Dolar

34,8761

Euro

36,7523

Altın

3.038,06

Bist

10.140,82

Türkiye bu anayasa ile yoluna devam edemez

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türkiye'nin mevcut Anayasa ile yoluna devam edemeyeceğini söyledi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-03-13 17:09:00

Türkiye bu anayasa ile yoluna devam edemez
Çiçek, "1982 Anayasası seçilmiş insanların 'ne yaparsa kötü yapar' mantığı üzerine kurulmuş bir anayasa. Bu anayasa ile Türkiye yoluna devam edemez." dedi.

Demokratik açılımın konuşulduğu 'Türkiye Buluşuyor Konferansı'na katılmak için Bingöl'de vatandaşlarla bir araya gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, konferans sonrasında gazetecilerin sorularını cevapladı.

Ermeni soykırımını tanıyan karar tasarısını kabul eden İsveç ile ilgili sorulan soruya cevap veren Çiçek, ABD'den sonra Ermeni tasarısını kabul eden İsveç'le ilgili sorulan soruya verdiği cevapta, "Bu Ermeni tasarısı ile ilgili olarak hem Dışişleri Bakanlığı olarak, hem de Başbakanımız bir açıklama yaptı. Günümüz dünyasında böyle izansızca, hasımane, barış sürecine katkı vermeyen normalleşmeyi engelleyen tasarıların çok doğru olmadığını düşünüyoruz. Bizim tarihimizle ilgili bir sorunumuz yok. Biz tarihimizle yüzleşmeye her zaman hazırız ama başta Ermeni diasporası olmak üzere bazı üniteler tarihin bu yönüyle yüzleşmek niyetinde değiller. Öyle olsalardı bu işi tarih komisyonlarını bırakıp bilim adamlarını konuları karara bağlarlardı. Parlamentolarda bir tek kişinin bu veya şu şekilde karar vermesinde son derece yanlış, yakışıksız ve anlamsız kararlar alınabilir. Bu yolun açılmasını doğru bulmuyoruz. Çünkü bu yol açıldığında birçok ülke kendi konumlarını izah edemezler. Bu kararı alan birçok ülke kendi varlıklarını başkalarının hakları üzerine inşa etmiş durumdalar. Başkalarının acıları üzerine inşa etmiş durumdalar." dedi.

Alınan kararın siyasi bir karar olduğunu ve İsveç gibi bir ülke tarafından alınmasını da üzüntü verici bulduğunu kaydeden Çiçek şöyle devam etti: "Sağlıklı bir yol değildir ve normalleşmeye katkı sunmaz. Barışa da katkı sunmaz. Bize düşen olup biteni soğukkanlılıkla değerlendirmektir. Tepkisel yaklaşımlar her zaman doğru sonuç vermez. Ülkemizin yararına olan neyse onu soğukkanlılıkla uygulayacağız. Getirisini götürüsünü iyi hesap edeceğimiz uzun bir süreçtir."

"DEMORKASİ TÜRKİYE'NİN ÖNCELİKLİ MESELESİDİR"

Türkiye Buluşuyor Konferansları ve demokratik açılımla ilgili bir başka soruya, "Demokrasi meselesi bizim baştan beri, 2001 yılından beri üzerinde durduğumuz bir meseledir." cevabını veren Çiçek, "Demokrasi konusu çok partili hayata geçtiğimiz günden beri Türkiye'nin öncelikli meselesidir. Türkiye yakışan yüksek standartta bir demokrasidir. İş başına geldiğimiz günden beri çok sayıda reform paketi hazırladık. Bu işin ucu açıktır. Bu işin önündeki en büyük engel de geriye dönüp baktığımızda 1982 anayasası gözüküyor. AK Parti olarak anayasa değişikliği üstünde durmamızın nedeni artık bu Anayasa demokratik standartlara uymuyor. Demokrasi standartlarının yükselmesinin önündeki en büyük engeldir. Çünkü öncelikleri farklı felsefeleri farklı, kurumlar arasındaki işleyiş beraberinde birçok sorun getiriyor. Anayasada olmaması gereken bir kısım hükümler anayasaya konulmuş. Neticede 82 Anayasası bir vesayet anayasasıdır. Seçilmiş insanların iş yapmasını engelleyen ve seçilmiş insanlar ne yaparsa kötü yapar mantığı üzerine kurulmuş bir anayasa. Onun için bu anayasa artık Türkiye için beraberinde getirdiği birçok sorun var. Bu anayasa ile Türkiye yoluna devam edemez." şeklinde konuştu.

"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDA OLUMLU KATKILARA AÇIĞIZ"

Anayasanın değişmesinde herkesin olumlu katkısına açık olduklarını vurgu yapan Çiçek, "Bu anayasanın da bir bütün olarak ele alınması gerekiyor." dedi.

IMF ile anlaşma sağlanamaması ile ilgili sorulan bir soruya 2001 krizine giderek Kemal Derviş'i hatırlatan Çiçek, "Bu aslında bizim hükümetimizin ekonomik politikalarda ne kadar başarılı olduğunun kanıtıdır. Çok şükür artık IMF reçetelerine veya ondan gelecek imkâna muhtaç değiliz. Dünyada bir kriz var. Türkiye 2001 yılında bir kriz yaşadı. Şimdi yaşadığımız kriz bizim dışımızda yaşanan, kaynağı dışarıda olan bir krizdir. 2001 yılında yaşanan kriz kötü yönetilmemizden kaynaklanan bir krizdi. 2001'de yaşanan krizde çözüm dışarıdan geldi, çözecek kişi de dışarıdan geldi. Sayın Kemal Derviş'i hatırlıyorsunuz. Bu gün IMF ile anlaşma gereğini görmüyoruz." diye ifade etti.

Başbakan Yardımcısı Çiçek'e Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz ve AK Parti Bingöl milletvekilleri de eşlik etti.

Cihan

Haber Ara