Dolar

34,8646

Euro

36,5808

Altın

3.040,02

Bist

10.058,47

Berker'den Politik stres testi açıklaması

Kredi notlarıyla uluslararası ve yerli yatırımcılara akıl veren Fitch Ratings’in Türkiye Genel Müdürü Botan Berker, "Yunanistan sıkıntıda. Türkiye Balkanlar’daki boşluğu doldurabilecek kapasitede” mesajını verdi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-03-15 09:47:00

Berker'den Politik stres testi açıklaması
Ayfer ASLAN'ın röportajı

Dünyanın üç büyük uluslararası rating kuruluşundan birisi olan Fitch Ratings’in Türkiye Genel Müdürü Dr. Botan Berker, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörüne övgüler yağdırdı. Yabancı bankaların en çok kâr ettiği ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini belirten Berker, bazı yabancı bankalar Türkiye’den çıksa da sektörün bundan zarar görmeyeceğini vurgulayarak, “Biri gider, biri gelir. O kadar dert değil. Ayrıca tamamı gitse ne fark eder? Türk bankacılık sistemi gayet iyi durumda. Türk bankaları yurtdışında büyüyebilir. Şu anda likidite sıkıntısı olan Avrupa’daki bankalardan almak için iyi bir zaman bence” dedi.

EKONOMİ YÜZDE 4 BÜYÜR

Yurtdışı yatırım konusunda Balkanlar’ı adres gösteren Berker, finans sektörünün yanısıra enerji, turizm ve tarım sektöründe de Türkiye’yi bekleyen önemli fırsatlar olduğunu savundu. Berker, “Potansiyel çok muhteşem. İş ki, biraz politik stabilite sağlansın” sözleriyle politik risklere de dikkat çekerken, Türkiye ekonomisinde bu yıl yüzde 3.5 ile 4 arasında büyüme öngördüklerini dile getirdi.

Kredi notlarıyla hem uluslararası hem yerli yatırımcılara bir anlamda rehberlik eden Fitch Ratings Türkiye Genel Müdürü Dr. Botan Berker ile hem Türkiye ekonomisi ve bankaları bekleyen fırsatları ve riskleri hem de kredi derecelendirme sürecinin nasıl işlediğini, yeni bir not artırımı için Türkiye’nin yerine getirmesi gereken ev ödevlerini konuştuk.

TÜRKİYE, İYİ SINAV VERDİ

> Türkiye ekonomisi ve bankacılık sistemi krizde nasıl bir sınav verdi?

>Bizim bakış açımızla Türkiye iyi bir sınav verdi. Kriz önemli bir test senaryosuydu. Bütün dünyanın aynı anda karşılaştığı bir stres testiydi. Türkiye finans sistemi 2001 yılında benzer bir krizden geçtiği ve aldığı dersleri doğru uyguladığı için başarılı çıktı. Baktığımızda milli gelir rakamlarına oradaki ekonomik küçülme oldukça çarpıcı. İşsizlik kayıpları ortada. Reel kesimin bu derece küçülmesinin en önemli nedeni de aslında piyasadaki ekonomik ajanların beklentiler nedeniyle kendi harcamalarını aniden kesmiş olmaları. Bunun içinde hem tüketici kesim, hem yatırımcı kesimi var. Yatırımcılar 2008 sonunda Lehman’ın batışından itibaren dünyanın çok büyük bir krize gittiği beklentisiyle planlarını erteledi. Bireyler ev, araba alma planlarını erteledi. Gerçekten finansal kesim de bazı ülkelerin almış olduğu darbeyi alsaydı bu defa reel kesim ne olurdu? Çok feci olurdu.

POLİTİK RİSKE DİKKAT!

> Türkiye ekonomisinde gördüğünüz risk unsurları neler?

>Türkiye ekonomisi gelişmekte olan bir ekonomi. Her gelişmekte olan ülke gibi çok fazla riske açık. Bunlardan en önemlisi Türkiye’deki politik dalgalanmalar. Gazeteleri açıyoruz, ne olduğunu artık anlamakta güçlük çektiğimiz bir sürü olay. Ne olacağını kavrayamıyoruz bile. O kadar fazla şey oluyor ki, her gün bir başka dalgalanma. Bütün bunlar hepsi Türkiye için bir risk unsuru. Ekonomik yönden baktığımızda, Türkiye’nin en önemli riski yıllık borçlanma ihtiyacının oldukça yüksek olması. Bununla birlikte cari açıktan gelen rakamları eklediğimiz zaman, bir de kısa vadeli borçların her sene döndürüleceği varsayımıyla bakarsanız oldukça önemli miktarda yıllık dış finansman ihtiyacı olan bir ülke. Politik dalgalanmaların Türkiye’yi bu derece fazla etkilemesinin nedeni her sene ‘Acaba bu seneki finansman ihtiyacımızı karşılamaya yatırımcılar gönüllü olacaklar mı?” veya “‘Buradaki politik riskleri kendileri gözlerinde büyütüp Türkiye’ye yatırım yapmaktan kaçarlar mı?’ soruları. Türkiye’nin önündeki en büyük risk bu.

YABANCI ANLAMIYOR

> Politik dalgalanmalar yabancı yatırımcıları tedirgin ediyor mu?

> Ne olduğunu soruyorlar. Biz siyasi konularda çok fazla yorum yapmamaya çalışıyoruz. Anladığımız kadarını yapabiliyoruz. Bir kısmını siyasi konularda yorum yapabilecek kişilere yönlendirmeye çalışıyoruz. Türkiye’yi anlamak çok zor. Bizler içinde olduğumuz için günlük bir hayatın bir parçası olarak doğal geliyor ama bu tür dalgalanmaların yaşanmadığı ülkelerden gelen yatırımcılar açısından bunları değerlendirebilmek o kadar kolay değil. Şu ana kadar her şey yolunda gidiyor.Yatırımlar yolunda gidiyor ama negatif bir düşünce yapısına girerlerse, bu yatırım kararlarını etkiler. Kuşkusuz; Türkiye’nin dışarıya sağlayacağı güven ve kredibilitesindeki yükselme ile birlikte borçlanması daha ucuz ve daha uzun vadeli olacak.

Not verirken gelir ve gidere bakıyor

> Kredi notunu verirken hangi kriterlere bakıyorsunuz?

> Kredi notları borç ödenebilirliğinin bir değerlendirilmesi. Bunun için borçların ödenebilmesi konusunda hangi kriterler önemliyse biz bunların hepsine bakıyoruz. Borçların miktarı, yıllık ödenecek toplam tutar, bu tutarın nasıl karşılanacağı, gelirler, ödemeler dengesi, bütçe, para politikaları çok önemli. Global bir dünyada yaşıyoruz. Sermaye çok hızlı bir şekilde bir yerden bir yere akabiliyor. Bütün bunları araştırıyoruz. Siyasi istikrara da bakıyoruz. Sermaye hareketlerini ne şekilde tetikleyebilir? Bütün bunları inceliyoruz.

IMF ile anlaşma beklemiyorduk

> IMF ile yürütülen görüşmelerin sona ermesi, Türkiye’nin kredi notunu nasıl etkiler?

> Rating konusunda şimdiye kadar almış olduğumuz kararlarda IMF’nin zaten hiç etkisi olmadı. Biz anlaşma olmaması beklentisi ile kararlarımızı vermiştik. O nedenle bizim durumumuzda bir değişiklik yok.

Enerji, turizm ve hizmet sektöründe potansiyel büyük

> Reel sektör açısından fırsatlar var mı?

> Türkiye’nin enerji hattı olmaması için hiçbir neden yok. Bütün enerji kaynaklarına yakınız. Dağıtım konusunda çok potansiyeli var. Beklenen yatırımların Türkiye’de yapılması halinde Türkiye çok önemli enerji merkezi haline gelecektir. Onun dışında sınırların rahatlaması nedeniyle Suriye’yi görüyoruz. Oradaki vizenin kalkmasıyla birlikte bölgesel ticarette muhteşem bir açılma var. Türkiye’nin fırsatları sonsuz. Hiçbir sektörde çok büyük ağırlığı olmayan, her sektörde üretim yapan bir ülke. Tarım deseniz orada olur. Enerji deseniz orada olur. Hizmet sektörü deseniz orada gelişme hazır. Bankacılık hizmetleri, turizm aynı şekilde.

Kısa vadede ikinci not artırımı yok

> Türkiye için yeniden bir not artırımı gündemde mi?
> BİZİM şu anda Türkiye için notumuz; BB+ durağan. Durağan demek yakın bir zamanda aşağı veya yukarı bir not artışı olmayacak demek. Yani kendi şirketim adına konuşabilirim. Bizim görüşümüz şu anda bu.

Sorunlu kredi uyarısı

> Türk bankacılık sektörü açısından gördüğünüz riskler var mı?

> Türk bankacılık sektörünün önündeki en büyük risk varlık kalitesi ile ilgili. Çünkü işsizlik oranları artıyor. Durgunluğun etkileri bazı sektörlerde daha fazla görüldü. O sektörlerde banka kredisi kullanmış şirketler, borçlarını geri ödemekte zorlanırsa bankacılık kesimini etkiler. Ayrıca bankacılığın çok yapısal bir sıkıntısı var. Varlıkları ile yükümlülükleri arasında bir vade uyumsuzluğu söz konusu. Bankalar, faizlerin düşmekte olduğu dönemde, bundan oldukça kâr etti. Ancak önümüzdeki dönemde faizler yukarı doğru giderse, aynı nedenle bilançoda bu sefer tersine bir hareket olabilir. O yüzden eski kârların gerçekleşmesi artık mümkün değil. Fonlama konusunda sıkıntılar olabilir.Yurtdışındaki fonlama konusunda daha farklı senaryolar oluşuyor. Fiyatlar daha farklı olabilir. Daha belki bono piyasasına yönelme gibi eğilimler söz konusu olabilir. Zaten sermaye yönünden bir sıkıntıları yok. Genel olarak bankacılık sektörümüz güçlü görünüyor.

Yabancı bankalar en fazla kârı Türkiye’de elde ediyor

> GE’nin Garanti Bankası’ndaki hisselerini satmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

> Girdikleri gibi çıkabilirler. Çıkışlarını büyütecek bir şey görmüyorum. GE o dönem baktığımızda, Garanti Bankası’nı şu anki fiyatlarıyla kıyaslarsanız; çok ucuza almış görünüyor. Şimdi satarsa kendisi için güzel bir kâr yaratmış olacak. Ayrıca bankanın kendi değeri çok arttı. Türk bankalarının değeri daha da artacak. Önlerinde gidecek çok yol var. Onun için GE çıkarsa, başkası gelir. Alıcısı olan mal satılır. Biri gider, biri gelir. O kadar dert değil. Ayrıca tamamı gitse ne fark eder? Türk bankacılık sistemi gayet iyi durumda. Gidiyor olmaları ‘Türkiye’deki bir panikten veya Türkiye’deki işleri iyi gitmedi’ diye değil. Yabancıların, en çok kâr ettiği yer Türkiye. Yurtdışındaki bölümleri sıkıntıda olduğu ve likidite ihtiyacı olduğu için şu sıralar bu bankalar Türkiye’den çıkıyor. O çıkar, sıkıntıda olmayan başkası girer. Ama Türk bankacılık sistemi bundan zarar görmez.

Avrupa’da banka satın almak için uygun zaman

> Türk bankalarını Avrupa’da bekleyen fırsatlar neler?

> Şu anda likidite sıkıntısı olan Avrupa’daki bankalardan almak için iyi bir zaman bence. Balkanlar o kadar enteresan ki, yaşam türü bize çok yakın. Ortak bir tarihimiz var. AB içinde olanlar veya olmayanları ve de Balkanlar ve Batı Avrupa diye ayırabiliriz. Örneğin; Yunanistan Romanya’da oldukça önemli bankalara yatırım yaptı. Şimdi Yunan ekonomisi sıkıntıda olduğu için birtakım yatırımlarını geri çağırabilir. Türkiye şu sıra Balkanlar’daki boşluğu doldurabilecek kapasitede. Bunlar önemli fırsatlar.

Rating de hatalı olabilir şirketlerin denetimi şart

> Rating kuruluşlarının denetlenmesi gerektiğine yönelik eleştiriler var...

> Bizim rating kuruluşları olarak verdiğimiz görüş de doğru olacak diye bir şey yok. Bunun da hatalısı olabilir. Her şeyin denetlendiği gibi rating kuruluşlarının da denetlenmesi lazım. Rating kuruluşlarını zaten piyasanın denetleme gücü var. Eğer çok fazla hata yaparsanız günün birinde size inanmazlar. Ürettiğiniz mal sizin raporlarınız. Size güven duyulursa o insanlara o raporları okutturabiliriz. Yoksa güvenmediği bir şeyi alır çöpe atarlar. Onun için o güveni vermek zorundayız.

Yapısal reformlara devam

> Kredi notumuz ne zaman yatırım yapılabilir seviyeye ulaşır?

> Orta Vadeli Program’da açıklanan mali disiplinin kurallarına uyulması, Mali Kural’ın bir an önce uygulamaya geçirilmesi. Onun dışında yapısal reformlara devam edilmesi. Bulunduğumuz yönde gitmemiz bizi zaten oraya ulaştıracaktır. Seçimler bakalım 2011’de mi olacak? Bir iki aylık belki öne alınma olabilir. Bu politik dalgalanmaları da geçirdikten sonra Türkiye doğru yolda gidiyor. Bir basamak sonra yatırım yapılabilir seviyeye gelecek.

Kaynak: Akşam
SON VİDEO HABER

Beşar Esed'ın kardeşi işkenceci Mahir Esed'ın evi

Haber Ara