'Belki de pankreası parçalayacaktı'
İkinci ''Ergenekon'' davasının bir sonraki duruşması 8 Nisan Perşembe günü yapılacak.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-04-06 20:50:00
Avukat Köksal Bayraktar, dün itibarıyla 72 sayfa tutan ve tahliye talebini de içeren dilekçelerini mahkemeye verdiklerini söyledi.
Müvekkili Haberal'a yönelik arama kararında ''örgüt üyeliği'' nitelemesi olduğunu, gözaltında İstanbul'a getirildiğinde örgütün yöneticisi olmakla suçlandığını ifade eden Bayraktar, 4 ay sonra çıkan iddianamede ise yöneticiliğin yanında Türk Ceza Kanunu'nun 311 ve 312. maddelerinden de dava açıldığını kaydetti.
Bayraktar, iki günden bu yana verilen ifade, yapılan çapraz sorgu ve alınan savunmada okunan delillerde 311 ve 312. maddeler ile örgüt üyeliği ve yöneticiliğini düzenleyen 314/1-2. maddeyle ilgili olarak hiçbir belirleme, delil ve kanıt olmadığını söyledi.
Kanuna aykırı delillerle ilgili, Ceza Muhakemesi Kanununun 148. maddesinin 3. fıkrasında, ''yasak usulle elde edilen delillerin rıza ile elde edilse bile delil olarak değerlendirilemeyeceğinin'' belirtildiğini ifade eden Bayraktar, ''dinleme kararı olmayan telefon tapeleri, bilgisayarlardan kanuna aykırı olarak elde edilen deliller, 16 saat 45 dakika süren ve yorucu şekilde alınan ifadenin yasak usulle elde edildiğini'' savundu.
Müvekkilinin Türkiye'de on binlerce hekim yetiştirmiş ünlü bir cerrah olduğunu ve 356 gün tutuklu kalması sonucu sağlığının bozulduğunu dile getiren Bayraktar, Haberal'ın hayati risk altında ve sabit ikametgah sahibi olduğunu söyledi.
Bayraktar, tıp dünyasında her 3 dakikada bir yeni buluş olduğunu ifade ederek, ''356 gün kaybedilmiştir. Karaciğeri parçalayan bir hekim belki pankreası parçalayacaktı. Böbreği 2'ye değil 4'e bölüp nakil yapacaktı. Ölüm riski altında bulunan müvekkilim elinden geldiğince ifade vermeye çalıştı. Bugünden itibaren tahliye talebimizin işleme konulmasını ve bu konuda karar verilmesini talep ediyorum'' diye konuştu.
-GELEN EVRAK-
Duruşmaya kısa bir ara veren Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, daha sonra ara kararlar doğrultusunda dosyaya gelen evrakı okudu.
Eski Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Şağar, Haberal'ın avukatlarının talebi üzerine dosyaya gönderdiği yazıda, merhum Bülent Ecevit'in sağlık durumuna ilişkin Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesinden gönderilen raporları 10 Temmuz 2002'de kendisinin Ecevit'e teslim ettiğini bildirdi. Şağar yazısında, bu belgelerin fotokopisi alınmadığı için elinde bu konuyla ilgili yazı ve belge olmadığını dile getirdi.
Bülent Ecevit'in eski koruma müdürü Recai Birgün de gönderdiği yazıda, Ecevit'in hastalığıyla ilgili elinde herhangi bir tıbbi belge, bilgi ve yazı olmadığını belirtti.
Duruşma, 8 Nisan Perşembe günü saat 09.00'a ertelendi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara