Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Davutoğlu: AB Türkiye'nin stratejik hedefi

Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı konutunda, AB Komisyonu üyesi Stefan Füle ile yaptığı görüşme sonrasında, kritik açıklamalarda bulund.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-03-15 12:55:00

Davutoğlu: AB Türkiye'nin stratejik hedefi
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, gerek Ankara protokolü, gerek Katma Protokol, gerekse Gümrük Birliği ve bu hukuki zemin üzerindeki çalışmaların Türkiye'ye de aynı Batı Balkanlar'daki gibi, onlardan daha öncelikli olarak bir vize muafiyeti yaklaşımı benimsenmesini gerekli kıldığını söyledi.

Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı konutunda, AB Komisyonunun genişleme ve komşuluk politikasından sorumlu üyesi Stefan Füle ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Füle'yi Ankara'da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Davutoğlu, bunun Füle'nin Türkiye'ye ilk ziyareti olduğunu, ancak son olmayacağını kaydetti. Davutoğlu, önümüzdeki dönemde çok sık görüşmeye karar verdiklerini, böylelikle Türkiye'nin AB üyelik sürecini yakından izleyeceklerini ve komşu ülkelerle ilgili dış politika konularını koordine etme imkanı bulacaklarını kaydetti.

Davutoğlu, bugün üç ana konuda kapsamlı ve yararlı görüşmeler yaptıklarını belirterek, bu konulardan ilkinin Türkiye-AB ilişkilerinin stratejik vizyonu olduğunu, hafta sonunda Finlandiya'da bu çerçevede çok faydalı ve gelecek vizyonu yüklü görüşmeler yaptıklarını kaydetti.

"AB bizim ortak birliğimiz, Avrupa da ortak kıtamız" diye konuşan Davutoğlu, dolayısıyla AB'nin küresel dengeler içinde hak ettiği yeri alması yönünde çaba sarf edilmesi gerektiğini, bunun için de AB'nin jeopolitik olarak etkili, ekonomik olarak dinamik ve kültürel olarak da içselleştirici bir yapıya kavuşması gerektiğini düşündüklerini bildirdi. Davutoğlu, bu çerçevede Türkiye'nin AB üyeliğinin bir fırsat olduğunu belirterek, "Türkiye için de AB, modernleşme çabasının doğal sonucu olan son derece önemli stratejik temel hedeftir" dedi.

Bakan Davutoğlu, ele aldıkları ikinci önemli konunun karşı karşıya kalınan muhtemel sorun alanları ve müzakere sürecinin işleyişi olduğunu ifade ederek, bununla ilgili kendilerine Türkiye'de yapılan çalışmalar hakkında bilgi aktardığını ve Türkiye'nin AB sürecinin Kıbrıs gibi doğrudan konuyla ilgili olmayan siyasal sorunlarla ya da AB içindeki iç kamuoyu bakışlarıyla etkilenmemesi gerektiğini aktardığını bildirdi.

Kıbrıs konusunu kapsamlı şekilde ele aldıklarını söyleyen Davutoğlu, müzakerelere ivme katılması ve kapsamlı ve kalıcı bir barışa ilişkin görüşlerini paylaştıklarını ifade etti.

Füle'ye Türkiye'de yapılan ve yapılmakta olan siyasal reformlar hakkında bilgi verdiğini belirten Davutoğlu, bu çerçevede özellikle geri kabul anlaşmasına paralel olarak Türkiye'nin AB'den geçmiş hukuki taahhütleri de göz önünde tutarak, mutlak vize muafiyeti talep ettiğini bir kez daha ilettiğini söyledi. Davutoğlu, "Gerek Ankara Protokolü, gerek Katma Protokol, gerekse Gümrük Birliği ve bu hukuki zemin üzerindeki çalışmalar, Türkiye'ye de aynı Batı Balkanlar'daki gibi, onlardan daha öncelikli olarak bir vize muafiyeti yaklaşımı benimsenmesini gerekli kılıyor. Bu konudaki siyasi kararlılığımızı kendileriyle paylaştım" diye konuştu.

Davutoğlu, görüştükleri üçüncü konunun komşu bölgelerle ilgili yürüttükleri politikaların koordinasyonu olduğunu, özellikle Batı Balkanlar'daki gelişmeleri kapsamlı şekilde ele aldıklarını, Kafkaslar, Doğu Akdeniz, komşu bölgeler ve enerji güvenliği konularını gözden geçirdiklerini kaydetti. Davutoğlu, Lizbon Anlaşması sonrası AB'nin Türkiye ile yeni bir stratejik diyalog mekanizması kurması gerektiği konusunda fikir birliğine vardıklarını belirtti.

Füle'nin yakın bir Türkiye dostu olduğunu bildiklerini kaydeden Davutoğlu, bu nedenle Füle'nin bundan sonra Türkiye'yi artık ziyaret ettiği ikinci bir ülke olarak değil, kendi ülkesi gibi görmesi temennisinde bulundu. Davutoğlu, Füle'ye Türkiye'nin AB sürecinde çok ciddi görevler düştüğünü de belirtti.

AA

Haber Ara