Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Özgür Açılım'dan direniş çağrısı

Özgür Açılım Öğrenci Platformu Türkiye'de son zamanlarda yaşanan sorunları ele alan ve Tekel işçileri konusunda da insanları duyarlı olmaya ve direnişe çağıran bir bildiri yayınladı. İşte o bildiri;

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-02-28 00:07:00

Özgür Açılım'dan direniş çağrısı
Kevser ÇAKIR/TIMETURK

Özgür Açılım Öğrenci Platformu Türkiye'de son zamanlarda yaşanan sorunları ele alan ve Tekel işçileri konusunda da insanları duyarlı olmaya ve direnişe çağıran bir bildiri yayınladı.İşte o bildiri;

"Habil ve Kabil, tarihin başlangıcından bu yana süre gelen savaşın adı... Habil kanadı, güçten düşürülmüş mahkum kanat; insan toplumlarına egemen mülkiyet düzeni olan Kabil şirk düzeninin esiri ve tarihin öldürülmüş kesimi durumundaki halk. Bu savaş, Kabil’in bayrağının nesilden nesile egemen sınıfların ve Habil’in kanının diyet ve çağrısının da nesilden nesile mirasçılarının -adalet, özgürlük ve gerçek iman yolunda savaşım veren mahkum halkın- eline geçtiği tarihin bitmeyen savaşıdır. Bu savaş, bütün dönemlerde, her çağda bir başka biçimde sürüp gitmektedir. Tarih boyunca Habil'in safında olan ezilenler (mustazaflar), Kabili düzen tarafından sürekli olarak hor görülmüş ve insanca yaşamdan mahrum kılınarak köleleştirilmeye çalışılmışlardır.

Yaşadığımız coğrafya da uzun zamandır yaşanan baskı ve zulüm bir kez daha Kabili düzenin hayat ve insan adına olan her şeyi kendi egemenliğinin bir nesnesi haline dönüştürme eğiliminin hangi boyutlarda olabileceğini göstermiştir. Yeryüzü, toprak, doğa, emek, insanların kendileri, zaman, ama her şeyi nesneleştirerek görselliğe dayalı acımasız tüketimin bir parçası haline getiren ezenler (müstekbirler), için yegane ölçü; para ve amaç; kar iken, "kalkınma" ve "ilerleme" ise vazgeçilmez büyülü kelimeleridir. Vicdan ve yüreğini yitirmiş modern bir akılla hayata ve olaylara bakan ezenler için değerli olan daha fazlasına sahip olmaktır — ezilenlerin daha da yoksullaşması ve yoksullaşmanın yok oluşları getirmesi pahasına- onlar için hayat sahip olmak ve Sahipler Sınıfı olmaktır...

Kabili sistemin işte bu anlamda küresel olarak tüm dünyayı kuşattığı ve esir almaya uğraştığı bu günlerde nicedir; üzerinde bulunduğumuz ülkenin dört bir yanında direnişler sürmekte. Tekel işçileri Ankara’nın soğuk ve karlı günlerinde meydanlarda 4/C’li olmamak için direniyor. Esenyurt, Marmaray, Kent A.Ş, Sinter... işçileri direniyor...

Kürt halkı asimilasyona karşı direniyor.İmam Hatip ve Meslek Liseleri temel hak ve hürriyetleri için, eşit haklar için direniyor. Başörtülü öğrenciler inançları uğruna direniyor...

Ve biz dile getirmek isteriz ki; tüm bu yasaklar, baskılar ve adaletsizlikler aynı zalim kanadın insafsızlıkları ve acımasızlıklarıdır. Habili kanat ise soğuğa, gözaltına, copa ve gaz bombalarına aldırış etmeden emekçilerin, halkların ve ezilenlerin (mustazafların) kardeşliği ile direniyor...

3 milyon 270 bin işsiz, 3 milyon insanın asgari ücrete mahküm tutulduğu ve fakirlik sınırının 2,300 lira olarak belirlendiği bu ülkede neoliberal politikalara eklemlenerek ilerlemeci-kalkınmacı ekonomik paradigmaların hastalığına tutulan hükümetin ve sistemin vahşi ekonomik politikalarına direnen işçiler salt kendileri için değil bu coğrafyada mahkum edilmiş ya da edilmesi düşünülen herkes ama herkes için direnmektedir... Zira bu direniş, sırada bekleyen emekçilerin, geleceğin işsizleri ya da asgari ücret kölesi haline getirilecek biz öğrencilerin, gençlerin ve tüketime, acımasız kar hırsının basit bir nesnesi haline getirilmesi düşünülen her şeyin, herkesin direnişidir...

Mevcut Ak Parti hükümeti, direnişin kendisi için büyük bir tehlike olduğunun farkında olarak bu direnişi lekelemekten geri durmamıştır öyle ki; yan gelip yattığını iddia ettiği emekçileri yetim hakkı yemekle suçlamış, darbecilerin kuyusuna su taşımakla itham etmiş ve kendince milliyetçi bir dalga yaratarak direnişi durdurmaya çalışmıştır ama hayır ülkenin dört bir yanından gelen emekçiler onlara kardeşlik ve dayanışmanın nasıl olduğunu göstermişlerdir...

Tekel işçisinin yanında görünme çabası içerisinde olan CHP’nin gerçek yüzü İzmir’de, MHP’nin gerçek yüzü Kürt halkına yönelik tavrında, kimi sendikaların gerçek yüzü ise perde arkasında yürüttükleri dalaverelerde apaçık ortada iken biz Özgür Açılım Öğrenci Platformu olarak her insanın insanca yaşadığı bir dünyanın arzu ve hayaliyle dile getirmek isteriz ki; ezilenlerin kurtuluşu ancak ve ancak mustazafların dayanışması ve kardeşliğiyle mümkündür... Ve tarih elbet bir gün Habili kanadın Kabili düzeni/sistemi devirdiği güne de şahit olacaktır.

“Yeryüzünde çaresizlik ve güçsüzlüğe düşürülmüş kimseleri insanların önderleri ve yeryüzünün varisleri kılmak istedik” (Kasas Suresi/ 5 )"

Özgür Açılım Öğrenci Platformu
Üniversitelerde Eylemli Hakikat!
www.ozguracilim.net

Haber Ara