Kan donduran ifadeler
Kayıp yakını: Kocamı, karınca yuvasının üstüne oturtup işkence yapmışlar.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-03-05 18:54:00
Şırnak'ın Cizre ilçesinde 1993-95 yılları arasında 20 kişinin öldürülmesiyle ilgili faili meçhuller davasına Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Bugünkü duruşmaya tutuklu sanıklar Albay Cemal Temizöz, Kamil Atak, Hıdır Altuğ, Adem Yakın, Fırat Altun (Abdulhakem Güven) ve Tamer Atak katıldı.
Sanık ve mağdur avukatlar ile müştekilerin de hazır bulunduğu duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, kayıp yakınları ifade vermeyi sürdürdü. 14 Mart 1994 tarihinde öldürülen İbrahim Adak'ın karısı Sosin Adak, eşinin inşaat işçisi olduğunu söyledi. Eşinin Cizre'de İmam Hatip Lisesi'nin inşaatında çalıştığı sırada JİTEM tarafından takip edildiğini belirten Sosin Adak, "Bunu bana söylemişti. Konuşmamızdan 3 gün sonra ortadan kayboldu. 45 gün sonra çobanlar eşimin cesedini bulmuşlar. Kayınbabama haber vermişler. Devlet görevlileri tarafından cenaze hastaneye getirildi. Daha sonra cesedi alarak defnettik. Benimle eşimin kimseyle bir husumeti yoktu. Bir oğlumuz vardı, yetim bıraktılar. Ayrıca eşimin arabası da kayıp, akıbetini bilmiyoruz. Davacı ve şikayetçiyim." dedi.
Ağustos 1994 tarihinde gözaltına alındıktan 10 gün sonra, Cebbar adlı bir kişinin evinde ölü bulunan Mustafa Aydın'ın eşi Medine Aydın da duruşmada ifade verdi. Eşinin 'Araf' adlı akrabasıyla birlikte gözaltına alındığını anlatan Medine Aydın, ertesi gün kayını Ramazan'ın, eşinin akıbetini öğrenmek için jandarma karakoluna gittiğini aktardı. Aydın şöyle devam etti: "Kayınım eve geri dönerek, Mustafa ile Araf'a yiyecek, içecek bir şey alarak karakola gitti. Eve geldiğinde yiyecek, içecekleri geri getirdiğini gördüm. Niye getirdiğini sorduğumda karakoldakilerin müsaade etmediğini söyledi. Ramazan ayrıca eşimi ve akrabamız Arafat'ın karınca yuvasının üzerine oturtularak Bedran ve Abdulhakim tarafından işkence edildiğini gördüğünü anlattı bize. Gözaltı olayından 10 gün sonra askerler yine köyümüzü bastı. Kayınım Ramazan bize 'Mustafa ayağı kırık, Cebbar'ın evindedir' dedi. Gittiğimizde eşimin cesediyle karşılaştık. Eşimi işkence yapılan karınca yuvasının yanında öldürmüşler. Sonra Cemal Yüzbaşı Cebbar'a almasını söylemiş. Eşimi köye defnettikten sonra Cizre'ye göç ettik. Daha taziye sırasında Ramazan ve Mahmut adlı akrabalarımız gözaltına alındı. Kendilerine 'bir daha bunların ölümüyle ilgili bir şey konuşursanız sizi de öldürürüz' demişler. Korkumuzdan kimse hakkında şikayetçi olmadık. Şimdi sanıklardan şikayetçi ve davacıyım. Ayrıca eşimin Adli Tıp Kurumu'na gönderilen kemiklerinin geri getirilmesini istiyorum."
TEMİZÖZ GİTTİ AMA KORKUSU DEVAM ETTİ
Bu sırada söz alan sanık Cemal Temizöz, mağdur Medine Aydın'a, "Ben olaydan 1 yıl sonra Cizre'den ayrıldım. Aradan 15 yıl geçti, neden şikayetçi olmadınız?" diye sordu. Aydın da, "Cemal Temizöz kayınım Ramazan ile Mahmut'u tehdit etmişti. Çok korkuyorduk. Cemal yüzbaşının kendisi gitti, ama korkusu gitmemişti." yanıtını verdi.
Duruşmada maktul İbrahim Adak'ın kız kardeşi Cevahir Ayaz da ifade verdi. Kardeşi İbrahim'in mahallede herkesin gözü önünde öldürüldüğünü belirten Cevahir Ayaz, "Önce öldürmüşler, sonra sığınağa koyup cesedin altında iki mayın patlatmışlar." dedi. Mahkeme, Abdullah Özdemir'in kardeşi Tahir Özdemir'in ifadesinin daha sonra alınmasına karar verildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 109 sayfalık iddianame, sanıkların 765 sayılı TCK'nın "Adam öldürmek", "Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" ve "Adam öldürmeye azmettirmek" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor. Sanıklardan Cemal Temizöz'ün 9, Kamil Atak'ın 7, Temer Atak'ın 2, Adem Yakın'ın 7, Hıdır Altuğ'un 3, Fırat Altın'ın (Abdulhakim Güven) 6, Kökel Atak'ın ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. (CİHAN)
SON VİDEO HABER
Haber Ara