Dolar

34,8681

Euro

36,6964

Altın

3.010,96

Bist

10.058,63

Yepyeni bir Türkiye oluşturduk

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul’da düzenlenen toplantıya katılan değişik ülkelerin Oda Başkanlarına Türkiye’yi anlattı.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-02-23 08:15:00

Yepyeni bir Türkiye oluşturduk
İktidara geldiklerinden bu yana yaptıkları reformlarla yepyeni bir Türkiye oluşturduklarını anlatan Babacan, “2002’den bu yana tam bir transformasyon gerçekleştirdik. Ekonomi, sosyal güvenlik, sağlık politikalarımızla Türkiye’yi dönüştürdük. Yepyeni bir Türkiye oluşturduk. Ülkemizi daha şeffaf ve daha hesap verebilir bir yapıya kavuşturduk” dedi. Hükümet olarak attıkları bazı adımların ve yaptıkları bazı uygulamaların, birilerine rahatsızlık vereceğini belirten Babacan, “Bunun çok iyi farkındayız. Ama hedeflerimizi, gelecek nesilleri korumak adına bugünden yapmamız lazım” dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Eurochambres Ortak Üyeler Komitesi Toplantısı için değişik ülkelerden İstanbul’a gelen Oda Başkanlarına Türkiye’nin kriz tecrübesini anlattı. TOBB’un ev sahipliği yaptığı toplantıya Eurochanbres Başkanı Alessandro Barberis, Avrupa Parlamentosu Üyesi Marietje Schaake ile Cezayir, Azerbaycan, Belarus, Bosna Hersek, Gürcistan, İsrail, Rusya Federasyonu, Sırbistan Ukrayna, Croatia, Montenegre ve FYR Macedonia gibi ülkelerden gelen Oda Başkanları katıldı.

BABACAN: KRİZİN ETKİLERİ SİLİNMEDİ

Bölgeyi ve tüm Avrupa’yı yakından ilgilendiren önemli konuların ele alınacağı toplantıda konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel ekonominin zor bir dönemden geçtiğini ve krizin etkilerinin henüz tamamıyla silinmediğini ifade etti. Babacan, “Olağanüstü tedbirlerle ancak şu son dönemde yavaş yavaş bir toparlanmayı dünya ekonomisinde görmeye başladık; fakat bu toparlanma, kendi başına devam eden, kendi ivmesini oluşturabilmiş bir toparlanma da değil” dedi. Ali Babacan, işsizliğin çoğalmasının pek çok ülkede krizin derinleşmesine neden olduğunu, işsizlerin sayısının çoğaldığı bir ülkede iç tüketim azaldığı gibi, genel moral etkisi, psikolojik etkinin de ekonomiler üzerinde çok büyük olumsuz etkileri beraberinde getirdiğini vurguladı.

AVRUPA’DAKİ KRİZ DAHA DERİN

Asya’nın oldukça hızlı bir şekilde krizden çıkarak yoluna devam ettiğine dikkat çeken Babacan, “ABD; Japonya ve Avrupa’ya göre daha hızlı toparlanıyor. Özellikle bizi son derece yakından ilgilendiren, içinde bulunduğumuz Avrupa bölgesinde bu krizin etkileri daha derin ve krizden toparlanma daha uzun sürecek” diye konuştu.

Gelişmiş ülkelerin 2007’deki ortalama bütçe açıklarının yüzde 1’lerden yüzde 9’a, kamu borç stoklarının ise 70'lerden yüzde 90'lara çıktığına dikkat çeken Babacan, “Üstelik bu açıkların nasıl kapatılacağı, hangi politikalarla düşüş trendine gireceği konusunda da pek çok ülkede somut plan, program ortaya konmuş değil” dedi. Bankacılık sistemiyle ilgili sorunların kısa vadede belki çözülmüş gibi gözüktüğünü; ancak uzun vadede dünya bankacılık sisteminin normale dönmesinin de vakit alacağına işaret eden Babacan, şu uyarıda bulundu: “Bugün alınmayan zor kararlar, yarın vakit geçerse daha sonra çok daha zor, çok daha acı reçeteler olarak gündeme gelecektir.”

“TESTİ KIRILMADAN YAPACAKLARIMIZI YAPTIK”

Konuşmasında, hükümetin gerçekleştirdiği reformlar ve düzenlemelere değinen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bankalar üzerinde çok ciddi durduklarını,krizden çok önce bankalarla ilgili stres testleri yaptıklarını ve problemli bankaları tespit ettiklerini belirterek, “Biz testi kırılmadan yapacaklarımızı yaptık. Sessizce sermayelerini yeniden yapılandırmalarına teşvikçi olduk. Bazen havuç, bazen sopalar kullandık. ‘Devlet devlet olmayı iyi yapsın yeter. Düzenlemeleri iyi yapsın, düzenlemelerin denetimini de iyi yapsın’ diyoruz. Devlet devletliğini yapacak, özel sektör de kendi işini yapacak” dedi.

DAHA ŞEFFAF BİR TÜRKİYE OLUŞTURDUK

Hükümet olarak attıkları bazı adımların ve yaptıkları bazı uygulamaların birilerine rahatsızlık vereceğini belirten Ali Babacan, şunları kaydetti: “Bunun çok iyi farkındayız. Ama hedeflerimizi, gelecek nesilleri korumak adına bugünden yapmamız lazım. Doğru politikalar, bedel ödemeyi gerektirir. Partisi zarar görecek diye bir hükümet, milletin menfaatine olan doğru politikaları uygulamaktan kaçınmamalıdır. Bu maliyetleri bugün ödemezseniz, o zaman yarın çok daha büyük maliyetlerle, o ülkeyi karşı karşıya bırakırsınız. İktidara geldiğimiz 2002’den bu yana gerçekleştirdiğimiz reformlarla tam bir transformasyon gerçekleştirdik. Ekonomi, sosyal güvenlik, sağlık politikalarımızla Türkiye’yi dönüştürdük. Yepyeni bir Türkiye oluşturduk. Ülkemizi daha şeffaf ve daha hesap verebilir bir yapıya kavuşturduk.” Ayrıca Babacan, iş dünyasının hükümeti yanlış yapmaması için uyarmasını istedi.

HİSARCIKLIOĞLU: KOŞMAK İSTEDİKÇE TÜRKİYE’NİN HIZI KESİLİYOR

Toplantının açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı ve Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (Eurochambres) Başkan Yardımcısı Rifat Hisarcıklıoğlu, konuşmasında Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye politikasını eleştirdi. Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin 1959 yılında başladığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, 1963 yılında ortaklık anlaşması imzalandığını, 1996 yılında da Avrupa Topluluğu ile Gümrük Birliği'nin tamamlandığını ve 2005 yılında katılım müzakerelerinin başladığını hatırlattı.

Müzakerelerin, “yavaşlatılmış” bir anlayışla da olsa devam ettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Hızlanmak istiyoruz. Kendi uyum programımızı ve takvimimizi tamamladık. Ancak biz koşmak istedikçe, Türkiye’nin hızı kesiliyor. AB tarafından katılım sürecimiz adeta bir yavaş çekim filmi gibi yönlendiriliyor. Türkiye’nin üyelik takvimi somut hale getirilmelidir” diye konuştu. Türkiye'nin AB ile olan sorunlarının başında vize sorununun geldiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, “Bu nasıl Gümrük Birliği’dir ki; malların hareketleri serbest olacaktır ama bir taraftan bunu alan, satanlara vize uygulayacaksınız ve bu malları taşıyan kamyonlara kota uygulayacaksınız? O zaman nasıl bir Gümrük Birliği’nden bahsedebiliriz?” diye sordu.

BARBERIS: SOMUT ÖNERİLERLE KARŞINIZA ÇIKABİLİRİZ

Eurochambres Başkanı Alessandro Barberis de Eurochambers olarak bütün ülkeler arasında ilişkileri güçlendirmeye çalıştıklarını, özellikle somut programlar gerçekleştirdiklerini, bunu yapabilmek için Odaların oluşturduğu sisteme ihtiyaçları bulunduğunu ifade etti. Ülkelerin farklı sorunları ve gerçekleri bulunduğuna işaret eden Barberis, “Sizlerle sorunlarınızı paylaşmak istiyorum, önceliklerinizi dinlemek istiyorum. Hep birlikte farklılıkları, zorlukları kabul ediyoruz. Ülkelerimizin her biri farklı durum arz ediyor. Şu anda küresel bir kriz var mesela, herkesin kendine özgü bir durumu var ama bence birlikte çalışılarak daha somut önerilerle, çözümlerle karşınıza çıkabiliriz” dedi.

Schaake:Kahve falı bakmaktansa gerçekleri söyleyelim
Avrupa Parlamentosu Üyesi Marietje Schaake, “Türk kahvesi falı bakmaktansa, sizlere gerçekçi bir yaklaşım sergilemek istiyorum” diyerek başladığı konuşmasında, Türkiye'nin AB üyeliğine de destek verdiğini söyledi. Demokratik reformlara ve Avrupa perspektifine katkıda bulunan kurumlara teşekkür eden Schaake, Avrupa’nın kalifiye işgücüne ihtiyaçları olduğunu, bu kalifiye işgücünün, dünyanın diğer ülkelerine kaçmasını engellemeleri gerektiğini belirtti. Schaake, “Dolayısıyla Avrupa'daki işgücü konusunda yeni bir strateji belirlenecek. Girişimci ruha her zaman ihtiyacımız var” diye konuştu.

Kaynak: Vakit
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara