"Tiraj, bağımsız bir şekilde denetlenmeli"
ABC'nin 'rekabete aykırı yapısı' nedeniyle lağvedildiğini açıklayan Kurul'a gazetecilerden destek geldi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-03-19 14:51:00
Eski Başbakanlık Basın Koordinatörü ve Dördüncü Kuvvet Medya sitesinin yazarı Ahmet Tezcan, Rekabet Kurulu'nun kararının doğru olduğunu söylüyor. Tiraj denetimlerinin mutlaka yapılması ve burada tekele müsaade edilmemesi gerektiğini belirten Tezcan, dağıtım, reklam ve satışı tekele alan ve alacak girişimlerin doğru olmadığını vurguluyor. Bunu bir medya grubunun yaptığını hatırlatan Tezcan, "Hem dağıtımı, hem reklam pastasını, hem satışı tekelinize alırsanız, Türkiye'yi tekelinize almışsınız demektir. Özellikle Doğan Grubu bu işi yaptı. Rekabet Kurulu'nun aldığı karar doğrudur. Yavuz Semerci'nin dediği de. Bu denetimler mutlaka yapılmalı ama en küçük bir müdahale olduğunda çok ağır yaptırımları olmalı." diyor.
Türkiye'de tiraj ve dağıtım konusunda yaşanan sıkıntıların çok uzun süredir yaşandığını kaydeden Tezcan, "Avrupa ülkelerinde, bir şeyin üreticisi, aynı zamanda onun dağıtıcısı olamaz. Çünkü haksızlıklara çok büyük meydan verilir. Türkiye'de ne yazık ki bu kural yok." ifadelerini kullanıyor. Geçmiş yıllarda Doğan ve Bilgin gruplarının, bütün dağıtımı ellerinde tuttuğunu ve gazetelerin fiyatlarına kadar müdahale edebildiğini savunan Tezcan, şunları hatırlatıyor: "Kendi satışlarını tehdit ettiği zaman ya başbayii üzerinden ya da fiyat zorlamasıyla onların tirajlarının aşağıya düşmesini zorluyorlardı. Bayilere nasıl baskı yapıldığını tespit ettik. Çiller hükümetinde Yalım Erez bununla ilgili düzenlemeler yaptı, 'Erez yasaları' diye onun aleyhinde yazılar yazdılar."
Sabah'ın eski genel yayın yönetmeni ve Star Gazetesi yazarı Ergun Babahan da Zaman, Hürriyet ve Habertürk'ün kendisini bağımsız bir denetim kurumuna denetletmelerinin önemli olduğunu ifade ediyor. "Bu reklam pastasını ilgilendiriyor. Türkiye'de şu anda tiraj denetimine ihtiyaç olduğu konusu tartışılır. Herkes bir araya gelebilirse -ki şu an çok zor görünüyor- bu konu rahatlıkla aşılır. Sonuçta gazete satışları iki büyük dağıtım şirketi tarafından yapılıyor. Onlar bile denetlense, tartışmaya mahal kalmaz." görüşünü dile getiriyor. Babahan, Şardan'ın geçmiş dönem uygulamalarına örnek verirken şunları açıklıyor: "Turgay Ciner döneminde Sabah olarak, Yiğit Şardan'ın başında olduğu ABC'nin tiraj rakamları konusunda çok dürüst davranmadığını düşünüyorduk. Kendimiz birkaç denetim yaptırıp bu kuşkularımızın doğru olduğunu gösterecek bazı bilgilere ulaşmıştık." Babahan'ın tespitlerine göre, Şardan, Zaman gibi Sabah grubunu da sıkıştırmaya çalışmış. "Şardan bunu da bir çeşit rekabetin parçası gibi görüyordu." diyen Babahan, bu sonuçlar üzerine Reklamverenler Derneği ve Reklamcılar Derneği'ne giderek, mevcut denetim sistemini kurduklarını anlatıyor: "Daha sonra Zaman, Rekabet Kurumu'na başvurarak itirazda bulundu, abonelik sistemi kabul edilmediği için. Doğan Grubu da ona o sıra sıcak bakmadı. Sonra Sabah'ın başına gelenleri biliyorsunuz." Sabah Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak ise bayi dağıtımının yanında abonelik sisteminin de giderek arttığına dikkat çekiyor. Abonelik sistemine yönelik kuşkuların ortaya çıkabildiğini belirten Ilıcak, "Bu iki sistemi de içeren yeni bağımsız bir denetim mekanizması kurulabilir." diye konuşuyor.
Geçtiğimiz hafta Reklamcılar Derneği adına açıklama yapan Yiğit Şardan'ın "ABC Türkiye Tiraj Denetimi Platformu'nun Rekabet Kurulu tarafından lağvedilmesinin ardından sektör olarak tiraj rakamlarını denetleyemiyoruz. Herkesin kendi beyanlarına inanmak suretiyle hareket ediyoruz. Sektörde kaos var." sözlerinin gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkmıştı. Rekabet Kurulu, önceki gün bir açıklama yaparak Şardan'ın "ABC tiraj denetimi yapılamıyor." sözlerini sert bir dille yalanlamıştı.
ZAMAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara