Dolar

34,8810

Euro

36,6999

Altın

3.008,29

Bist

10.058,63

Dünyadan üçlü zirve yorumu

Balyoz operasyonu sonrası toplanan “Üçlü Zirve” ve generallerin salıverilmesi hafta başından beri gözünü Türkiye’den ayırmayan dünya basınına böyle yansıdı.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-02-26 17:12:00

Dünyadan üçlü zirve yorumu
Hafta başından beri yaşanan gerginliği yakından takip eden dış basın organları, zirvenin tansiyonu düşürmek için toplandığını ama beklenenleri karşılamadığını dile getirdi.

Türkiye, Perşembe günü Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ arasında yapılacak görüşmeye ve İstanbul’daki sorgulara kilitlenmişti. “Üçlü Zirve” ve generallerin salıverilmesi hafta başından beri gözünü Türkiye’den ayırmayan dünya basınının da gündemindeydi.

Financial Times: Görüşme hafta başından bu yana yükselen tansiyonu düşürmek amacıyla yapıldı ancak toplantı sonrası yapılan açıklamaların tatmin edici olmadı. Yatırımcılar da görüşmeden tatmin olmadı. İMKB’nin yüzde 2.5 değer kaybettiğine değinildi. Global Source danışmanlık firması analistlerinden Atilla Yeşilada, “Zirveden çıkan açıklamayı ordu ve Ak Parti arasında anlaşmazlık üzerinde anlaşmaya varıldığı ve en baştaki stratejilerine dönecekleri şeklinde yorumluyoruz” dedi.

Deutsche Welle: Sivil ve askeri liderler tansiyonu düşürmek amacıyla bir araya geldi. Analist Cengiz Aktar iki taraf arasındaki gerginliğin devam edeceğini ifade etti. Aktar, “Türkiye sivilleşme sürecinin henüz başlangıcında. Bence bu süreç uzun sürecek ve hepimiz çok dikkatli ve sabırlı olmalıyız” dedi. Köşe yazarı Nuray Mert de “Ülkenin gittiği yönden kaygılıyım” yorumunu yaptı. Mert, “Bir otoriter rejimin yerine başka bir otoriter rejimin geçtiği üzücü örnekler biliyoruz. Bence Türkiye’de de durum böyle olabilir. Çünkü bu hükümet eleştiriye çok açık değil ve demokratik anlayış konusunda hiç ümit vermiyor” dedi.

Voice of America: Toplantıya katılanların hiçbiri basına açıklama yapmadı. Analistlere göre hafta başından bu yana yükselen tansiyon şimdilik dengelendi ancak Cengiz Aktar barşı görüş belirtti.

Wall Street Journal: Toplanan zirvenin tansiyonu düşürmekten çok uzak olduğu ortadaydı. Analistler, Türkiye’nin bir zamanlar dokunulmaz konumdaki ordusunun üst düzey komutanlarının tutuklamasının Türkiye’nin son yıllarda ne kadar çok değiştiğini gösterdiğini ifade etti. Tutuklamalar Ak Parti ile laikler arasındaki derinleşen iktidar mücadelesini ortaya koyduğuna işaret etti. Pek çok analist dev bir siyasi krizin önlendiğine çünkü Ak Parti’nin yasaklanmasının seçimler öncesinde partiye verilen desteği artıracağına inanıyor. Gareth Jenkins tutuklamaların hükümetin büyük bir darbe aldıktan sonra gücünü gösterme çabası olduğunu savundu. Jenkins Türkiye’de ordudaki şahinlerin sayısının azaldığını ve darbe ihtimalinin çok düşük olduğunu ifade etti.

New York Times: Başkent Ankara’da yapılan zirvenin ardından gelen açıklama Türkiye’de ordu ve seçilmiş hükümet arasında tansiyonu düşürmeye yetmedi. Çatışma Türkiye’de laik elitlerin lideri orduyla Erdoğan hükümeti arasındaki iktidar mücadelesinin bir parçası. Son dönemde bu mücadele karşılıklı bir hukuk mücadelesine dönüştü.

Business Week: Türkiye’de emekli generallerin salıverilmesi tansiyonu düşürdü.

Türkiye'de toplumsal kutuplaşma derinleşiyor

Yabancı basın organlarında yayımlanan analiz ve yorumlarda, Türkiye'de son dönemde yaşanan gerginliğin toplumsal ayrışmaları gözler önüne serdiği ifade ediliyor. Yorumlarda bu ayrışmaların önümüzdeki dönemde derinleşme ihtimali üzerinde duruldu.

İngiliz haber kanalı BBC’de “Türk ordusu rahatsız bir yol ayrımında” başlığıyla yayımlanan analizde Ak Parti ile asker arasındaki ilişkinin hiç olmadığı kadar kötü olduğu belirtildi.

“Laik orduyla, İslami kökenlere sahip bir iktidar partisinin bir arada işlemesinin mümkün olup olmadığıyla ilgili önemli soru işaretleri var” diyen BBC Ortadoğu analisti Roger Hardy, Türkiye’nin Batı’daki müttefiklerinin ülkenin gelecekteki yönüyle ilgili tedirginlik yaşadığını ifade etti.

Ak Parti’nin 2002 yılında seçimleri kazanmasıyla Türkiye’de askerin yeni bir mücadeleyle karşı karşıya kaldığını belirten Hardy, geçmişte iktidara gelen sorunlu koalisyonların aksine Erdoğan’ın tek parti hükümeti kurmayı başardığını dile getirdi.

Dahası Ak Parti hükümeti hem ülke içinde hem de yurtdışında, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği adına hayata geçirdiği siyasi ve ekonomik reformlarla takdir topladı. “Bu reform sürecinin bir kısmı askerlerin kışladan çıkıp siyasete müdahale etmelerine engel olma amacını taşıyordu” diyen Hardy, iktidarın ordudan sivile aktarımı daha sakin bir havada yaşanmış olsa askerin yeni konumunu daha kolay kabulleneceğini ifade etti.

ORDU ÇIKMAZA GİRDİ

Türkiye’de kutuplaşmanın daha da derinleşeceğini savunan Hardy, Erdoğan’ın konuyla ilgili baskısını artırması durumunda kendisini daha otoriter bir yönetim sergilemekle eleştirenleri haklı çıkaracağını savundu ve ekledi:

“Diğer yandan ellerindeki gücü kaybettiklerini gören generaller, kendilerini bir çıkmazın içinde bulabilir. İki seçimden zaferle çıkan Ak Parti’ye açık bir savaş açmak, partinin üçüncü seçim zaferini de garantileyebilir.”

New York Times’da Şebnem Arsu imzasıyla yayımlanan haber analizde de doğrudan orduya yöneltilmiş böyle bir güvenlik operasyonunun Türkiye’de daha önce görülmemiş bir şey olduğu ve laik seçkinleri alarma geçireceği ifade edildi.

Bir süredir devam eden Ergenekon davasının Türkiye içinde bölünmelere yol açtığını belirten Arsu, hükümetin istikrarını bozmayı çabalayanların cezalandırılması gerektiği fikrinin kamuoyunda yaygın olduğunu belirtti.

Arsu, Ergenekon iddialarını eleştiren kimi isimler yargının içindeki hükümet yanlıları tarafından sürdürülen soruşturmanın hükümeti eleştiren sesleri kesmek için bir siyasi manipülasyon aracı haline geldiği görüşünü taşıdığını belirtti ve ekledi: “AK Parti liderleri ise soruşturmayı kendi çıkarları için kullandıkları iddialarını reddediyor.”

"AYRICALIKLAR ORTADAN KALKIYOR"

Euronews haber kanalının sitesinde yayımlanan analizde yaşanmakta olan çatışmanın laikler-Müslümanlar gerginliği değil “siyasi elitle demokratik cumhuriyet arasındaki bir çatışma” olduğu belirtildi.

“Türk ordusunun ayrıcalıkları yavaş yavaş ortadan kaldırılıyor” ifadesini kullanan Euronews, bu adımların AB’nin talepleri doğrultusunda, ordunun hükümetin kontrolüne alınması amacıyla atıldığını belirtti.

Laik partilerin darbe iddialarını kabul etmediğinin altı çizilen analizde, CHP milletvekili Osman Coşkunoğlu’nun “Eğer tutuklamalar gerçekten darbe girişimleriyle ilgili olsaydı hükümet bizim darbe yapmayı başaran generallerin tutuklanması yönündeki teklifimizi kabul ederdi” görüşüne yer verildi.

Financial Times’da “Tutuklamalar Türkiye’nin fay hattını ortaya çıkardı” başlıklı analizde ise tutuklamaların Türkiye’de şok etkisi yarattığı ifade edildi.

ANAYASAL REFORM İHTİYACI

“Askeri darbelerin bir zamanlar siyasi hayatın parçası olarak görüldüğü, askerin seçilmiş bakanların üzerindeki etkilerinin tartışılmadığı bir ülkede, saygı duyulan generallerin şafak vakti yapılan baskınlarla içeri alınması sisteme şok dalgaları gönderdi” yorumunu yapan Delphine Strauss, tutuklamaların Ak Parti ile geleneksel laik-Kemalist hasımları arasındaki gerginliği büyüteceğini savundu.

Son dönemde yaşanan gelişmelerin Türkiye’de anayasa değişikliğine ihtiyaç duyulduğuna işaret ettiğini belirten Strauss, siyasi açıdan bu kadar kutuplaşmış bir ortamda reformları sürdürmenin çok zor olduğunu dile getirdi.

Washington merkezli Carnegie Endowment isimli düşünce kuruluşu uzmanlarından Henri Barkey’in bu yaz Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un görev süresinin dolmasıyla süreçteki asıl sıkıntılı döneme girileceğini söyledi.

Başbuğ’un yerine şahin kanattan bir komutanın gelme ihtimalinin altını çizen Barkey, “Türkiye bir kırılma noktasında. Ya yakın gelecekte siyasi istikrarsızlık yaşayacak ya da anayasasını değiştirmek için ciddi adımlar atacak. Başka bir seçenek yok” dedi.

Kaynak: Planet
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara