesini sarsıcı ve Yüksek Mahkemeler arasında var olan yetki ve görev ayrımı ile denkliği bozucu nitelikte olduğu kaydedildi.

Açıklamada, şu görüşler ifade edildi:

"Kaldı ki bireysel başvurunun sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan haklarla sınırlı tutulduğu anlaşılmaktadır.

Yasama işlemleri için doğrudan bireysel başvuru yolu tanınmayıp, 'kamu gücü tarafından ihlal edildiği' ve devamında kamu gücünün ne olduğu, 'kanun yollarının tüketilmiş olması şartıyla' denilmek suretiyle bireysel başvurunun sadece yargı kararlarına karşı kabul edildiği şeklinde açıklanmıştır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi, sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan ve mahkemelerce verilip kesinleşen kararlara karşı bireysel başvuruları inceleyebilecektir.

Hukuk devletinde yasama ve yürütme işlemlerinin yargısal denetiminde yargıçların ön plana çıkarılması gerekirken, sistem ters yüz edilerek, özellikle bireysel başvuru yolunda yargıç sınıfından olmayanların yargıçların kararlarını denetlemeleri sağlanmış olacaktır.

Anayasa Mahkemesi'ne yapılacak bireysel başvuru, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılacak başvuruları engellemeyeceği veya azaltmayacağı gibi, Anayasa Mahkemesi'nin mevcut yapısıyla bu başvuruları adil yargılama ilkelerine uygun olarak makul sürede sonuçlandırması olanağı da bulunmamaktadır.

Ayrıca diğer yargı organlarının iş yüklerinin azaltılması, alt yapı eksikliklerinin giderilmesi yerine bireysel başvurunun güvencesiz biçimde getirilmesi yerinde değildir. Asıl yapılması gereken iş, öncelikle yargının sorunları çözülerek hak aramadaki tıkanıklıkların giderilmesi ve sonra Anayasa Mahkemesi'ne üye seçme yöntem ve içeriğinin istenilen sonucu elde etmeye elverişli hale getirilmesi daha uygun olurdu."

"HSYK'nın, daha bağımsız, daha güvenceli, yasama ve yürütme erklerinin siyasi etkilerinden uzak bir yapıya kavuşturulması gerekirken, geniş tabanlı temsil esası, demokratik meşruiyet gibi kavramlar adı altında erkler ayrılığı ilkesini ihlal eder biçimde yapılandırılarak, siyasi etkilere açık ve Adalet Bakanlığı'nın artan kontrolünde oluşturulması istendiği" ileri sürülen açıklamada, "Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyince hazırlanan yargıya ilişkin rapor ve önerilerde de belirtilen ve Kurulda bulunmamaları konusunda herkesin üzerinde anlaşmış olmasına karşın, Adalet Bakanı ve Müsteşarına yer verilerek varlık ve etkinliği sürdürülmek suretiyle, Yüksek Yargı organlarının Kurulun oluşumundaki etkinlikleri zayıflatılmıştır" görüşü savunuldu.

HSYK'ya Yargıtay ve Danıştay'dan seçilecek üyeler için Yargıtay ve Danıştay genel kurullarında tek oy verileceği ilkesi getirilerek; üyelerin seçime katılımı ve tercih iradelerinin sınırlandırıldığı ileri sürülen açıklamada, bu düzenlemenin genel kurul iradesinin sayısal çoğunluğa yansımasını engelleyecek nitelikte olup, demokratik temsil ilkesine aykırılık oluşturacağı savunuldu.

PARTİ KAPATMALARI

Anayasa değişiklik teklif metninde, siyasi partilerin kapatılmaları konusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının dava açma yetkisinin, Yasama Organı bünyesinde oluşturulacak bir komisyonun iznine bağlanmasının, erkler ayrılığı ilkesi ile bağdaşmadığı belirtilen açıklamada, "Ayrıca, bu düzenleme sonucu bir siyasi parti hakkında dava açılması iznini verme yetkisi o partinin de temsil edildiği bir komisyona verildiği için partilerin hukuki yönden denetimi ortadan kaldırılmaktadır. Komisyonun bu kararının, yargı denetimi dışında bırakılmasına ilişkin düzenleme, hukuk devleti ve erkler ayrılığı ilkesine açıkça aykırıdır" denildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara