Dünya Basınında Bugün

ABD’nin New York Times Gazetesi
Geniş bir okur kitlesi bulunan New York Times gazetesi, Amerikalı askeri yetkililere dayandırdığı haberinde, Taliban’ın sivilleri kalkan olarak kullandığını yazıyor.

Gazetenin haberi şöyle devam ediyor:
Afgan askeri yetkililer, Helman’daki operasyon sırasında Taliban militanlarının kendilerini koalisyon güçlerinden korumak için sivilleri kalkan olarak kullanmaya başladıklarını bildirdi.

Afgan güçlerinin komutanı Orgeneral Muhiddin Güri, militanların kadın ve çocukları zorla evlerin çatılarına oturtup, daha sonra bu binaların çevresinden koalisyon askerlerine ateş açtıklarını söyledi.

Operasyon sırasında militanları hedef alan iki füzenin yanlışlıkla bir eve düşmesi sonucu sivillerin ölmesi üzerine NATO, nokta saldırılarında Afgan halkının can güvenliğinin tehlikeye atılmaması emrini vermişti.

Uluslararası Af Örgütü ise, çok sayıda sivilin ateş hattında kaldığına dikkat çekiyor. NATO yetkilileri, operasyon başladığından bu yana en az 15 sivilin öldüğünü bildirdi.

Operasyonun hedef aldığı yapıldığı Marcah kentinde 80 bin kişi yaşıyor. Cumartesi günü başlatılan operasyona 15 bin NATO ve Afgan askeri katılıyor. Bu operasyon, Afganistan işgalinin başladığı 2001 yılından bu yana ülkede düzenlenen en geniş çaplı operasyon.

İsrail’in Haaretz Gazetesi
Sol eğilimli Haaretz gazetesi, Kızılhaç’ın Batı Şeria’daki insani duruma ilişkin açıklamasını birinci sayfasına taşımış.

Haberde Kızılhaç’ın Batı Şeria’da normal yaşamın imkansız olduğunu vurguladığı belirtiliyor.

Gazetenin haberi şöyle devam ediyor:
Uluslararası Kızılhaç Örgütü, İsrail’in kısıtlamaları nedeniyle, Batı Şeria’nın büyük bölümünde normal bir yaşam sürmenin neredeyse imkansız olduğunu bildirdi.

Yaptığı açıklamada İsrail’i sert şekilde eleştiren Uluslararası Kızılhaç Örgütü, bu ülkeye güvenlik ihtiyaçları ile Filistin nüfusunun haklarının korunması arasında daha iyi bir denge kurma çağrısında bulundu.

İsrail hükümeti ise, Kızılhaç’ın eleştirilerine ilişkin henüz bir yorum yapmadı.

Kızılhaç’tan yapılan son açıklamada, İsrail’in güvenlik önlemlerinin bölgedeki Filistinlilerin günlük yaşamlarını sürdürmesi önünde ciddi engeller oluşturduğu vurgulanıyor ve bu engeller ayrıntılı şekilde dile getiriliyor.

Kızılhaç, Batı Şeria’da okula, işe, hastaneye gitmenin genellikle imkansız olduğunu; İsrail’in yerleşim birimleriyle bağlantılı kısıtlamaların çok sayıda Filistinli çiftçiyi topraklarından mahrum ettiğini söylüyor.

Bütün bunlar ise, Batı Şeria’da nüfusun yaklaşık yüzde 50’sinin yoksulluk içerisinde yaşadığı anlamına geliyor. Kızılhaç’ın dile getirdiği bir diğer konu da, İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilere tacizde bulunmalarının ve onlara karşı şiddete başvurmalarının sık sık gözlenen bir gelişme olması.

Örgütün hem yerleşim birimlerinin, hem de Yeşil Hat’ı aşıp işgal altındaki topraklara uzanan İsrail duvarının, uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtmesi de dikkat çekiyor.

İsrail’in bölgede meşru güvenlik kaygıları olduğunu, Kızılhaç da kabul ediyor. Ancak örgüt, iki temel ihtiyaç arasında dengenin doğru şekilde sağlanamadığı kanısında.

Bunların biri, güvenliğin korunması, diğeri de İsrail’in işgalci bir güç olarak yükümlü olduğu şekilde, Batı Şeria’daki Filistinlilerin onurlu bir şekilde yaşayabilmelerini temin edecek önlemler alması.

İngitere’nin Independent Gazetesi
The Independent gazetesi, Amerika Birleşik Devletleri’nden Suriye ile beyaz sayfa başlığıyla duyurduğu haberinde Washington ile Şam hattında buzların tamamen erimek üzere olduğunu yazıyor.

Gazetenin haberi şöyle devam ediyor.
Amerika Birleşik Devletleri, beş yıl aradan sonra Suriye ile yeniden diplomatik ilişki kurmaya hazırlanıyor. Başkan Barack Obama, diplomat Robert Ford’u Şam’a büyükelçi olarak göndermek üzere Senato’ya önerdi.

Obama’nın Senato’ya önerdiği, Robert Ford’un Şam büyükelçiliğinin yakında onaylanması bekleniyor.

Ford, Lübnan’ın eski başbakanı Refik Hariri’nin öldürülmesinden sonra Şam’da görev alacak ilk Amerikalı diplomat olacak. Cezayir’de büyükelçilik yapan Robert Ford son olarak Irak’ta büyükelçi yardımcılığı görevinde bulunmuştu.

Obama’nın bu adımına Cumhuriyetçi kanattan ise eleştiriler geldi. Cumhuriyetçi Partililer, hükümetin Şam’a büyükelçi gönderme girişimini "düşüncesizce atılmış bir adım" olarak değerlendirdi.

Cumhuriyetçiler, Suriye’nin Hamas ve Hizbullah’la ilişkisine dikkat çekerek Obama’nın Amerikan dış politikasını riske attığını öne sürdü.

Ancak Beyaz Saray yönetimi Ortadoğu’daki ataklarını sürdürüyor. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığının Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı William Burns Suriye’de temaslarda bulunuyor.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Burns, bölge turu kapsamında yapacağı Şam temasları sırasında Suriye Devlet Başkanı Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile görüştü.

Burns, Esad ile görüşmesi sonrasında her iki ülkenin Orta Doğu’da barış sürecinin geliştirilmesini sağlamak için önemli rol oynayabileceğini söyledi.

Burns bu süreçte zorluklar olabileceğini ancak Suriye Devlet Başkanı ile görüşmesinin ilerleme sağlanabileceği yönünde kendisine umut verdiğini belirtti.

Amerikalı diplomat, ziyaretini "Başkan Obama’nın Suriye ile ortak çıkarlar ve karşılıklı saygı temelinde daha iyi ilişkiler kurmamız konusuna verdiği önemin sürdüğünü iletmek üzere Şam’da bulunuyorum." sözleriyle açıkladı.

Burns, "Suriye Orta Doğu’da önemli bir rol oynuyor ve görüş ayrılıklarımıza rağmen, şu aşamada işbirliği yollarını aramak, gerek Suriye gerekse Amerika Birleşik Devletleri’nin çıkarına." dedi.

Rusya’nın Pravda Gazatesi
Pravda gazetesi, Amerika Birleşik Devletleri’nin Somali’ye yardımlarının siyasileşmeye başladığını bildiriyor.

Gazetenin haberi şöyle devam ediyor.
Birleşmiş Milletler’in Somali’deki İnsanî İşler Koordinatörü Mark Bowden Amerikan yönetimini, savaş yüzünden büyük bir felaket yaşayan Somali’ye yönelik yardımlara siyaset karıştırmakla suçladı.

Bowden, Amerika Birleşik Devletleri’nin, Somali’ye yapılan yardımların, hükümeti devirmek içim mücadele eden gruplara yönlendirilmemesi için çalıştığını, ama bunu yaparken de, yardım kuruluşlarına yerine getirmeleri olanaksız koşullar koyduğunu söyledi.

Dünyada sürekli olarak yardıma ihtiyaç duyan ülkeler sıralamasında, Somali, en başta yer alıyor.

Birleşmiş Milletler, Somali’de nüfusun yüzde 70’inden fazlasının hayatta kalabilmek için yiyecek yardımına ihtiyaç duyduğunu kaydediyor.

Ancak son altı aydır, Somali’ye en çok yardım veren ülke olan Amerika Birleşik Devletleri, yardımların isyancı grup El Şebab’ın eline geçmemesi için katı kurallar uyguluyor.

Washington, El Şebab’ı ’terör örgütü’ olarak tanımlıyor. 2008 Yılında Amerika Birleşik Devletleri, Somali’ye 270 milyon dolar tutarında yardım yapmıştı. Bu, Somali’nin gereksinim duyduğu yardımın üçte birini oluşturuyordu.

Geçen yılsa, Amerikan yardımları yarıdan fazla azaldı. Somali halkı son dönemde yaşanan çatışmalardan büyük endişe duyuyor.

Başkent Mogadişu’yu ele geçirmek isteyen gruplarla hükümet güçleri arasında yakında çok sert çatışmalar yaşanması bekleniyor.

Savaş çıkağı yolundaki söylentiler yüzünden sadece son iki hafta içinde 15 bin kişi başkentten kaçmak zorunda kalmıştı.

Dünya Basınında Bugün

Dünyada meydana gelen olaylarla ilgili gazete, dergi ve internet sayfalarında yer alan haber, yorum ve analizler...