Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ölmediğine pişman ettiler

PKK’lılarla 21 yıl önce girdiği çatışmada ağır yaralanan 42 yaşındaki Önder Oğuz, vücudunda taşıdığı 19 şarapnel parçasıyla ‘gazi’ olduğunu ıspatlamaya çalışıyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-03-11 11:23:00

Ölmediğine pişman ettiler
Hakkâri’nin Çukurca İlçesi’nde 1989 yılında girdiği çatışmada ağır yaralanan ve vücuduna isabet eden 19 şarapnel parçası çıkarılamayan Önder Oğuz (42), ‘gazi’ unvanını almak için başvurduğu tüm resmî kapılar yüzüne kapanınca durumu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı. Oğuz, “Emekli Sandığı, aldığım raporları ‘organ kaybın yok, sen gazi değilsin’ diyerek kabul etmedi. Ne sağlık karnesi ne gazi kartı, ne de sosyal hak verildi” dedi.

Bilecik’in Bozüyük İlçesi’nde yaşayan Önder Oğuz (42), 1989 yılında Hakkâri’nin Çukurca İlçesi’nde vatani görevini yaparken PKK’lıların saldırısına uğradıklarını, çatışmada ağır yaralandığını söyledi. Vücuduna çıkarılması mümkün olmayan 19 şarapnel parçası isabet ettiğini ifade eden Oğuz, “Vücudumda, 16’sı göğüs ve akciğer çevresinde, 3’ü elimde olmak üzere toplam 19 şarapnel parçası bulunuyor. Şarapnel parçaları hayati tehlike riski taşıdığı için çıkarılmadı” dedi.

‘Keşke kolum kopsaydı...’

Oğuz, sağlık şartlarına uygun sabit bir iş bulamadığını, bu yüzden eşinin oğlunu da alarak kendisini terk ettiğini ve boşandığını dile getirerek, şöyle konuştu: “Geçen 21 yıl içinde çalmadığım kapı kalmadı. Emekli Sandığı, aldığım raporları (Organ kaybın yok, sen gazi değilsin) diyerek kabul etmedi. Bazen (Keşke çatışmada kolum bacağım kopsaydı) diyorum. Ne sağlık karnesi, ne gazi kartı ne de sosyal hak verildi. Bugüne kadar kimse beni ciddiye almadı.”

Oğuz, üç yıl öncesine kadar İstanbul’da virane bir yerde yaşadığını belirterek, Belediyenin kendisine lojman ve iş vaadinde bulunması üzerine Bozüyük’e geldiğini bildirdi. Ekonomik kriz nedeniyle çalıştığı taşeron firmadan çıkartıldığını anlatan Oğuz, geçimini sağlamak için günübirlik işlerle idare etmeye çalıştığını ama olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi bir ekmeğe muhtaç kaldım. Evimde odun, kömür yok. Faturayı ödeyemediğim için sular kesildi. Aç bir halde yaşama mahkûm edilmiş gibiyim.”

‘Babamın tarlasını beklerken vurulmadım’

Oğuz, gazi olduğunu kabul ettirebilmek için Askerî Mahkeme’ye dava açtığını ancak bu davayı kaybettiğini belirterek, iç hukuktaki mücadelesinden sonuç alamadığı için iki yıl önce, ‘gaziliğinin kabul edilmesi ve bundan doğan sosyal haklarının verilmesi’ talebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdığını söyledi. Kaybettiği dava nedeniyle yaklaşık 1500 lira borçlandığını ifade eden Oğuz, şöyle devam etti:

“Kan dökerek savunduğum ülkemi AİHM’ye şikâyet etmek zorunda kalmaktan üzülüyorum. Şehit miyim, gazi miyim? Devlet bana ne olduğumu söylesin. Sadaka istemiyorum. Ben vatana hizmet ettim, şimdi bana onurum verilsin. Gazi değilsem bile terör mağduruyum. Yaşama ümidimi tamamen kaybettim. Başvurduğum bütün kapılar tek tek suratıma kapandı. Babamın tarlasını beklerken vurulmadım. Yarayı aldığım gün gazi olmayı hak ettim. Türkiye İş Kurumu’na 5 yıl önce müracaat ettim ama sonuç alamadım.” AA

Haber Ara