Cumhurbaşkanı Gül, Amerikalı gazetecileri kabul etti
ABD'nin New York ve Washington eyaletlerinde görev yapan bazı Amerikalı gazeteciler, İslam Konferansı Teşkilatı'nın (İKT) New York'taki BM temsilciliğince düzenlenen gezi kapsamında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabul edildi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-04-10 12:19:00
Amerikalı bir gazetecinin, Türkiye'nin İsrail ile yaşadığı problemlerin ardından özellikle Amerikan medyasında Türkiye aleyhinde çeşitli yayınların arttığının gözlendiğini ifade etmesi üzerine Cumhurbaşkanı Gül, bu tür yayınları kendilerinin de fark ettiğini; ancak bu ülkelerde Türkiye'nin çok güçlü dostları olduğunu, Türkiye ile ilgili olumlu kanaatleri olan yazarların da bulunduğunu ifade etti.
Türkiye'nin Afrika ülkelerindeki yatırımları ile ilgili bir soru üzerine Cumhurbaşkanı, "Biz bir süredir, Türkiye'nin kendi içinde gerçekleştirdiği değişimin de bir neticesi olarak, Türkiye'nin imkanları çerçevesinde Afrika ile daha yakından ilgilenme sorumluluğu hissettik." dedi. Türkiye'nin şu an itibariyle, hiçbir karşılık beklemeden, çeşitli ülkelere bir buçuk milyar dolar bağış yapar hale geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Afrika'da ne zaman bir kıtlık ya da afet olsa, biz hiçbir din ayrımı gözetmeksizin tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bu çerçevede TİKA adlı kurumumuz da orada önemli görevler üstleniyor. Bu çerçevede, son dönemde Afrika'da 10 büyükelçilik daha açıldı. Buyükelçilik sayısı 18 oldu. Toplam 25 olacak. Türk işadamlarının Afrika'da çok büyük yatırımları var" şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin Türkiye'nin Avrupa'da yaşayan Türkleri politik olarak yönlendirme arzusu olup olmadığı ile ilgili sorusuna, Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa'da yaşayan Türkleri ancak köprü olarak görebileceklerini belirterek. 'Avrupa'da yaşayan Türkler arasında, milletvekilleri, bakanlar, sanatçılar var, iş adamları var. Biz onların ancak başarılı olmasını isteriz.' Şeklinde yanıt verdi.
ABD Başkanı Barack Obama ile gelen bir soru üzerine, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ortadoğu'da Başkan Obama ile ilgili beklentinin çok büyük olduğunu, Obama'nın Ankara ve Kahire'de yapmış olduğu konuşmaların bu beklentileri arttırdığını belirtti. "Ancak hiç kuşkusuz Ortadoğu'daki barış süreci sadece Başkan Obama'nın ve ABD'nin omuzlarına bırakılamaz." diyen Gül, bu sürece Ortadoğu ülkelerinin, özellikle de İsrail'in yapıcı katkılar sağlaması gerektiğinin altını çizdi.
ABD'nin New York ve Washington eyaletlerinde görev yapan bazı Amerikalı gazeteciler, İslam Konferansı Teşkilatı'nın New York'taki BM temsilciliğince düzenlenen gezi kapsamında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül (ortada) tarafından kabul edildi.
'Türkiye'nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?' sorusuna ise Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye'nin önünde AB üyelik süreci var. Bu süreci başarıyla tamamlayabilmesi en büyük arzumuzdur. Diğer taraftan yeni bir Anayasa değişikliği süreci var. Bunu 2 yıl önce ilk biz teklif ettik. Bu değişiklik acaba Türk insanının vicdanına hitap ediyor mu? Bu açıdan baktığımızda yapılan tekliflerin bu yönde olduğuna yönelik bir algı var." cevabını verdi.
Türkiye'nin yaklaşık 200 yıldır Batıyla bütünleşme çabası içerisinde olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 2005 yılında AB ile müzakerelere başlandığı gün Müslüman ülkelerden 274 gazetecinin söz konusu haberi takip ettiğini, bunun dikkate alınması gereken bir durum olduğunun da altını çizdi.
"Türkiye'nin batıdan koparılarak bir İslam devleti haline getirilmek istendiğine ilişkin algıya, Türkiye'ye yaptığı bu geziden sonra artık katılmadığını" belirten bir gazeteciye, Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin hiçbir zaman bir din devleti olmadığını, Türkiye'nin siyasi elitinde asla böyle bir eğilimin olmadığını, demokratik değerler, insan hakları gibi değerlerin Müslümanların inançlarıyla asla çelişmediğini, bu görüşlerini de İslam dünyasının çatı kuruluşu olan İslam Konferansı Teşkilatı'nda yaptığı konuşmalarda sıklıkla vurguladığını hatırlattı.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili bir soru üzerine ise Gül, "Türkiye'de zaman zaman Diyanet İşleri'nin devletten bağımsız olması gerektiğine yönelik değerlendiremelere rastlandığını, şu an itibariyle, en iyi sistemin bu olduğunu değerlendirdiklerini, farklı değerlendirmelerin ise çok güçlü olarak seslendirilmediğini söyledi.
İKT adına geziyi organize eden Mehmet Kalyoncu, İKT olarak amaçlarının Batılı gazetecilerin Müslüman ülkelerdeki değişimi ve değişim dinamiklerini daha yakından tanımasına katkı sağlamak olduğunu, bu çerçevede ilk duraklarının Türkiye olduğunu, Türkiye'nin ardından diğer Müslüman ülkelere de benzeri gezilerin düzenleneceğini vurguladı.
Kaynak: Cihan
SON VİDEO HABER
Haber Ara