Çocuk yaşta evlilikler meclis gündeminde
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu raporuna göre, ilköğretimde 693 öğrenci ''erken evlilik ve nişanlanma'' nedeniyle okula devam etmiyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-03-25 16:37:00
Komisyon bünyesinde oluşturulan alt komisyon raporu, ''erken yaşta evlilikler'' konusunda tespit ve çözüm önerilerinde bulunuyor.
Raporda, erken yaşta evlilikler, ''insan haklarının kullanılmasını engelleyen, kadının statüsünü düşüren, çocukların başta eğitim olmak üzere, temel haklarını elinden alan bir sorun'' olarak değerlendirilerek, bununla mutlaka mücadele edilmesi gerektiği belirtildi.
Erken yaşta evliliklerin nedenlerine yer verilen rapora göre, bu nedenlerin başında sosyo-ekonomik gerekçeler yatıyor.
-''SOFRADAN BİR TABAK EKSİLİR...''-
Raporda, özellikle kız çocuklarının, bazı ailelerde ekonomik yük olarak görüldüğü, bazen, ''sofradan bir tabağın eksilmesi'' fikrinin dahi aileler için küçük yaşta evlilikleri teşvik edici olduğu belirtildi. Ailelerin, hem üzerindeki ekonomik yükü hafifletmek hem de başlık parasıyla gelir getirmek için kızlarını, çocuk yaşta evlendirdiği ifade edildi.
Gelenek, görenek ve dini inançların yanlış algılanmasının da erken yaşta evlenmeyi hızlandırdığı vurgulanan raporda, ''Küçük yaşta yapılan evlilikle, kocaya itaatin ve yeni yuvaya uyumun daha kolay sağlanacağına inanılmaktadır. Erkek aileleri de kendilerine uyumu daha kolay olsun diye mümkün olduğunca küçük yaşta gelin almak istemektedir. Ayrıca, bu evliliklerin, genç kızların karşı cinsle evlilik dışı ilişkiye girmelerine ve hamile kalmalarına engel olacağı kanaati yaygın olarak görülmektedir'' ifadelerine yer verildi.
-''KIZ BEŞİKTE, ÇEYİZ SANDIKTA''-
Erken yaşta evliliklerin diğer nedenleri ise ''eğitimsizlik, aile içi şiddet, toplum baskısı ve kullanılan dil, evlilik çeşitleri ve mülkiyet unsuru'' olarak sıralandı.
Türkçe'de erken yaşta evlilikleri onaylayan bir çok atasözü ve deyimin bulunduğuna işaret edilen raporda, buna, ''Kız beşikte çeyiz sandıkta'', ''15'indeki kız ya erdedir ya yerde'', ''Demir tavında, dilber çağında'', ''Erken evlenen döl alır, erken kalkan yol alır'', ''Erken evlenen yanılmamış'' şeklindeki atasözlerini örnek olarak gösterildi.
Raporda, Türkiye de dahil, dünyanın bir çok yerinde gençlerin çocuk sayılabilecek yaşta evlendirme gerekçesinin, dine dayandırılmaya çalışıldığı ifade edilerek, meşrulaştırılmaya çalışılan bu durumun bilimsel ve dini bir temelinin bulunmadığı vurgulandı. Raporda ayrıca Kur'an-ı Kerim'in, evlenme akdini sorumlulukları ağır bir sözleşme olarak kabul ettiği, evliliği, eşlerin karşılıklı sorumlulukları yerine getirdikleri, kendilerine düşen ödevleri yapmayı taahhüt ettikleri bir güven sözleşmesi olarak değerlendirdiği belirtildi.
-İLKÖĞRETİMDE DEVAMSIZLIK-
Evlilik yaşını yükseltmenin en iyi yolunun, çocukların eğitime kavuşturulması olduğuna işaret edilen raporda, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğünün Mart 2009 tarihli, ''öğrencilerin ilköğretimde özürsüz devamsızlık nedenleri (20 gün ve üstü)'' ne yer verildi.
İlköğretimde özürsüz şekilde 20 gün ve üstünde devamsızlık yapan öğrenci sayısı Mart 2009 itibariyle 58 bin 402'si kız olmak üzere 92 bin 953.
675 kız ve 18 erkek öğrencinin devamsızlık nedeni ise ''erken evlilik ve nişanlanma''. Bu nedenle devamsızlığın en fazla görüldüğü il; 1'i erkek 116 öğrenciyle Ağrı. Ağrı'yı, 57 öğrenciyle Diyarbakır, 40'ar öğrenciyle Gaziantep ve Muş izliyor.
-15-19 YAŞ EVLİKLERİ AZALIYOR-
Rapor, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmasına da atıfta bulunuyor. Buna göre, 1998'de yüzde 15,2 olan 15-19 yaş evlilikleri, 2003'te yüzde 11,9 ve 2008'de yüzde 9,6'ya düşüyor.
-ÖNERİLER-
Rapor, erken yaşta evliliğe yönelik çözüm önerileri de getiriyor.
Medeni Kanununun, olağanüstü durumlar hariç evlenmek için 17 yaşı doldurma şartı aradığı, hakim kararıyla 16 yaşında yapılan evlilikler dışında 17 yaş altı evliliklerin hukuken geçersiz olduğu hatırlatıldı.
Yaş engeli nedeniyle resmi olarak mümkün kılınmayan aile birliğinin, dini nikahla oluşturulmaya çalışıldığına işaret edilen raporda, erken yaşta evlilikleri önlemek için Medeni Kanununun uygulamasının çok sıkı şekilde takip edilmesi gerektiği belirtildi.
Raporda, yer alan önerilerden bazıları şöyle:
-Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu arasındaki uyumsuzluk giderilmeli.
-Kanunlardaki çocuk tarifini belirleyecek bir düzenleme Adalet Bakanlığından talep edilmeli.
-Çocukların zorunlu eğitim ve öğretimlerini tamamlamayan veliler tespit edilmeli ve haklarında caydırıcı önlemler alınmalı.
-Örgün eğitim içindeki çocuklar için erken yaşta evlenmenin sakıncalarının anlatıldığı kazanımlar müfredata eklenmeli.
-Anne-çocuk sağlığı, üreme sağlığı gibi konular müfredatta yeterince yer almalı.
-Zorunlu eğitim, okul öncesi eğitimle 13 yıla çıkarılmalı.
-Meslek edindirme kurslarına önem verilerek kadınların iş kurabilmeleri için imkanlar sağlanmalı.
-Okuma-yazma bilmeyen kadın oranının fazlalığı dolayısıyla kadınlarda okuma yazma oranını artırmak için kadın okulları açılmalı.
-Milli Savunma Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının askere alınan gençlere yönelik uyguladıkları ortak projedeki eğitim programına erken evlilik konusu da dahil edilmeli.
-Devlet büyüklerinin, erken yaşta evliliğin sakıncalarına değinecekleri konuşmalarını halka duyurmaları etkili olabilir.
-Hutbe ve vaazlarda erken evliliğin sakıncalarına yer verilmeli.
-Dini nikahın temel unsurlarının, rıza, denklik, alenilik, ilan, tescil gibi şartlar olduğu; dolayısıyla resmi nikahın bütün bu şartları sağladığı toplumla paylaşılmalı.
-Devlet, bilimsel bir çalışma yaparak 18 yaş altı tüm yaş gruplarındaki evlilikleri ortaya çıkarmalı.
Zaman
SON VİDEO HABER
Haber Ara