Ermeni tasarısına sert çıktı
TUSKON'un 3. olağan kurulunda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hem yargıya hem de ABD'ye sert tepki gösterdi. İşte Erdoğan'nın konuşmasından satırbaşları.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-03-06 13:49:00
TUSKON'un 3. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısının ABD Temsilciler Meclisi Dışilişkiler Komitesi'nde kabul edilmesini değerlendirdi. Türk milletinin çektiği acılara değinen Erdoğan, "Özellikle 1. Dünya Savaşı'nda bu topraklardaki hemen her haneden en az 1 kişi değişik cephelerde şehit düştü. 17-18 yaşındaki Mehmetçiklerimiz hem çöl sıcağında hem Allah-u Ekber Dağları'nın dondurucu soğuğunda şehit verdik. Mehmetçik deyim yerindeyse yedi düvele karşı göğsünü siper etti. Yaşadığımız acı, sadece savaşlardan sadece çatışmalardan da ibaret değildi. Kafkasya, Balkanlar, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Akdeniz'deki adalardan binlerce aile yerlerini, yurtlarını, yuvalarını bırakıp Anadolu'ya göç etti. Yaşanan acının tarifi mümkün değil. Çetelerin, milislerin, yağmacıların, fırsatçıların elinde büyük bir mezalim yaşandı. Geleceği, geçmişte yaşananların üzerine inşa etmeyeceğiz. Büyük devletler geçmişten ders alır ama geleceğe de bakar." şeklinde konuştu.
Tasarının kabul edilmesine sert tepki gösteren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Önceki gün ABD Dışilişkiler Komitesi Ermeni tasarısını 22'ye karşı 23 oyla kabul etti. Değişen ne oldu? Şimdi kim kazandı? Kimin çıkarınadır, kimin yararınadır bu tasarı? Amerika mı yoksa Ermenistan mı kazandı? Şimdi tarih yeniden yazılıyor. Ve Dışilişkiler Komitesi'nde öyle bir senaryo oynandı ki; bu bir komedidir. Bir kişi 'evet' değil de 'hayır' oyu kullanmış olsaydı veyahut dışarıda bırakılan oyunla 5 dakika bekletilmesi gerekirken bekletilmeden hemen toplantıyı kapatan başkanlık anlayışının olduğu yerde herşey değişebilirdi. Geçmişin seyrini mi değiştirdiklerini zannediyorlar? Allah aşkına tarihe böyle bakılabilir mi? Tarihe bakmak siyasetçilerin işi midir? O mecliste 'evet' oyu verenlerin kaç tanesi acaba Ermenistan'ın yerini haritada gösterebilir? Ekranda izliyoruz. Son anda apar topar içeri getiriliyor adam, hemen birileri söylemiş; 'kabul de.' O da oradan 'yes-no' mücadelesi veriyor. Telefonda 'yes-no' mücadelesi verenler gibi böyle oy kullanma olur mu? Bunların kaç tanesi Osmanlı tarihinin Türkiye'nin Ermenistan'a yönelik iyi niyetli girişimlerinden haberdardı? Böyle bir komedi olabilir mi?. Bir kez daha tekrar ediyorum; Türkiye çok büyük bir ülkedir. Türkiye'nin büyüklüğünü anlamayanlar anlayacaktır."
Türkiye'nin dış politikasının dikleşmeden dik durmak olduğunu kaydeden Erdoğan, "Kimse bizi yalan ve yanlış politikalarına kurban edemez. Böyle bilinmelidir. Orada verilecek kararlar bizi bağlamaz. Tarihiyle, kültürüyle, medeniyetiyle Türkiye çok büyük bir devlettir. Bu ülke bir kabile devleti değildir. Asırların geçmişiyle Türkiye farklıdır. Türkiye bu tür komedilere, parodilere, oldu-bittilere pabuç bırakmayacak kadar asil bir duruş sahibidir. Dışilişkiler Komitesi'nin bu kararı açık söylüyorum; Türkiye'ye hiçbir zarar vermez. Ama ülkelerin karşılıklı ilişkilerine, menfaatlerine çok büyük zarar verir. Kaybeden biz olmayız, küçük düşünenler olur. Husumetle hareket edenler, intikam duygusuyla hareket edenler zarar görür. Biz bu olumsuzluklara takılmayacağız, işimize bakacağız. Kin ve intikam duygusu, öfke ve husumetle değil, yapıcı bir tavırla gönülleri kazanmayı kendisine hedef belirlemiş bir duruşla yolumuzda ilerleyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in "Yargı kuşatılmaya çalışılıyor." sözlerine sert tepki gösterdi. Erdoğan, "Bu ülkede 411 milletvekilinin verdiği oy yok sayılıyorsa yasama ve yürütmenin yargıyı kuşattığından bahsedemezsiniz." dedi.
TUSKON'un 3. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Başbakan Erdoğan, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'e cevap verdi. Erdoğan, "Bu ülkede 411 milletvekilinin verdiği oy yok sayılıyorsa yasama ve yürütmenin yargıyı kuşattığından bahsedemezsiniz. Aynı şekilde yerindelik kararı yürütmeye ait olduğu halde yargı yerindelik kararını yürütmenin elinden alıp kendisi uygulamaya koyuyorsa; siz yargının yürütme ya da yasama tarafından kuşatıldığından bahsedemezsiniz." ifadelerini kullandı.
İktidarın yargı alanındaki faaliyetlerini gündeme getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: " 'Yargının fiziki şartları yoktur' diyorsanız bu çok büyük bir haksızlık. Çünkü bize gelene kadar -af edersiniz- merdiven altlarında adli şartların yapan bir Türkiye varken 170'e yakın adalet sarayının bitirmiş durumdayız Şu anda İstanbul'da iki tane dev adalet sarayı yapıyoruz ki bunlar Avrupa'nın birincisi olacak. Bunlar Avrupa da örnek adalet saraylarıdır. İnsaf edin! bunları görün 'fiziki şartlarımız müsait değil' nasıl dersiniz? Bunları bu iktidar yaptı. Niye? Çünkü 'Türkiye'ye o çalışma şartları yakışmaz' demiştik. Ama sizler bize aynı şekilde yaklaşmadınız. En güzel, en verimli olmamız gereken dönemlerde hep ön kestiniz. Artık bunları anlatmak durumundayım, anlatacağım. Bedeli ne olursa olsun anlatacağım. Şu anda yargı, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi'nin yerleri Milli Emlak'tan tahsis eden bu iktidar. Ödeneklerinizi verdik, veriyoruz. Karşı mı olduk size? Bu kadar bir samimiyetle önyargısız davranacağınız, ama siz bize önyargılı davranacaksınız bu açıklamaları yapacaksınız."
Yargı içindeki atamalara değinen Erdoğan, "HSYK içinde Adalet Bakanı yer alamazmış. HSYK içinde Adalet Bakanı Müsteşarı yer alamazmış. Biz gelene kadar nerdeydi sizin aklınız? Bundan önce bunu niye konuşmadınız? Biz mi Adalet Bakanı ile müsteşarını HSYK üyesi yaptık? Yargıya atamalar konusunda bizden önceki iktidarlar nasıl atama yapıyorsa biz de öyle atama yaptık ama Danıştay engel oldu. 'Hayır yapamazsınız' dediler. 'Kamera sistemi ile olacak' dediler. Biz bu kamera sistemini birinden duyduk da sizden duymayı anlayamadık. Bugüne kadar kamera sistemi ile Yargıtay'a, Danıştay'a, şuraya buraya adam mı atadınız? Moğultay döneminde alınan adamları böyle mi aldınız? Biz aynı sistemle alırken ne oldu size? Şimdi diyor ki 'eleman eksikliği' var. Tamam, eleman alalım. 'Olmaz! biz nasıl dersek öyle alacaksınız.' Yürütmenin görevi senin değil ki. İktidar Ak Parti iktidarı, rahatsızlık buradan geliyor. Dolayısıyla millete bunlar karşı. Ama ben şunu hatırlatıyorum; kim olursanız olun, hiçbiriniz bu makamlarda kalıcı değilsiniz, biz de değiliz. Amaç, şu gök kubbede hoş bir sada bırakmak. Söyledikleriniz hukuka uygun olsun."
(CİHAN)
SON VİDEO HABER
Haber Ara