Dolar

34,8707

Euro

36,6764

Altın

3.040,35

Bist

10.058,47

Irak ve Sudan'ın kaderi aynı

Ürdün Düstur gazetesi yazarı Ureyb el Rentavi Irak ve Sudan seçimlerini değerlendirdi: Hem Irak, hem de Sudan'daki genel seçimler hayati önemde. İki seçimde de toprak bütünlüğü gibi hayati meselelerin geleceği belirlenecek.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-03-07 12:52:00

Irak ve Sudan'ın kaderi aynı
UREYB EL RENTAVİ

Arap dünyasındaki en önemli, hatta belki de hayati önem taşıyan seçimlere çok yaklaştık. Irak seçimleri 7 Mart’ta, Sudan seçimleriyse 11 Nisan’da. Şartların farklılığına rağmen iki seçim arasında ortak paydalar var. Her ikisinin de partiler, rekabet ve kamuoyuna nüfuz etme derecesi açısından Arap dünyasındaki en çetin seçimler olduğu söylenebilir. İki seçim de iç savaşın yanı sıra etnik, mezhepsel, dini ve milliyetçi bölünmeler yaşamış ve yaşamaya da devam iki ülkede gerçekleşiyor. Daha da önemlisi, bu seçimler iki ülkenin de toprak bütünlüğünü koruması bağlamında hayati önem taşıyor.

ABD’nin dostu olan, askeri ve sivil işgaline boyun eğen Irak özgür olacağı öngörülen ve 75 binden fazla gözlemcinin nezaret edeceği çoğulcu seçimler düzenleyecek. ABD’ye direnen blokta yer alan, totalitarizm ve teokrasiyle suçlanan Sudan da tarihinde ilk kez uluslararası gözlemcilerin katılacağı çoğulcu seçimler organize edecek. Bütün Batı ülkeleri, Sudan geneline eski ABD başkanı Jimmy Carter’ın gözetiminde dağılacak gözlemciler gönderiyor.

Yüzde 99.99’luk seçimlerden değil

Hem Irak’taki hem de Sudan’daki oylama sürprizlerle dolu olacak. Önceden sonuçları bilinen seçimler değil bunlar. Zira Irak’ta hiç kimse kimin kaç sandalye kazanacağına, yeni başbakanın hangi bloktan çıkacağına, kimin iktidar kimin muhalefet olacağına dair kehanette bulunamaz.

Sudan’da da kimsenin partilerin ne elde edeceğini öngörme gücü yok. Ülkenin kuzeyi, güneyi ve Darfur’daki kamuoyları arasında hummalı bir yarış var. Kimse devlet başkanlığını kimin kazanacağını, iki turluk seçimin hangi turunda hangi adayların çoğunluğu elde edeceğini bilemez. Hiç kimse iktidardaki Kongre Partisi’nin veya muhalefet partilerinin kaç sandalye alacağını, seçimlerin ardından nası bir koalisyon kurulacağını tahmin edemiyor. Tek bir gerçek var: Sudan’ın yeni devlet başkanı kim seçilirse seçilsin, bu kişi yüzde 99,99’luk başkanlardan olmayacak.

Irak Başbakanı Nuri el Maliki, Baasçıların ‘kökünün kurutulması’na dair kendi ofisinden çıkan felaket kararı sonrası, Sünni Arapların oylarını kazanmak için ordunun kapılarını Saddam dönemindeki eski askerlere açarak bu kesimin sevgisini kazanmaya çalıştı. Rakipleriyse bu adımı skandal boyutta bir rüşvet olarak niteledi.

Sudan devlet başkanı da güneylilerin ve Darfurluların oylarını kazanma amacıyla Darfur’daki isyancılarla uzlaşı sürecini hızlandırmaya çalışıyor. Kampanyasını güneyin başkenti Juba’da başlatıyor. Sudan seçim sonuçları güneyin geleceğini büyük ölçüde belirleyecek. Güneyin anavatanın parçası olarak mı kalacağı, yoksa gelecek yılki referandumda ayrılmayı mı seçeceği belli olacak.

Irak’taki seçim sonuçlarıysa büyük ölçüde Kerkük’ün ve Araplarla Kürtler arasındaki diğer çekişmeli bölgelerin haritasını çizecek. Hiç kuşkusuz, Bağdat’la kuzey Irak arasındaki ilişkinin şeklini ve içeriğini etkileyecek.
O halde, çoğu Arap ülkesinde yaşananın aksine, ‘sonrası’ da olacak seçimler bunlar.

Irak ve Sudan dışındaki Arap ülkelerinde, oylamanın yüzde 5’lik hata payıyla nasıl sonuçlanacağını önceden biliyoruz.
(Ürdün gazetesi Düstur, 4 Mart 2010) Radikal Gazetesi
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara