Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

"Güneydoğu'dan özür dileyen kaçmış"

Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki 40 ayrı biriminin son 1 yılı kapsayan uygulamaları incelendi. Raporda çarpıcı tespitler yer alıyor

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-03-18 15:45:00

Milli Eğitim Bakanlığı, Türk bürokrasisinde son 3 yıldır yerini almaya başlayan İç Denetim Mekanizması'nı ilk kez Bakanlık Merkez Teşkilatı için çalıştırdı. Bakanlık makamı ve genel müdürlükler dahil 2 bin 453 kişinin görev yaptığı Bakanlıktaki, 40 ayrı biriminin son 1 yılı kapsayan uygulamaları 10 müfettiş tarafından incelendi. İç Denetim Birimi Başkanı Şener Gönülaçar imzasıyla yayımlanan Rapor; Rüşvetten, usulsüz atamalara, kadrolaşmadan, ders kitaplarının yetersiz öğretmenlerce hazırlandığına kadar eğitim sistemini yok eden çarpık yapılanma tek tek gözler önüne serildi.

MEB Müsteşarı Muammer Yaşar Özgül denetimle ilgili bir özeleştiri de bulunarak, "Denetim, yıllarca denitim dışı kalan ve sistematik olarak bir denetimden muaf bırakılan, MEB merkez teşkilatında gerçekleşti. Bir yönüyle bu durumu, denetimde normalleşme adına sağlıklı bir başlangıç olarak değerlendirebiliriz. İç denetçilerimizin tespi ve önerilerinin yer aldığı bu raporun hataları önlemek, risk ve zayıflıkları belirlemek için bürokraside faydalı olacağını umuyorum"dedi.

SULTAN UÇAR-AHT-ÖZEL HABER

930 ÖĞRETMENİN KADROSU BAKANLIKTA

Milli Eğitim Bakanlığı'nın, "Hesap verebilir, mali saydamlığı sağlamak" amacıyla iç denetim yaptırdı. Bakanlığın, son 1 yılı masaya yatırıldı. İnsan kaynakları, stratejik gelişme süreci, mevzuat ve hukuk işlemleri süreci, öğretmene hizmet ve sosyal işler, genel ortaöğretim okulları ve burs ve yurtlar süreci olmak üzere 6 çerçevede inceleme yapıldı. MEB'in iç denetçi kadrosunun 30 olmasına rağmen denetçi sayısının 10'da kalması eleştirilerek başlayan iç denetim raporunda çarpıcı ayrıntılar var. Örneğin; Kamudaki 2 milyon 279 bin 805 kişilik kadronun 783 bin 141'i yani yüzde 34'ünün görev yaptığı MEB'de öğretmen açığının temelinde yanlış yönetim stratejileri yer alıyor. Bakanlıkta görevli 2 bin 453 kişinin bile 930'unun asıl mesleği öğretmenlik.

"GÜNEYDOĞUDAN ÖZÜR DİLEYEN KAÇMIŞ"

Güneydoğu'daki illerin SBS ve ÖSS'deki başarısızlığının da temelini oluşturan öğretmen yetirsizliği raporda; "Öğretmenlerin, bölgeler ve okullar düzeyinde dengeli bir dağılımının sağlanamamış olması önemli bir sorun. Belirli bir branşta öğretmen fazlası olmasına karşılık, ücretli öğretmen çalıştırılan bölgelerin olması dikkat çekici. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak birçok ilde sürekli öğretmen ataması yapılmış olmasına rağmen, öğretmenlerin durmak istemedikleri, çeşitli özür grupları çerçevesinde bu illeri terkettikleri, yapılan denetimde daha net görüldü. Örneğin Şırnak'a son 5 yılda 5 bin 129 öğretmen ataması yapılmasına rağmen 4 bin 609'u yani yani yüzde 89.9'u öğretmen açığının kapatılması amacıyla atanmalarına rağmen, öğretmenler kalıcı olmadığı için açık kapanamadı"



ASİL MÜDÜR ORANI YÜZDE 50'DE KALIYOR

Bakanlığın en çok suçlandığı iddialardan olan kadrolaşmada raporda; "Müdür kadrosu 26 bin 718 kişi. Bunun 13 bin 693'ü asil bin 244'ü görevlendirme, 9 bin 896'sı vekil ve 7 bin 466'sı ise müdür yetkili öğretmen görevlendirmesiyle sürdürülüyor. Ülke genelinde asil müdür oranı yüzde 50'de kalıyor. Yüzde 5 ile en az asil müdür Şırnak'ta. Yüzde 86 ile en çok asil müdür Erzincan'da. Ankara'da yüzde 65, İstanbul ve İzmir'de ise yüzde 59. Müdür başyardımcılıklarının yüzde 59'u, müdür yardımcılıklarının ise yüzde 64'ü dolu. Sistemde norm kadrosu olmadığı için müdür atanamayan ve müdür yetkili öğretmen görevlendirilen 7 bin 551 okul var. 892 ilçe müdürünün 576'sı asil 316'sı ise vekil"diye yer aldı.

OKULLAR KADERİNE TERKEDİLMİŞ 26 BİN OKULUN HİZMETLİSİ YOK

"Bakanlık için belirlenen hizmetçi kadrosu 57 bin 353, bakanlıktaki 28 hizmetli kadrosunun 25'i dolu. 43 bin 973 eğitim kurumunda görev yapan hizmetli sayısı 30 bin 66'sı kadrolu 5 bin 280'i sözleşmeli 35 bin 346. Kurum sayısı 43 bin 973 ve 26 bin 415 okula hiç kadrolu hizmetli atanmamış. 9 bin 688 okulda tek hizmetli var. Okulların temizlik gibi en temel promlemlerinein çözümüne yönelik hiçbir düzenleme yapılmamış olması okul yöneticileriyle velileri karşı karşıya getirmekte, okul idarelerini veliden sürekli para isteyen bir mekanizma haline dönüştürmektedir. Eğitim kurumları kaderine terk edilmiştir. Bu durum hem okul yöneticilerini yıpratmakta hem de Bakanlığın itibarını olumsuz etkilemektedir. Sorunun çözümü için sistemli çalışmalar yapılmalıdır"



"RÜŞVET VE DEDİKODU SONLANDIRILMALI"

"Öğretim Materyallerini Geliştirme İnceleme Merkezi'nde görevli bazı öğretmenler kendilerini yeterince yenileyememiş yeni uygulama ve yöntemleri bilmiyor. İncelemeciler genelde yeni mezunlar ve akademik destenten yoksunlar. Kurulun kitap kabul süreci yeterince şeffaf olmaması, kitap kabul sürecinin uzun bir zaman dilimi sonucunda gerçekleşmesi nedeniyle rüşvet başta olmak üzere çok sayıda menfaat ilişkilerinin kurumda konuşulması ve bu nedenle birçok kişinin zan altında bulunması ve incelemecilerin etik eğitimlerinin olmaması, bazı işlemlerin gizli tutulması nedeniyle sistemin işleyişine olan güvenin sarsılması ve dedikoduları arttırdığı görüldü. Kitap inceleme ve kabul süreci hızla şeffaflaştırılmalıdır"

YARGIDA BAKANLIĞIN İTİBAR KAYBI ÖNLENMELİ

"Yargı kararlarıyla ilgili bir bilgi bankası yok. Bakanlığın zaman, para ve itibar kaybının önlenmesi için çalışmalar zenginleştirilmelidir. Yargıda iptal edilmesi neticesi oluşabilecek kararlarda zaman ve madde kaynağı israfı asgariye indirilmelidir. Personel Genel Müdürlüğü'nde hukuk mezunu tek bir personel yok. Bakanlık alehine çoğunluğu atama, yer değiştirme, terfi, yönetmelik iptali, il ve ilçe müdürlerince açılın son 2 yıldaki 4 bin 256 davadan 2 bin 646'sı karara bağlandı. Bunların bin 733'ü red, 913'ü iptalle sonuçlandı. Yılda 5-6 bin dava izlenen Hukuk Müşavirliği'nin elektronik veri ağının olmaması çok önemli bir risktir"



"YÖNETMELİKLERE SÜREKLİ MÜDAHALE EDİLİYOR"

"Okul ve eğitim kurumlarında yöneticilik görevleri için sürekli değişiklikler yapılıyor hatta bazen hiç uygulanmadan yürürlükten kaldırılan, sürekli müdahalelere maruz kalan yönetmelik düzenlemeleri yapılıyor. Gerçekçi ve oturmuş bir düzenleme bulunmadığından eğitim öğretim kurumlarının yüzde 50'sinde vekil yada görevlendirme yönetiler görev yapıyor"

"MÜDÜRLER KALMIŞ, MEMURLAR AZALMIŞ"

"15 yıl önce 450 porsonelin görev yaptığı Personel Genel Müdürlüğü'nde bilgisayar kullanımıyla personel sayısı 338'e indi. personeldeki azalmanın memur ve şef düzeyinde olması dikkat çekicidir. şube müdürü ve üst yönetim kademelerinde yer alan daire başkanları ve genel müdür yardımcılıklarında mevcut sayılar olduğu gibi korunmuştur"

"MÜDÜRLER DUYURMADAN ATANIYOR"

"İnsan kaynakları yönetiminde örgütün mevcut potansiyel gelişim trendi ve stratejik amaçlar dikkate alınarak bir planlamanın yapılması gereklirken. İnsan gücü planlaması yapılmazsa aksi takdirde beklenti karşılanamaz. Taşra ve merkez teşkilatında görev yapacak, şube müdürü ve üst görevler için duyuruya çıkılmadan atama yapılmaktadır"

"SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLERE ACİL ÇÖZÜM"

"Şubat 2010 itibariyle 73 bin 950 sözleşmeli öğretmen var. Bakanlığın bu öğretmenlerle ilgili istidham politikaları, yer değiştirme, görev süreleri ve ücretleriyle ilgili çalışma yapmasına acil ihtiyaç var. Atamalar, il içi ve iller arası yer değiştirmeler eğitim öğretim aksamaması için yaz aylarında gerçekleştirilmesi kararı alındı. buna karşın Şubat, Ekim ve Kasım aymarında ilk atama işlemi yapılıyor. Eğitim öğretim aksıyor, öğrenci öğretmensiz kalıyor ve açık ders ücreti karşılığı kapatılmaya çalışılıyor"

"133 BİN ÖĞRETMEN AÇIĞI VAR"

Mevcut norm hesaplama kriterlerine göre sistemde olması gereken öğretmen sayısı 717 bin 824'dür. Buna rağmen mevcut öğretmen sayısı 717 bin 824'dür. Öğretmen açığı 133 bin 317'dir. Öğretmenlerden 16 bin 291'i okul öncesi, 13 bin 177'si rehberlik, 190 bin 564'ü sınıf ve 316 bin 497'si branş öğretmenlerinden oluşuyor. En çok öğretmen ihtiyacı 18 bin 373 kişiyle okul öncesi, 12 bin 52 kişiyle ingilizce, 10 bin 840 bilişim teknolojileri izliyor"

HAK ETMEYENLERE BURS VERİLMİŞ

*Öğretmenler il, ilçe, eğitim bölgesi ve okullara ihtiyaçla orantılı dağıtılmıyor.

*Aylıkla ödüllendirme dahil amirin takdirinde, performans değerlendirme sistemi yok.

*Sicil raporları kişisel değerlendirmeye açık ve ölçülemez durumda.

*Yetkileriyle orantısız sorumluluklar yüklenen ilköğretim müfettişleriyle ilgili acil düzenlemeler yapılmalıdır.

*Şartları taşımayanlara burs verilmiş. Burs aldığı halde bursluluk sınavı başvuruları kabul edilenler var. Okul müdürleri özen göstermiyor.

YURTDIŞI BURSLARI GERİ ALINAMIYOR

*2009-2010 yılı itibariyle 69 bin 195'i ilköğretim, 183 bin 698'i ortaöğretim, 14 bin 423'ü üniversite toplam 198 bin 121 öğrenci burslu okuyor.

*Yurtdışında 24 bin 26 öğrenci var. Bin 129'u resmi burslu. 19 bini lisans, 3 bin 925'i yüksek lisans bin 622'si ise doktora eğitiminde.

*Yurtdışındaki öğrencilerin orada kaldıkları sürenin 2 katı oranında Türkiye'de zorunlu hizmet yapması kabul edildi. İsteyen parasını da ödeyebiliyor.

*2009'da bu talepte bulunan 29 öğrenciden 537 bin 26 TL tanzim edilemedi.

*2010 yılında yurtdışı bursları için 309 milyon 444 bin tl harcanması planlanıyor.

*Bakanlıkta 5 birim burs veriyor. Birimler arasında koordinasyon yok.

KAMU ZARARLARI TAKİP EDİLMİYOR

*Yatırımlar, 'Devlet Yatarım Proğramı'nda belirlenen önceliklere göre oluşturulmadığı anlaşılıyor. Kamu zararı alacakları takip edilmiyor.

*Yatırımlar, bakanlık sitesinden yayımlanarak saydamlık oluşturulmalıdır.

*Mevzuatlar güncellenmiyor. Hala ilkokul, ortaokul ifadeleri kullanılıyor.

*Birimlerin görüşü alınmadan Makam onayı genelge yayımlanması yeterli görülüyor.

İNGİLİZCE KİTAPLARI YETERSİZ ÖĞRENMEYİ SAĞLAMIYOR

*Bakanlık hizmet esasına dayalı bir yapılanmaya gitmeli taşra teşkilatına yetki ve sorumluluk devri sağlanmalıdır.

*Kamu personelinin kurum ve kuruluşlar arasında dengesiz dağılımı ve personel yetersizliği sorunları göze çarpıyor.

*Öğretmen açığı olan alanlarda ihtiyacın karşılanması için üniversite kontenjanları arttırılmalı, öğretmenler bölgelere dengeli dağıtılmalıdır.

*Öğretmen atamalarında özlük hakları hizmet bölgesi ve şartlarına göre düzenlenmeli.

*MEB personel değerlendirme sistemi gözden geçirilecek, objektif ve saydam bir şekilde ölçmeyi sağlayacak standartlar uygulanacak.

*İngilizce kitapları yeterince güncel değil, öğrenme ortamı sağlanamıyor.

*Uygulamada her türlü ölçeme ve değerlendirme 100 puan iken, notlar karne veya diplomaya 5'lik not sistemine göre aktarılması kafa karışıklığına yol açmaktadır.

RAPORDAKİ ÇARPICI RAKAMLAR...

*Türkiye genelinde faal 32 bin 785 eğitim kurumu var.

*Kadrolu 703 bin 983 personeli olan MEB'de, doktorası olan sadece 675 kişi bulunuyor. 25 bin 952 kişinin yüksek lisansı, 545 bin 9976 kişinin ise lisans eğitimi aldığı görülüyor. MEB kadrosunda 6 bin 443 kişi ise ilkokul mezunu.

*81 il mem'ünden 6'sının müdürü yok. 298 MEM yardımcısı kadrosundan 19'u, 892 ilçe müdürü kadrosundan ise 316'sının müdürü yok. Bin 995 şube müdürü kadrosunun 697'si, 6 bin 858 kişilik şef kadrosunun ise 5 bin 86'sı boş.

*Kamudaki 229 bin 72 lojmanın 44 bin 96'sı MEB'de. Bakanlığımız, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden sonra en çok lojmana sahip kamu kurumu. Lojmanların 459'u Bakanlık bürokratlarına tahsisli. Bütçe zorlanarak lojmanlara bakım yapılmalıdır.

*12 türde eğitim veren 7 bin 546 lise var. Bu okullarda 53 bin 643 derslik ve 88 bin 616 öğrretmen ile 860 bin 864'ü kız 1 milyon 739 bin 261 öğrenci okuyor. Liseler 4 yıla çıkınca öğrenci sayısı 151 bin 26 kişi arttı. Öğretmenler iller ve bölgeler arasında dengesiz dağıtılmış. Liselerde 2010 verilerine göre; 56 milyon 70 bin 857 adet ve 244 çeşit kitap okutuluyor.

*Bin 846'sı dernek, 164'ü vakıf, 372'si şahıs, bin 31'i şirket toplam 3 bin 413 yurtta 136 bin 144 öğrenci barınıyor. Yurtlara verilen süreli kapatma cezaları öğrenciler mağdur olmasın diye yazın uygulanıyor. ceza caydırıcılığını kaybediyor. Para cezası kesilmeli.

zaman
SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara