BM'nin tek şartı tek millet tek egemenlik
KKTC Cumhurbaşkanı ve bağımsız cumhurbaşkanı adayı Mehmet Ali Talat, tek egemenlik ve tek vatandaşlığın Birleşmiş Milletler parametresi olduğunu Denktaş'ın bunları bilerek masaya oturduğunu söyledi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-04-12 11:51:00
Cumhurbaşkanı Talat, 18 Nisanda yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi propaganda çalışmaları kapsamında, dün İskele bölgesindeki bazı köyleri ziyaret ederek bölge halkı ile bir araya geldi. Talat, ziyareti çerçevesinde Ötüken, Kuzucuk, Kilitkaya, Yedikonuk, Büyükkonuk, Sazlıköy, Bafra, Pamuklu, Kumyalı, Mehmetçik ve Ziyamet'e gitti.
-'TEK EGEMENLİĞİ KABUL ETMEYEN MASAYA OTURAMAZ'-
KKTC Cumhurbaşkanı Talat, yaptığı konuşmalarda, taviz olarak sunulmaya çalışılan tek egemenlik ve tek vatandaşlık ilkelerinin Birleşmiş Milletler parametresi ve dolayısıyla müzakere masasına oturmanın ön şartı olduğunu ifade ederek, bunları kabul etmeyen kimsenin masaya oturamayacağını söyledi.
Talat, 'Denktaş da zamanında bunları kabul ederek oturmuştu. Hem Denktaş'ın hem Eroğlu'nun hem de meclisin kabul ettiği de Cuellar belgesinde de tek egemenlik ve tek vatandaşlık vardı. Eğer bu bir taviz ise, bu tavizi onlar verdi' dedi.
-'SİYAH İLE BEYAZ KADAR FARKLI'-
Talat, ziyaretlerde yaptığı konuşmalarda, 18 Nisan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Kıbrıs Türkünün kaderi ve geleceğiyle ilgili olduğunu ifade ederek, 'Vereceğiniz destek bana değil geleceğinizedir' dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Talat, 'iki görüş arasındaki, yani 'dün ile dünya' arasındaki farkın, siyah ve beyaz arasındaki fark kadar büyük olduğunu' kaydetti.
'Türkiye ile işbirliği halinde 2004 yılından beri yürütülen barış ve çözüm politikaları sayesinde, altı yılda iğne ile kuyu kazarak elde ettikleri kazanımların kaybedilmesine Kıbrıslı Türklerin izin vermeyeceğini' ifade eden Talat, 'Sizin destek ve katkınızla yürüttüğümüz bu politikaların bizi nereye getirdiği ortada. Eski politikaların da bizi nereye götürdüğü ortada' dedi.
Talat,şöyle devam etti:
'Geçmişte Kıbrıslı Türkleri çok zor durumda bırakan, uluslararası alanda tecrit edilmelerine neden olan, Rum tarafını tek başına Avrupa Birliği'ne sokan zihniyet yeniden canlandı ve saldırıya geçti. Bu zihniyete, bu ittifaka geçit vermeyeceğiz, Kıbrıs Türkünü geriye döndürmeyeceğiz. Rum tarafını AB'ye sokmak gibi fenalıkların benzerlerini Kıbrıs Türk halkına bir daha yapamamaları için önlerine duvar gibi dikilip 'hayır' diyeceğiz.'
-'İHANET DEMEYE DİLİM VARMIYOR AMA AŞAĞI DEĞİL'-
'Kıbrıslı Türklerin 1974'e kadar çok onurlu bir varoluş mücadelesi verdiklerini, tüm kavgalarının da Rumlarla eşit olabilme kavgası olduğunu' kaydeden Talat, şunları söyledi:
'Ama sonunda Denktaş–Eroğlu ikilisi, kendi dar menfaatleri yüzünden Rum tarafını tek başına törenle AB'ye sokarak, Kıbrıslı Türklere ve Türkiye'ye karşı en büyük günahı işledi. İhanet demeye dilim varmıyor, ama ihanetten aşağı değil. Kimse buna mazeret uydurmaya kalkmasın. Eğer o dönemin çözümsüzlük politikaları yerine şimdiki politikalar olsaydı, mümkün değil Rumlar AB'ye giremezdi.'
-'RUMLARIN AB'YE GİRMESİYLE MİLLİ KIBRIS DAVASINI KAYBETTİK'-
Talat, 'Rumlar AB'ye girdiği andan itibaren Kıbrıs Türkünün milli Kıbrıs davasını kaybettiğini' savundu.
Kıbrıs Türk halkının 24 Nisan 2004 referandumunda 'evet' oyu vermesiyle uçurumun kenarından dönüldüğünü ve çözüm politikalarıyla, kaybedilen davayı yeniden ele alıp kazanmaya başladıklarını belirten Talat, 'İnsan yerine, halk yerine, devlet yerine konmaya başlandık. Bu politika Talat'ın politikası değil, hepimizin politikasıdır' dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Talat, şöyle devam etti:
'Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterini bana destek olması için ben getirtmişim. E ne mutlu bana o zaman! Koskoca Genel Sekreteri ben buraya getirebiliyorsam bu sizin sayenizde, sizin seçtiğiniz politikalar sayesinde, barışa, çözüme desteğiniz sayesinde oldu.'
Talat, 'Türkiye ile birlikte oluşturulup yürütülen politikalarla, dünya karşısında dik durarak ama diklenmeyerek, kavga etmeden Kıbrıs Türkünün haklarını savunduğunu' söyledi.
-'EN BÜYÜK ARZUM KIBRIS SORUNUNU ÇÖZMEK'-
En büyük arzusunun Kıbrıs sorununu çözmek olduğunu dile getiren Talat, zamanında çözüm istediği için hainlikle bile suçlandığını, şimdi bunun bir dünya politikası olduğunun anlaşıldığını kaydetti.
Kıbrıs'ta güvenli barışı istediğini belirten Talat, iki kesimli, iki toplumlu bir federasyonun kurulacağını, bu federasyonda iki kurucu devlet olacağını, kurucu devletlerde iki halkın kendi kendini yöneteceğini, federal hükümette eşit ortaklık olacağını, egemenliğin de eşit olarak, ortak olarak kullanılacağını söyledi. Talat, Türkiye'nin garantörlüğünün devam edeceğinin de altını çizdi.
-'RAKİBİMİZ KORKAK PEHLİVAN'-
Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu'nu, politikalarını tartışmak üzere ekranlara davet ettiğini anımsatan Talat, Eroğlu'na 'korkak pehlivan' nitelemesi yaptı.
'Bizim rakibimiz korkak pehlivan. Hiçbir kanalda karşıma çıkamıyor' diyen Talat, şöyle devam etti: 'Derviş Bey benim verdiğim tavizleri geri alacağını söylüyor. Ama 'ne taviz verdik?' sorusuna verecek cevabı yok. O nedenle televizyonda karşıma çıkamıyor, çünkü çıkarsa ona soracağım.'
Kaynak:AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara