'Turizmi ülke geneline yaymanın gayretindeyiz'

Günay, turizmin sadece Ankara'dan yönetilecek bir faaliyet değil, bütün toplumun sahiplenmesi gereken bir iş olduğunun altını çizdi.

Doğu Karadeniz'de turizmi geliştirmek amacıyla hazırlanan ve Trabzon, Giresun, Ordu, Gümüşhane ile Rize illerini kapsayan "Doğu Karadeniz Turizm Odaklı Kalkınma Projesi", Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir ve Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak ile milletvekilleri, bölge illerin valilileri, bürokratlar, işadamları ve turizmcilerin katılımıyla yapılan toplantıda değerlendirildi. Toplantıda 5 ili kapsayan turizm master planı üzerinde fikir alışverişinde bulunuldu.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, dünyanın 2009 yılında ciddi bir ekonomik kriz yaşadığını ve bundan turizmin de etkilendiğini kaydetti.

Geçtiğimiz yılı önde gelen 10 turizm ülkesi arasında artıyla kapatan tek ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Günay, "Biz 25 yıldan buyana verdiğimiz emeğin karşılığı olarak bu krizi olumlu biçimde kapatan ender ülkelerden birisiyiz. Turizmde dünyanın ilk 10 ülkesi içerisindeyiz. Gelen ziyaretçi sayası itibariyle 7. sırada, elde ettiğimiz gelir itibariyle de 8. sıradayız. Dünyanın önde gelen 10 turizm ülkesi arasında 2009 yılını artıyla kapatan tük ülke Türkiye oldu. Dünya gelen kişi sayasında -4'ler civarında kayıp yaşarken, Türkiye 3 civarında artış yaşadı. 27 milyonun üzerinde turist geldi. Gelir itibariyle de dünya yüzde 6'nın üzerinde bir azalma yaşadı. Biz ise 21 milyar doların üzerinde kaldık. Nisbi bir azalmamız var ama hem gelen kişi sayısı itibariyle hem de elde ettiğimiz gelir itibariyle dünya ortalamasının üzerinde kalmayı başardık." diye konuştu.

Bu 27 milyonun çok önemli bir kısmının Türkiye'yi bir sıcak iklim ülkesi kabul ederek komşu ülkelerden gelenlerin oluşturduğunu anlatan Günay, Türkiye'nin esas itibariyle bir kitle turizmi ve sıcak iklim ülkesi izlenimi taşıdığını, bunun da elde edilen turizm gelirinin belli bir bölgede kalmasına, Anadolu içlerine yayılmamasına yol açtığına değindi.

Bütün gayretlerinin turizmin bu hareketini, gelişme potansiyelini ülke geneline yaymak olduğunu söyleyen Bakan Günay, şöyle devam etti: "Bir kıyı turizmi ülkesi olmanın ötesinde turizmimizi tarihle, doğayla, gastronomi ile buluşturarak, mimarlık örnekleriyle, kış turizmi potansiyeliyle, yayla turizme potansiyeli, golf ve kongre turizmi potansiyeli ile farklı alanlarda turizmin çeşitlendirilmesini sağlayarak Anadolu içlerine açmaya çalışıyoruz."

"KÜRESEL ISINMAYLA KARADENİZ ÖNEM KAZANACAK"

Bakan Günay, ekonomik krizin yanı sıra dünyanın bir de küresel ısınma tartışmalarıyla uğraştığını dile getirdi. Böyle bir ortamda Karadeniz gibi coğrafyaların öneminin hızla artacağına dikkat çeken Günay, "Bu kapsamında Türkiye'nin dört bir yanında turizmimizi nasıl çeşitlendirebiliriz, marka değerlerini yükseltebiliriz diye çalışıyoruz. Bu doğrultuda Karadeniz ile ilgili de bir çalışma yapıldı. Bunu bölgenin bütün sahipleriyle içselleştirmeye ve ileriye taşımaya çalışacağız. Çünkü şunu kabul etmelisiniz ki, turizm sadece Ankara'dan yönetilecek bir iş değil. Sadece bakanların, valilerin veya bir kaç belediye başkanın ilgi göstermesiyle de olacak bir iş değildir. Turizm tümüyle bir bölgenin sahiplenmesi gereken bir faaliyet. O takdirde mesafe alabiliriz." şeklinde konuştu.

Günay, bölge turizmde bir bütün haline gelecekse mutlaka Orta Karadeniz'de yeni bir havaalanı desteğine de ihtiyaç olduğunu savundu. Bölgenin deniz turizminden de yeterince faydalanamadığına işaret eden Günay, Karadeniz Bölgesi'nin denizden uzaklaştırılmış bir konumda yaşadığını belirtti.

Dünyada değişen turizm alanlarından birisinin de kruvazör turizmi olduğunu kaydeden Günay, "Biz ülkemize yüksek gelir gurubundan, yüksek kültür düzeyinden insanlar da gelsin istiyoruz. Çünkü her gelen turistin bir tüketim artısı var. Daha fazla gelir elde edelim ve topraklarımızı geleceğe bu bereketle daha iyi taşıyabilelim istiyoruz. Kruvazör turizmi, kongre turizmi, kış turizmi bunlar çok önemli. Bu insanların gelmesi için bizim İstanbul, İzmir gibi yeni vapur bağlama limanları yapmamız gerekiyor. Özellikle İstanbul'un bu açıdan rehabilite edilmesi gerekiyor. İstanbul'da bunu başarabilirsek mutlaka İstanbul'a gelenlerin Karadeniz'e açılması kaçınılmaz olacaktır. Çünkü kruvazör turizmi meraklıları yeni ulaşım, görmedikleri destinasyonlar arıyorlar. Böylece Doğu Karadeniz'e büyük ölçüde olmasa da bir ölçüde kruvazör turizmini taşımaya ihtiyacımız var. O zaman burada denizcilik açısından da bölgeye yeniden bakmamız gerekiyor." dedi.

"YÖRE MİMARİSİ YENİDEN DİZAY EDİLMELİ"

Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir de yatay kalkınmanın en önemli sektörünün turizm olduğunu belirtti. Master planlarının uygulanmasında en önemli konunun mülkiyet konusu olduğuna değinen Demir, "Buralarda yapılaşma nasıl yapılacak, insanımız turizme nasıl dâhil edilecek, hem dışarıdan gelenlere hem burada yaşayanları çevreyi tahrip etmeden burayı nasıl kullandıracağımız çok önemli. Bu konuda çok ciddi problemlerimiz var. Yakın bir gelecekte bunu çözmemiz gerekiyor. Aksi takdirde yayla turizmini kullanma şansımız kalmayabilir." uyarısında bulundu.

Bakan Demir, bir de bu bölgeye has yöresel mimariyi ve malzemeleri bilimsel anlamda yeniden dizayn etmek gerektiğini, bunun asıl hedefinin de kentler ve kırsaldaki yapılaşmayı yeniden çağa taşımak olduğunu sözlerine ekledi.

Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak da yaylalardaki çirkin yapılaşmalar ve hukuki boşluklara el atılması gerektiğinin altını çizdi.

Cihan

'Turizmi ülke geneline yaymanın gayretindeyiz'

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'nin turizm hareketi ve gelişme potansiyelini ülke geneline yaymanın arayışı içerisinde olduklarını söyledi.