Yunanistan'ı Fransa ile gizli ittifak kurtardı
Fransa'yla bir dizi anlaşmaya varan Atina'nın, ülke kalkınmasının belkemiği enerji ve ulaştırma altyapısını Fransız şirketlere vermeyi kararlaştırdığı bildirildi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-15 07:56:00
Yunanistan'ın önemli gazetelerinden To Vima Gazetesi'nin haberine göre Yunanistan ve Fransa'nın önümüzdeki dönemde ilân edilmesi beklenen anlaşmalarına göre Fransız şirketler, elektrik üretimi, karayolu ve demiryolu inşa edilmesi konusunda projeler gerçekleştirecek. Ayrıca Yunanistan, Fransa ve Almanya'nın kendilerine gösterdikleri siyasi desteği devam ettirmeleri halinde bu ülkelerden 10 milyar avro değerinde silah alacağını taahhüt etmiş. Yunan basınından bu haberlerin yanı sıra hükümetin, ekonomik iflası önlemek için halka acı reçete sunarken, krizin en önemli nedenlerinden biri olarak gösterilen savunma harcamalarına devam etmesi ise eleştiriliyor.
YUNANİSTAN'A ÖZEL İLGİ
To Vima gazetesi, Fransa Cumhurbaşkanı Nicola Sarkozy'nin AB'nin Yunanistan'ı desteklemesi konusunda net mesajlar vermesinin ardında, Papandreu ile yaptığı gizli bir anlaşmanın bulunduğunu ileri sürdü. Yunanistan'ın AB tarafından kurtarılması oyununun, AB zirvesinden bir gün önce Paris'te gerçekleşen Papandreu-Sarkozy görüşmesinde planlandığı belirtildi. Ailesinin Selanik kökenli olması nedeniyle Yunanistan'a özel bir ilgi duyan Sarkozy ile Papandreu arasındaki ilişkiler de mükemmel düzeyde.
DAHA UÇ ÖNLEMLER YOLDA
"Hastalıktan daha ağır ilaç" manşetlerini kullanan dünkü Yunan gazeteleri, Başbakan Yorgo Papandreu'nun Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) 'uzmanlığı'nda daha uçlardaki önlemler paketini hayata geçirmeye hazırlandığını yazdı. Bütün gazetelerin manşetten duyurduğu ve Brüksel'de konuşulan yeni önlemler paketinde, işten çıkarılmaların serbest bırakılması, sosyal sigortalar sisteminin değiştirilmesi, sadece 2010 yılı yerine 3 yıllığına maaşların dondurulması, 14. maaşın (Nisan ayındaki Paskalya ikramiyesinin) kaldırılması gibi tedbirler yer alıyor.
HALK ÖNLEMLERE DESTEK VERDİ
Yunanistan'da yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre halkın yüzde 65'i hükümetin Ekonomik İstikrar ve Kalkınma Programı çerçevesinde açıkladığı önlemleri destekliyor. Halkın yüzde 60,7'si Başbakan Yorgo Papandreu'nun doğru yönde kararlar verdiğine inanırken, 51,3'ü önlemlerde gecikildiğini düşünüyor. Yüzde 41,1'lik kısım ise önlemleri yeterli bulmuyor.
Piyasada gergin bekleyişe devam
Bu hafta bütün gözler Avro Bölgesi ülkelerinin Maliye Bakanları'nın yapacağı Eurogroup toplantısı ile salı günü gerçekleşecek Ecofin'e çevrilmiş durumda. Her iki toplantının ana gündemini Yunanistan sorunu oluşturacak. Toplantılardan sonra yapılacak açıklamaların gergin bir bekleyiş içerisindeki piyasaları etkilemesi bekleniyor. Yunan gazetelerin dikkat çektikleri bir diğer konuyu ise Yunanistan'ın uluslararası arenada olumsuz haberlerle prestij kaybetmesi oluşturuyor. Yunanistan'a çevrilen olumsuz bakışlar, 2004 yılında gerçekleşen başarılı Olimpiyat Oyunları'yla kazanılan prestiji bitiriyor. Yorumcular, Yunanistan'ın telafisi mümkün olmayacak şekilde saygınlığını kaybetmekle karşı karşıya bulunduğu değerlendirmesinde bulundu.
Komşu, bu sürece nasıl geldi
Yunanistan'daki borç krizi, bu noktaya yıllardır yapılan zincirleme hatalar ile geldi. Ülkenin yaşadığı sıkıntılar 2008 yılında Avro Bölgesi'nin resesyona girmesiyle derinleşmeye başlamıştı.
EKİM 2009: İktidara gelen PASOK Partisi, ülkenin kredibilitesini onarmayı ve borç yükünü 2012'den itibaren düşürmeyi hedefleyen bir kemer sıkma planı hazırlamaya ağırlık verdi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Yunanistan'ın "A" olan kredi notunu "A-"ye düşürdü.
KASIM 2009: Yeni hükümet, 2010 için hazırladığı bütçe tasarısında açığı azaltarak, ülkeyi iflas riskinden kurtaracağı sözünü verdi. Hükümet sunduğu son 2010 bütçe tasarısında, mali durumunu düzeltme konusundaki ciddiyetini hem Avro Bölgesi ülkelerine hem de piyasa oyuncularına göstermek için bütçe açığının, GSYİH'e oranının yüzde 9.1'e düşürme hedefi koydu.
ARALIK 2009: Fitch, kredi notunu "BBB+" seviyesine indirirken, not görünümünü de negatif olarak belirledi. Standard & Poor's da ülkenin ihraç ettiği tahvillerinin notunu "A-"den, "BBB+"ya düşürdü. Moody's ise kredi notunu bir kademe düşürerek "A2" seviyesinden, "A1"e çekti.
OCAK 2010: Yunanistan, Avrupa'dan düşük talep gelmesinin ardından en az 1.5 milyar dolar borçlanma hedeflediği tahvil ihracında yüzünü dünya piyasalarına çevirdi. Papakonstantinu, Çinli ve Asyalı yatırımcılara 10 milyar dolarlık tahvil satmayı umduklarını söyledi. 28 Ocak'ta ise tahvil piyasasında Yunanistan'ın risk primi de yükseldi. Ve ocak ayının sonunda Maliye Bakanı Papakonstantinau, AB'nin, Yunanistan için acil yardım planı iddialarını reddetti. ŞUBAT 2010: Hükümet, bütçe açığının GSYİH'ye oranını 2012 yılında yüzde 3'e düşürme planı çerçevesinde, harcamalarda yapacağı kısıntıların ve vergi gelirlerini artıracak önlemlerin ana hatlarını açıkladı. AB Başkanı Herman Van Rompuy, Avrupalı liderlerin Yunanistan'a yardım etmek için anlaştığını açıkladı.
Kaynak: Yenişafak
SON VİDEO HABER
Haber Ara