Dünya Basınında Bugün (15.03.2010)

WASHINGTON POST
Washington Post gazetesi, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya’nın nükleer silahlar konusunda bir anlaşmaya yakın olduğunu duyuruyor.

Gazetenin haberi şöyle devam ediyor: Amerikalı ve Rus yetkililer, iki ülkenin yeni bir nükleer silahsızlanma anlaşmasına varmaya yakın olduklarını açıkladı. Moskova ve Washington’daki yetkililerden gelen açıklamalara göre, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama ve Rus mevkidaşı Dimitri Medvedev telefonla yaptıkları görüşmede nükleer silahlar konusunu görüştü.

Müzakerelerde gelinen aşamanın değerlendirildiği görüşmenin, son derece yapıcı olduğu belirtiliyor.

Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri, geçen Aralık ayında süresi dolan 1991 tarihli Nükleer Silahların Azaltılması Anlaşması START’ın, yerine geçecek yeni bir uzlaşmaya varmaya çalışıyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nin iki bin, Rusya’nın ise üç bin kadar nükleer silaha sahip olduğuna inanılıyor.

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın bu hafta Moskova’da, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la nükleer silahsızlanma konusunu görüşmesi bekleniyor.

Kremlin’den yapılan açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya liderlerinin yaptıkları telefon görüşmesinde, müzakerelerde ’temel konulardaki uzlaşıdan duydukları memnuniyeti dile getirdikleri belirtildi.

Kremlin’in açıklamasında ayrıca ikilinin, ’anlaşma taslağının liderlerin imzasına sunulması için bir tarih belirlemenin şimdiden mümkün olduğuna dikkat çektiği’ kaydedildi.

Ancak herhangi bir tarih verilmedi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi’nden bir yetkili, ’İki lider de yakında bir anlaşma varma taahüdüne bağlı’ diye konuştu.

Obama ve Medvedev’in START anlaşmasının yerini alacak uzlaşı konusundaki görüşmeleri geçen Nisan ayında başlamıştı ve Aralık ayına kadar sona ermesi öngörülüyordu.

START anlaşmasıyla iki ülke, nükleer envanterlerinde büyük bir kesintiye gitmişlerdi.

Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri, nükleer savaş başlığı sayısını bin 500 ila bin 675 adet arasında tutma konusunda uzlaştı. Ancak nükleer başlıkların tahrip edilişini doğrulama ve silahların nasıl sayılacağıyla ilgili görüş ayrılıkları vardı.

İki ülke arasında bir diğer tartışmalı konu da Amerika Birleşik Devletleri’nin Doğu Avrupa’da kurmayı planladığı füze savunma sistemi.

Rus ve Amerikalı yetkililer, START Anlaşması’nın yerini alacak uzlaşmayı bir süredir Cenevre’de müzakere ediyor.

Nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya amaçladığını söyleyen Obama, Amerika Birleşik Devletleri’nin güvenlik stratejisinde nükleer silahların sayısını ve rolünü azaltmayı taahüt etmişti.

Amerikan yönetimi, gelecek ay Washington’da bir nükleer silahsızlanma zirvesine ev sahipliği yapacak.

FINANCIAL TIMES
Financial Times gazetesi, Avrupa Birliği’nin Yunanistan’a yardım konusunda uzlaştığını bildiriyor.

Gazetenin haberi şöyle devam ediyor: Avrupa Birliği’nden üst düzey yetkililer, haftalar süren krizin ardından Yunanistan’a bir kaç milyar dolarlık yardım paketi üzerinde anlaşmaya varmak üzere olduklarını açıkladılar.

Yunanistan’ı kurtarma paketinde Atina’nın yardım talebinde bulunması halinde, verilmek üzere borçlar ve garantiler olduğu bildiriliyor.

Edinilen bilgiye göre, avro kullanan ülkelerin maliye bakanlarının konuya ilişkin öneriyi bir kaç gün içinde tamamlamış olması bekleniyor.

Yunanistan şu ana kadar içinde bulunduğu mali krizden çıkış için resmi yardım talebinde bulunmadı. Bu ülkenin bütçe açığı avro bölgesinde izin verilen oranın dört katını aşmış durumda.

Yunanistan’ın bütçe açığı halen yüzde 12,7 oranında. Bütçe açığı 300 milyar avroyu geçerken, işsizlik oranı yüzde 10 düzeyinde.

Büyük bütçe açığının sonucu olarak Başbakan Yorgo Papandreu hükümeti, geçtiğimiz günlerde, memur maaşlarında kesinti, emekli aylıklarının dondurulması ve satış vergilerinin yükseltilmesi gibi çeşitli ekonomik önlemler açıklamıştı.

Hükümetin ekonomik önlemler paketini açıklamasından bu yana, grevler ve aleyhte gösteriler birbirini izliyor.

Yunanistan’ın 5 milyonluk işgücünün yarısını temsil eden özel sektör çalışanlarının üye olduğu sendika ve kamu çalışanlarının bağlı olduğu sendikalar, ’Avrupa Birliği desteğindeki kemer sıkma politikalarının, yalnızca yoksul kesimleri etkileyeceğini ve ekonomik durgunluk yaşayan ülkenin sorunlarını daha da artıracağını’ savunuyor.

Yunanistan’da önümüzdeki günlerde de ülke çapında grevler düzenlenmesi bekleniyor.

PRAVDA
Pravda gazetesi, Irak’ta ilk resmi sonuçların açıklandığını duyuruyor. Gazetenin haberi şöyle devam ediyor. Irak’ta ilk resmi sonuçlara göre, Başbakan Nuri El Maliki ile eski Başbakan İyad Allavi arasında sıkı bir çekişme yaşanıyor.

Irak’ta, geçen Pazar günü yapılan parlamento seçimlerinin ilk resmi sonuçları gelmeye başladı. Başbakan Nuri El Maliki ile eski Başbakan İyad Allavi arasında, sıkı bir çekişme yaşanıyor.

Oyların üçte birinin sayıldığı ülkenin güney kesimlerinde, Maliki’nin "Hukuk Devleti Koalisyonu" önde gidiyor.

Bağdat’ın kuzeyindeki Diyala ile Sünnilerin çoğunlukta olduğu Selahaddin bölgesinde ise yine Şii olan eski Başbakan İyad Allavi’nin lideri olduğu, "Irak Koalisyonu" açık ara önde.

Ancak Allavi’nin koalisyonu, pek çok bölgede seçime hile karıştırıldığını iddia ediyor. Irak’ın kuzeyinde ise ibre, beklenin aksine Değişim Hareketi’nin değil, Mesud Barzani ve Celal Talabani’nin liderleri olduğu IKDP ve IKYB’nin oluşturduğu listenin önde gittiğini gösteriyor.

Irak’ta kesin seçim sonucunun, ancak ay sonunda açıklanabileciği belirtiliyor. Hiçbir partinin, tek başına iktidar olacak çoğunluğu sağlaması beklenmiyor.

FRANKFURTER ALLGEMEINE
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin sonunda uluslararası baskılara boyun eğmek zorunda kaldığını bildiriyor.

Haber şöyle devam ediyor. Karzai, Eylül ayında düzenlenecek olan genel seçimi denetleyen komisyonda iki yabancı üye olmasını kabul etti.

Afganistan Devlet Başkanı, daha önce aksi yönde karar almıştı.

Bu karar Karzai’nin geçen yılki devlet başkanlığı seçiminde kendisine verilen oyların yaklaşık üçte birini geçersiz ilan eden seçim komisyonunu kontrol altına alma çabası olarak görülmüş ve yoğun şekilde eleştirilmişti.

Batılı diplomatlar, Karzai’nin geçen ay kabul ettiği, Seçim Şikayetleri Komisyonu’nu kendisine bağlayan kararnameye tepki gösterdi.

Kararname, Karzai’ye komisyonun beş üyesinin tamamını atama yetkisi veriyordu.

Karzai geçen yıl Ağustos ayında yapılan seçimlerin galibi ilan edilmiş, ancak aylarca süren yolsuzluk ve usülsüzlük soruşturmaları nedeniyle ülke yönetimi felç olmuştu.

Soruşturma ve yeniden sayım süreci sonunda Karzai, seçimlerin ikinci turunda yarışmayı kabul etmek zorunda kaldı. Ancak rakibi Abdullah Abdullah’ın çekilmesi üzerine seçimin galibi ilan edildi. Ülkede geçen yılki seçimlerde yaşanan usulsüzlükleri tespit ederek seçimlerin ikinci turunun yapılmasına olanak sağlayan soruşturmayı Seçim Şikayetleri Komisyonu yürütmüştü.

Kaynak: TRT

Dünya Basınında Bugün (15.03.2010)

Dünyada meydana gelen olaylarla ilgili gazete ve dergilerde yer alan haber yorum ve analizler...