Rauf Denktaş'ın temennisi
Denktaş cumhurbaşkanlığı seçimleri ile akalı olarak temenni ve görüşlerini bildirdi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-03-25 13:49:00
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ulusal Birlik Partisi'nden (UBP) aday olan Başbakan Derviş Eroğlu'nu destekleyeceğini belirten Denktaş, 18 Nisan seçimlerinin diğer seçimlerden farklı olduğunu vurguladı. Denktaş, verdiği özel mülakatta, Ankara'nın Annan Planı hakkındaki referanduma müdahale ettiğini; ancak bu seçimlerde böyle bir şeyin olmayacağına inandığını aktardı. Adayların Ankara ziyaretlerine ise eleştiride bulunan Denktaş, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın "anavatan" vurguları için "Sevindim, tecrübe ile gerçeği nihayet gördü." dedi.
KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 18 Nisan Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle alakalı çarpıcı açıklamalarda bulundu. İlk olarak seçimlere dönük anket çalışmalarını değerlendiren Denktaş, "Kamuoyu yoklamalarına göre halkımızın yüzde 77'si, ayrı bir egemenlik ve Türkiye'nin garantörlüğünü savunan adayı destekleyecektir." ifadelerini kullandı. Mevcut Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın yürüttüğü müzakereleri ise eleştiren Denktaş, "Tek halk, tek devlet ve tek egemenlik üzerinden yürütülen görüşmelerden hepimiz büyük bir endişe duymaktayız. Böyle bir anlaşma olursa; 1960 Anlaşması üç yıl sürmüştü, bu anlaşma o kadar da sürmez." dedi.
ERTUĞRULOĞLU'NUN ADAYLIĞI TALAT'A YARAYACAK, İKİNCİ TURU ERTUĞRULOĞLU'NUN SEÇİM ÇALIŞMASI BELİRLEYECEK
Cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklayan 7 ismi de yakından tanıdığını belirten Denktaş, her adayın bu makama layık olduğunu dile getirdi. Ancak adaylardan üç tanesinin seçimlere ağırlığını koyacağı öngörüsünde bulunan Denktaş, bu isimleri ise Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Derviş Eroğlu ve UBP'den ikinci aday olan Tahsin Ertuğruloğlu olarak açıkladı.
Kısaca adayları da değerlendiren Rauf Denktaş Tahsin Ertuğruloğlu'nun adaylığını "UBP içinde oluşan bir öfke ile alınmış karar" olarak yorumladı. Ertuğruloğlu'nun adaylığının Talat'a yarayacağını düşündüğünü belirten Denktaş, "Temennim odur ki; Tahsin Bey'in alnına Talat'ı kazandıran UBP'li yazılmasın." ifadelerini kullandı.
Talat'ı da değerlendiren Denktaş, "Sayın Talat'ı severim, kendisine daima saygılı oldum. Kendisi cumhurbaşkanımdır; ama (Rum lider Dmitris) Hristofyas'ı masada tutmak için verdiği tavizleri kabul edemem." dedi.
Başbakan Derviş Eroğlu'nun ise egemenlik ve garantörlük konusundaki hassasiyetleri sebebiyle şanslı olduğunu kaydeden Denktaş, "Tahminim, Eroğlu'nun bu yarışta başarılı olacağıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Seçimin ikinci tura kalıp kalmamasıyla ilgili tahminlerini de paylaşan Denktaş, şu ifadeleri kullandı: "İkinci tura kalıp kalmayacağını Tahsin Bey'in hareketleri belirleyecektir. Tahsin Bey, UBP'den fazla oy alırsa seçimler ikinci tura sarkabilir; ama şu son gelişmelerden sonra sarkacağını düşünmüyorum. Tahsin Bey'in seçimlere hazırlıklı girdiğini düşünüyordum; fakat hiç hazırlık yapmadan seçimlere katıldı. Şu anda net bir durum yok, bekleyip göreceğiz." dedi.
KIRMIZI ÇİZGİMİZE ANNAN PLANINDAN SONRA YETERİ KADAR VURGU YAPILMADI
Seçimlerde anavatan ve egemenlik vurgusunun önemli olduğunu söyleyen Denktaş, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın seçim propagandasında "anavatan, garantörlük ve anavatandan gelen vatandaşların pazarlık konusu yapılmayacağı" gibi konuları gündeme getirmesini de yorumladı. Denktaş, "Tecrübe güzel bir öğretmendir; nihayet anavatan dediğine sevindim. Rumların anlaşma istemediğini de anlamıştır. Bunlara rağmen Kıbrıs Türkünün ayrı devlet ayrı egemenlik istemediğini söylemektedir. Bu şekilde yanlış intiba veriyor. Sayın Talat 'Garanti anlaşmamız kırmızı çizgimizdir' diyor. Bu ifadeyi samimi bulmuyorum; eğer samimi olsaydı Rum tarafı ile Avrupa Birliği konusunda anlaşırlardı. Türkiye'den bağımsız Avrupa Birliği'ne girersek garanti anlaşmalarının bir anlamı kalmaz." dedi.
Annan Planı'ndan önce hem Türkiye'nin hem KKTC'nin milli politikasının "ayrı devlet, ayrı egemenlik" üzerinde yapıldığına dikkat çeken Denktaş, "Başbakan Tayyip Erdoğan, KKTC'nin 20. yılı münasebetiyle KKTC'ye geldiğinde iki ayrı eşit halk ve iki devlet olmakla beraber Türkiye'nin garantörlüğünü kırmızı çizgi olarak belirtmişti; fakat bugünkü gidişat ve müzakereler farklı eksende ilerliyor." diyerek müzakerelerde kırmızı çizginin görmezden gelindiğini savundu.
ANKARA ZİYARETLERİ DÜNYAYA YANLIŞ MESAJ VERDİ; TÜRKİYE, RANDEVULARI SEÇİMDEN SONRAYA ERTELEMELİYDİ
Rauf Denktaş seçimlere kısa bir süre kala Ankara'ya sık sık ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı adaylarını da eleştirdi. Talat'ın, Eroğlu'nun ve Ertuğruloğlu'nun seçime kısa bir süre kala Ankara'da devlet erkanıyla sık sık görüşmelerinin etik olmadığını savunan KKTC eski Cumhurbaşkanı, bu tavırla "dünyaya yanlış bir mesajın verildiğini" öne sürdü. Denktaş, "Yanlış bir resim çizdiler, çok yanlış bir tutumda bulundular. Talat, Eroğlu ve Ertuğruloğlu alenen dünyaya, 'KKTC Cumhurbaşkanını Türkiye seçer' resmi gösterdiler. Bu doğru olsa bile böyle olmamalıydı, bunu bu şekilde belli etmek çok ayıptır." diye konuştu.
Olumsuz yorumların oluşmasında Ankara'nın tavırlarının da etkili olduğunu belirten Denktaş, "Türkiye'nin görüşmek isteyen liderlere 'Bekleyin, seçim bitsin, sonra gelin' demesi lazımdı. Ama bir kargaşa çıktı." ifadesini kullandı. Türkiye'nin şimdi kimi desteklediğini kimsenin bilmediğini savunan Rauf Denktaş, "Türkiye bu konuda gereken açıklamayı yapmıştır, 'Kim seçilirse seçilsin başımızın üzerinde yeri vardır' demişlerdir." diyerek Ankara'nın ziyaretleri kabul etmesini de eleştirdi.
Kıbrıs halkında oluşan, "Ankara kimi isterse cumhurbaşkanı o olur" izlenimine ilişkin görüşlerini de paylaşan KKTC eski Cumhurbaşkanı, şöyle devam etti: "Doktor Fazıl Küçük zamanından beri Kıbrıs'ta süreç Ankara'nın istediği şekilde yürütülürdü. Ankara ne isterse o olur, bunu herkes bilir. Annan Planı'nda bunu gördük. AK Parti'den gelen bir heyet köy köy gezip vatandaşlardan 'evet' oyu kullanılmalarını istemiştir. Benim çok güvendiğim bir muhtar benim 'hayır' oyu kullanın dememe rağmen 'evet' oyu kullanmıştı. Sebebini sorduğumda ise bana 'Sen bize demedin mi Anavatan ne isterse onu yapın' cevabını verince ben de onu alnından öptüm."
Ancak cumhurbaşkanlığı seçimlerine Anavatan'dan bir müdahalenin olmayacağına inandığını vurgulayan Denktaş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamalarına inandığını dile getirdi. Denktaş, "Müdahale yoktur, olmayacaktır da. Ben Sayın Cumhurbaşkanımın sözlerine inanıyorum ve buna halkımızın inanmasını diliyorum. Seçimlere müdahale etmek için Türkiye'den kendiliğinden gelecek olan kişiler elbette olacaktır, halkımızı yönlendirmeye çalışacaklardır; ama bunu Ankara'nın müdahalesi olarak değerlendirmemeliyiz." ifadelerini kullandı.
ANKARA DA TALAT'IN TAVIRLARINDAN RAHATSIZ
Talat'ın Ankara tarafından desteklendiği iddialarına da inanmadığını belirten Denktaş, "Talat'ın birçok projesinin Ankara tarafından engellendiğini biliyoruz. AK Parti'den arkadaşlarımız da bize bu konudaki rahatsızlıklarını belirtiyorlar. Talat'ın müzakerelerini destekliyoruz imajı veriliyor. Bu uluslararası camiaya verilen bir mesajdır." dedi.
Son olarak seçimleri genel açıdan değerlendiren Denktaş, bu seçimlerin "kişiyi seçme seçimi değil, egemenlik veya Rum devletine yama olma seçimi" olduğunu savundu. Demokrat Parti'nin ve diğer sağ partilerin UBP etrafında toplanmasının sağda birlik olduğunun göstergesi olmadığını söylen Denktaş, "Sağ-sol meselesi yoktur. Bu seçimde devletten yana olanlar birleşmişlerdir." dedi. Denktaş, "Bu seçim kişiyi seçme seçimi değildir. Bu seçim kendi devletini isteyenle Rum'a yama olmak isteyenlerin seçimidir. Adayların tümüne saygım vardır. Bana göre Talat'ın tutuğu yol tavizlerle doludur. Ben 'devletim egemenliğim' ifadelerinden dolayı ağırlığımı Eroğlu'ndan yana kullanacağım." dedi.
Kaynak: Cihan
SON VİDEO HABER
Haber Ara