''Daha demokratik bir ülke''
Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rıza Nur Meral, ülkenin içine düştüğü kısır siyasi çekişmeden çıkmasını istedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-03-06 13:44:00
TUSKON'un Sütlüce Kongre Merkezi'nde düzenlenen genel kurulun açılış konuşmasını yapan Rızanur Meral, bilim ve sanatın olduğu kadar, beşeri üretkenliğin ve teşebbüs yeteneğinin de temel şartının özgürlük olduğunu ifade ederek, başarılı ekonomileri diğerlerinden ayıran en önemli farklılığın özgürlükte ve bir yönüyle özgürlüğün kurumsallaşma araçlarından biri olan demokraside yattığını kaydetti.
Gerek Avrupa, gerekse Türkiye'nin yakın tarihinin özgürleşme ve demokratikleşme çabalarıyla ekonomik kalkınmanın el ele gittiğini ve birbirini desteklediğini gösterdiğine işaret eden TUSKON Başkanı, hükümetin açılım çalışmalarının da bu çerçevede değerlendirilmesini istedi:
"Bugün de hükümetin gerçekleştirmeye çalıştığı açılımlar ve demokratikleşme çabaları sadece siyasi sonuçları olacak adımlar olarak okunmamalı, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın yolunu açma çabaları olarak da görülmelidir. Bu nedenle desteklenmeli ve teşvik edilmelidir. Demokrasinin gereği gibi tesis edildiği, insanların siyasi değişimin sabit ve düzenli olarak işleyen kurallar çerçevesinde gerçekleştiğinden emin oldukları ve yarınlarından endişe duymadıkları bir Türkiye, hızla kalkınan bir Türkiye demektir. Hukukun evrensel anlam ve muhtevasıyla egemen olduğu bir Türkiye, aynı zamanda insanların iktisadi bakımdan da gelecek planlarını yapabildikleri ve yatırım kararları alabildikleri bir Türkiye demektir."
"Biz milletimizin önünün açıldığı böyle bir Türkiye arzu ediyoruz." diyen Rızanur Meral, bu açılımın oluşmasını güçleştiren engellerin kaldırılmasının da iş dünyasına yapılacak en büyük hizmet olacağını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir." ifadesinin Cumhuriyetin temel prensiplerinden olduğunu söylediğinin altını çizen Meral, şöyle konuştu:
"Bu hâkimiyet, bütün cumhuriyetlerde olduğu gibi milletimiz adına Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından temsil edilmekte ve anayasal kuruluşlarımız tarafından yürütülmektedir. Milletimizin arzuları yönünde daha özgür, daha demokrat bir Türkiye oluşturmak hiçbir kayıt altına alınmaksızın milletimizin seçtiği Meclis'in öncelikli vazifesidir. Biz yukarıda çizdiğimiz çerçeve içerisinde, daha özgür, daha müreffeh bir Türkiye için gerek hükümetimizden gerekse Yüce Meclis'imizden gerekli adımları atmalarını istiyor ve bu konuda her türlü desteği vereceğimizi de buradan bir kere daha açıkça ifade ediyoruz.
Bizler iş dünyası olarak, Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerine ve milletimizin değerlerine bağlı ve yarının müreffeh, muasır medeniyet seviyesinin de üzerine çıkmış bir Türkiye idealine sevdalıyız. Görevi problemlere çözüm üretmek olan siyaseti, kısır çekişmelerle, anlamsız korkularla ve ideolojik saplantılarla, çözümün önünü tıkama aracı haline getirmenin telafisi zor kayıplara yol açabileceğinden endişe ediyoruz. Bu tip bir anlayış Türkiye'mizin önündeki fırsatların kaçmasına neden olabilir. Milleti ve milli iradeyi temsil sorumluluğunu taşıyanların her zamankinden daha hassas, geçmiş zamanlardan daha dikkatli ve geleceğimizi inşa açısından iradeli ve istekli olduğunu görmek, toplumsal dinamiklerde uyanmış olan şevki kamçılayacaktır."
"MESLEK LİSELERİNİN ÖNÜNDEKİ KATSAYI ENGELİ ÇÖZÜLMELİ"
İş dünyası olarak yeni iş alanları üretecek teşvik programlarını, bölgesel ve sektörel stratejileri büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını dile getiren TUSKON Başkanı Meral, işsizlik probleminde değinirek, nitelikli iş gücü ve mesleki eğitimin önemine şöyle vurgu yaptı:
"Her sene yaklaşık 400 bin gencin iş gücü piyasasına katıldığı ülkemizde, yüksek işsizliğe rağmen büyük oranda nitelikli iş gücü açığı vardır. İşsizliğin artmasında ve Türk sanayisinin rekabet gücünü korumakta zorlanmasındaki en önemli faktör, çözülmek üzere iken tekrar çözümsüzlüğe itilen meslek liselerine uygulanan katsayı sistemidir. Sanayiciler olarak canımızı çok yakan ve gençlerin kabusu haline gelen, dünyada emsali olmayan haksız katsayı uygulamasının biran önce çözülmesini bekliyoruz."
TUSKON olarak AB'ye tam üyelik sürecini desteklediklerini ve Brüksel'deki ofisleri vasıtası ile bu konuda üzerlerine düşen görevleri etkin olarak yerine getirmeye çalıştıklarını aktaran Meral, hükümetin 2002'den buyana gerçekleştirdiği Avrupa Birliğine uyum reformlarını 'heyecanını kaybetmeden' sürdürmesi gerektiğini söyledi. Bu bağlamda yasalaşmayı bekleyen kamu personel reformu, vergi reformu, Türk Ticaret Kanunu, Büyük Mağazacılık Yasa Tasarısı gibi düzenlemelerin öncelikli olarak ele alınmasını beklediklerini kaydetti.
Türkiye'nin Orta Vadeli Program'daki hedeflerine imalat sanayini muhafaza ederek ulaşması geretiğine işaret eden Rızanur Meral,dünyanın yaşamakta olduğu finans krizinde işletmelere yönelik kredi desteğinin artırılmasının fevkalade önemli olduğunu, dolayısıyla Ziraat Bankası, Halkbank kredileri ile KOSGEB kaynakları ve Eximbank'ın sermayesinın artırılması gerektiğini ifade etti. Kredi Garanti Fonu'nun da bir an önce aktif hale getirilmesini isteyen Meral, "Yüksek oranlarda kâr eden kamu bankaları halkın parasına gereği gibi sahip çıkarken, iş dünyasını daha düşük oranlarla fonlama görevini de yerine getirmelidirler." ifadesini kullandı.
(CİHAN)
SON VİDEO HABER
Haber Ara