Dolar

34,8728

Euro

36,7570

Altın

3.042,79

Bist

10.142,10

9 ölümlü davada başhekimden şok iddia

Bursa'da, Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'nde meydana gelen yangında hayatını kaybeden 9 kişinin ölümüyle ilgili, aralarında eski başhekimin de bulunduğu 6 kişinin yargılanmasına başlandı.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-03-25 18:28:00

9 ölümlü davada başhekimden şok iddia
Hakkındaki iddiaları yalanlayan başhekim, kendisinin doktor olduğunu, teknik işlerden teknik personelin sorumlu olduğunu belirterek, "Hastanenin hala yapı ve kullanma ruhsatı bulunmuyor" diye şok bir iddiada bulundu.

3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "taksirle yangına ve birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek" suçundan 15'er yıla kadar hapisleri istenen görüntüleme merkezinin sahibi Dr. Erol K. ile eski başhekim Osman Naci Ç., eski hastane müdürü Salim Ö., eski müdür yardımcısı Mehmet G., eski teknik işlerden sorumlu müdür yardımcısı Yakip G. ve elektrik elektronik mühendisi Süleyman K. ilk defa hakim karşısına çıktı.

"İZİN ALMADAN HASTANE BAHÇESİNE GÜL BİLE EKEMEZSİNİZ"

Hastanedeki yangının çıktığı eksi 2. kattaki görüntüleme merkezinin sahibi olan Dr. Erol K., "Yangın gece saat 02.00 sırlarında çıktı. O saatlerde görüntüleme merkezi kapalıydı. O saatte hiçbir cihazımız elektrik kullanmıyordu. Yangınla alakalı hiçbir kusur ve kabahatim yoktur. Merkezin hastanede açılması ve elektrik kullanımı yönünden gerekli tüm izinler alınmıştır. İzin almadan hastanenin bahçesine gül bile ekemezsiniz" diye konuştu.

"HASTANENİN HALA KULLANMA RUHSATI YOK"

Eski başhekim Osman Naci Ç. ise şok bir iddiada bulundu. 2002 yılında açılan hastanenin halen kullanım ruhsatının bulunmadığını ifade eden Naci Ç., "Bina inşa edilirken, yangın ve gerekli yönetmeliklere uyulmamıştır. Hastanenin eksi 2. katında çıkan yangın 5 kat yukarıdaki hastalara kadar ilerleyip yoğun bakımda oksijene bağlı olarak yaşayan hastalarımızın oksijensizlikten boğularak ölmesine sebebiyet vermiştir. Oksijen ve elektrik kabloları aynı şaft üzerinden geçirilmiş, alev ve duman sızdırmazlığı olması gereken kablolar buna uygun yapılmamıştır. Tüm olay hastanenin teknik donanım eksikliğinden kaynaklanmıştır. Ben bir hekimim, idare görevlerim var. Teknik işleri de teknik personel takip eder. Benim bunları denetlemem mi isteniyor?" diyerek kendini savundu.

"DAHA ÖNCE DE YANGIN ÇIKTI, BAKANLIK YETKİLİLERİ KABLOLAR KONUSUNDA BİZİ UYARMADI"

Hastanenin olay tarihinde teknik işlerinden sorumlu müdür yardımcısı olan Yakup G. ise, 2004 yılında hastanede çıkan yangında da bu kabloların yanıp yanmama özelliğiyle alakalı hiçbir kontrol ve ikaz yapılmadığından yakındı. Mühendis Süleyman K. ise görüntüleme merkezine elektrik verilmemesi hususunu yazdığı raporda belirttiğini kaydederek, "Ona rağmen bu merkeze elektrik hastaneden verildi. Ben söz konusu hastanede sadece 1 gün çalışırım, görevim hastane dışındaki trafodur. Ayrıca hastanenin alarm sistemindeki arıza ile alakalı da tutanak tutmuştum" dedi.
Diğer sanıklar da haklarındaki iddiaları yalanlayarak yangınla alakalı hiçbir ihmallerinin olmadığını söyledi.

"O YANGINI UZAYLILAR MI ÇIKARDI?"

Hastanede çıkan yangında oksijensizlikten boğularak hayatını kaybeden 9 kişinin toplam 17 yakını ise duruşmaya müşteki olarak katıldı. Tek tek söz alan müştekiler, yangında ihmali bulunan yetkililerin cezalandırılmasını istedi. Sanıkların suçu kabullenmemesi üzerine çileden çıkan müştekilerden İsmail Kurtoğlu, "Yangında annem Fahriye Kurtoğlu'nu kaybettim. Kimse suçunu kabul etmiyor. O yangını ben çıkarmadım, onlar çıkarmadı, peki uzaylılar mı çıkardı?" diye isyan etti.

Duruşma eksikliklerin tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi. Mahkeme heyeti başkanının başsağlığı dileklerinde bulunduğu müştekilere, "İsterseniz artık davalara girmeyebilirsiniz. Siz girmeseniz de bu dava devam edecek, gerekli ceza verilecektir" dedi.

İHA

Haber Ara