CHP 'Gürsel Tekin'le devam' dedi
Gürsel Tekin, tekrar CHP İstanbul İl Başkanı oldu. Partisinin İstanbul il Kongresi'nde konuşan Baykal, "Hükümet ve İçişleri Bakanı hakkında gensoru vereceklerini açıkladı" dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-15 10:13:00
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin İstanbul İl Kongresi’nde konuştu. Baykal, Diyarbakır eski milletvekili Hatip Dicle’nin ifadesi üzerine, 34 PKK’lının Habur’dan dönüşü sırasında tutuklanmayacağına yönelik "Hakimleri ayarlama" iddiaları üzerine hükümete yüklendi. "Habur’da bir ayarlama olduğu ortaya çıktı" diyen Baykal, Ankara’ya döndüğünde de, iddialara ilişkin Hükümet ve İçişleri Bakanı hakkında derhal gensoru vereceklerini açıkladı.
Ergenekon Davası’na ilişkin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yandaş medyanın ardından "yandaş yargı" yarattığını savunan Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’nı "Cesur savcı istiyorum " diyerek, "yargı ayarlaması" yapmakla suçladı.
"CUMHURBAŞKANININ GÖREV SÜRESİ 5 YILDIR"
CHP Lideri Baykal, Cumhurbaşkanının görev süresinin ne kadar olması gerektiği yönündeki tartışmalara da tepki gösterdi. Cumhurbaşkanının görev süresinin Anayasada açıkça yer aldığını vurgulayan Baykal, "Yürürlükteki Anayasa 5 yılı öngörüyor. ‘Seçildiği dönemdeki Anayasaya göre olsun’ diyorlar. Bu konusunda herhangi bir şüpheyi haklı kılacak hiçbir unsur yoktur. Kanuni, hukuki durum vardır. Hiç kimsenin Anayasa karşısında ‘ben daha önce şöyle yapmıştım’ deme hakkı yoktur. Bu Anayasa diyor ki; ‘Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır’, bitti" diye konuştu.
Yüksek Seçim Kurulu’nun da Anayasa’yı yorumlayamayacağını söyleyen Baykal, hükümeti de uyardı. Baykal şöyle dedi: "Yüksek Seçim Kurulu, Anayasa maddelerine yön verecek bir kurum değildir. Bu Yüksek Seçim Kurulu’nun karara bağlayacağı konu değildir. Sakın ha bunu hiç denemeyin, çok ciddi hukuk tartışmalarına yol açarsınız. Herkes aklını başına alsın ve Yüksek Seçim Kurulu’nun bu konuda yorum yapabilmesi için bir kanun değişikliğine gitmeye kalkmasın. Böyle bir değişikliği imzalayan Cumhurbaşkanının ilk kararı Anayasa Mahkemesi’ne gider ve mahkeme de bu konudaki kararını zorlanmadan verir. Çok açık ifade ediyorum Meclisin görev süresi 4, Cumhurbaşkanının görev süresi de 5 yıldır."
"BAŞBAKANIN MORALİ İKTİDARI KAYBEDECEĞİ İÇİN BOZULUYOR"
Baykal, Başbakan Erdoğan’ın "Benim de zaman zaman moralim bozuluyor" ifadelerine de cevap verdi. Baykal, "Başbakan ‘benim de moralim bozluyor’ diyor. Niye bozuk olsun. Bir eli yağda bir eli balda. Tüm kurumları kuşatmış, etrafındakileri yerleştirmiş. Başbakan’ın moralinin bozuk olmasının sebebi seçim atmosferidir. Seçim anketleridir, İktidarı kaybedeceği gerçeğidir, moralini bozan" diye konuştu. Bu gidişin sonunun olmadığını Başbakanın da fark ettiğini belirten Baykal, "Bir defa ayağınızdan zemin kayıyorsa, iktidarı kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyaysanız moraliniz bozulur. Hepsi geldikleri gibi gideceklerdir. Hepsi geldikleri gibi gitmişlerdir" dedi. Baykal, hükümetin Türkiye’de yükselen muhalefetten korktuğunu söyleyerek, referandum için halka gitmekten kaçtıklarını ifade etti.
GÜRSEL TEKİN TEK ADAY
CHP’nin 33’üncü Olağan İstanbul Kongresi’ne 440 delegenin 400’ünün imzasıyla aday olan Gürsel Tekin’in karşısına başka aday çıkmadı. Saat 16.00’ya kadar adaylık için müracaat olmayınca Divan Başkanı İstanbul Milletvekili ve Genel Sayman Mustafa Özyürek Saat 16.30’da oylamaya geçilmesini istedi.
Anadolu Ateşi’nin gösterisiyle başlayan kongreye MHP İstanbul İl Başkanı İlhan Barutçu, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan, Demokrat Parti İstanbul İl Başkanı Tekin Eneren, sanatçılar Edip Akbayram, Onur Akın, Eşber Yağmurdereli, Hüseyin Turan, Cahit Berkay, Ahmet Selçuk İlhan, Ali Rıza Binboğa, Davut Güloğlu, Selami Şahin, Berdan Mardini katıldı.
Kongrenin açılışında 41 dakika konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, Ayamama Deresi’ndeki yapılaşma, 3’üncü Köprü ve 2010 Avrupa Kültür Başkenti’nden AKP’nin büyük rant elde ettiğini iddia ettiğini iddia ederek şunları söyledi:
DERENİN ÜSTÜNDEKİ RANT
İki yıl önce yine bu kürsüde sayın Genel Başkanıma bir İstanbul manzarası anlatmıştım. Seçilirsem İstanbul’u nasıl dönüştüreceğimi uzun uzun anlatmıştım. İstanbul 16 yıldır bir anlayış tarafından yönetiliyor. Geçmişinde belediyecilik olan bir insan olarak İstanbul’un nasıl bir rant ve talan alanına dönüştüğünü anlatmıştım.
Ayamama Deresi tartışması, 33 vatandaşımız hayatını kaybettiği için gündemde. Sayın Başbakanımız 33 vatandaşımız öldükten sonra "derelerin intikamı ağır olur" dedi. Sayın Başbakan derelerin değil sizin yönetiminiz nedeniyle bu olur. Bir ay sonra gidip o derenin üstündeki alışveriş merkezini açacaksınız. Derenin üstündeki bakkalara ders vereceksin. Ey bakalar bir araya gelin. Bakalar sizin çocuklarınız kadar akıllı değil. Nasıl açacaklar o büyük alışveriş merkezlerinde. Sayın Başbakan “derelerin intikamı olur" dedi ya. 1996 da Sayın Başbakan’ın eliyle derelerin planlaması yapıldı. Ayamama deresini planlarını Sayın Başbakan yapmıştır. Katil arama, 33 vatandaşımızın katili sizlersiniz. Bu derenin üzerindeki alışveriş merkezleri ve okullar kimlerin. Topbaş’ın kendisine bağlı olduğu İSKİ’nin bununla ilgili itirazları var. Kimindir, niçin yıkılamıyor. Bir taraftan yıkacağız diyeceksiniz bir taraftan da sayın Başbakan gidip oradaki alışveriş merkezlerinin açılışını yaptı.
CÜMBÜŞ YAPTILAR
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti oldu. Dünyanın bir çok yerinde bu ünvanlar verilir. Erbakan’ın deyişiyle cümbüş yaptılar. 15 milyon dolar para harcadılar. Yedi Tepe dediler. Tepe var mı istanbulda. Gören var mı tepeyi. Hepsini talan ettiler. Topbaş istanbul’da 1 milyon 400 bin tekil yapı var. Bunun yüzde 65’i kaçaktır diyor. Resmi rakamlarar 13 milyonun oturduğu istanbulda 6 milyon insan sosyal yaşamdan yoksun bırakılmış. Meydan kalmamış. 2010 kentinin özellikle kar, yağmur yağdığında belediye başkanları AKOM diye bir merkez var oraya çağırıyor. İlk etapta sıkı yönetim ilan ediyor. Aman ha evinizden çıkmayın diyor. Bu kar ve yağmur sadece istanbulda mı yağıyor. Bizi de alıştırdılar. Hiç kimse neden bu trafik tıkandı, altyapılar tıkandı, insanlarımız ölüyorun uğraşı içinde değil. Sanki olağan bir durumdur. Kar yağınca evden çıkıyor, yağmur yağınca dereler patlıyor. İngiltere’de sürekli yağmur yağıyor. Oradaki yağmurun yarısı burada yağsa evden çıkamayacağız.
BELEDİYE İFLAS ETTİ
İstanbul belediyesi iflas etmiş dedik, bu borçları ödeyeemzsiniz dedik. Borçlanma için son dönemde meclise gelen rakam 3 milyar dolar. Belediyenin şirketlerinin içi boşaltıldı. Şirketlerin içinde il başkanları ilçe başkanları bu şirketleri adeta rant merkezine dönüştürdü. Bunların çok hassas olduğu, sayın Başbakan’ın bir dönemler üzerine siyaset yaptığı camiler, kendi döneminde önüne almış planları istediği yere cami koymuş. Elbetteki okul kadar cami de ihtiyaçtır. Ama bunu belediye başkanı değil, Diyanet İşleri Başkanı karar verir. Diyanet işlerine çağrı yapmak istiyorum. 10 yıl önce nüfusu 25 bin olan yerde camiye ihtiyaç oluyor ve dilekçe veriyor. 10 yıl içinde nüfus 50 bine çıkıyor. 2005 yılında Diyanet işleri yazı yazıyor camiye ihtiyaç yok diye. Kim yiyor bu rantı. Din, iman diyorsunuz imansızlığın en büyüğünü siz yapıyorsunuz. AKP il başkanlığı orada. Arazi 24 milyon dolara satılıyor. İktidara yakın bir işadamı satın alıyor. 6 ay sonra bu arazinin plan tadilatı yapılıyorb. İki yabancı bir yerli ortak alıyor. 570 milyon dolara satılıyor. Kimin cebine girdi bu para.
KİMSE GÖRMESİN
İstanbul çok ciddi sıkıntıda. Son günlerin halen tartışması devam eden 3’üncü köprü olayı.
Gizli, illegal, kimse görmesin, kimse duymasın. Gittik Ankara’dan ortaya çıkardık. Altında imzalar mühürler var. Topbaş, haklı dedi. Biraz yumuşatarak bir iki güzergah var dedi. Başbakan çıktı "malum partinin il başkanı" dedi. Bir kere bir başakan yalan söylemez. Ortada bir mühür ve belge varsa. Sayın Başbakan’a ben yalancı demek istemezdim ama durum bu. Sayın Başbakan’ın malum dediği parti CHP. 86 yıllık tarihi olan Mustafa Kemal, İsmet İnönü, Deniz Baykal’ı olan parti. Sen şimdi bu partiye malum parti diyeceksin. Sen kendi parti adından utanıyorsun. Çok rahatsızsan toplarsın adını değiştirirsin. Utanma sayın başbakan utanma. Bana karşı cevaplarına cevap vermek istemedim. Sonuç olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’dır. İstanbul’un il başkanı olsaydı daha keyifli açıklamalar yapardım.
Köprülerin ihtiyaç olup olmadığını kent bilimciler karar verir. bilim adamlarının hiçbiri 3’üncü köprü ihtiyaçtır demiyor. Kim diyor Başbakan ve Ulaştırma Bakanı.
HERŞEYE BAŞBAKAN KARAR VERİYOR
Sayın Başakan belediye başkanınıza güveniniz yoksa niye seçtiniz belediye başkanını. Kadroları bile Başakan atıyor. Bir genel müdür gidiyor bir genel müdür geliyor. İstediği zaman alıyor istediği zaman veriyor. Bunu belediyedeki tüm AKP kadroları da biliyor. 3’üncü köprü 130 kilometrelik bir güzergahtır. Gebze’den Silivri’ye. Bütün barajlar, ormanların tamamı o bölgede. 22 kilometre orman var.
Bilimadamları 3’üncü köprü İstanbul için felaket olur diyorlar. Bunu biz CHP olarak durduracağız. Ne olur Genel Başkanım Ankara’ya bunları dar edin. Öyle bir Başbakan helikoptere binip güzergah belirleyemez.
Sayın Başbakan 8 ayrı kuruma planlar yaptırıyor. TOKİ’nin ne işi var. TOKİ bina yapar ne işi var planla. Sayın Topbaş hiç mi rahatsız olmuyorsun. Ben olsam gider sayın genel başkanım güveniniz yoksa istifa edeyim derim.
Haber Ara