''PKK bir provokasyon örgütüdür''
Sürgündeki Kürt aydın Kemal Burkay, “PKK Kürt hareketini bölmek ve yanlışa sürüklemek için devlet tarafından desteklenmiş bir provokasyon örgütüdür” dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-13 12:37:00
Kürt hareketinin barışçı bir biçimde geliştiği ve hızla kitleselleştiği 1970’lerde devletin, hareketi bölmek için düğmeye bastığını söyleyen Burkay, barışçı-demokratik çalışma yöntemlerini ihanetle suçlayıp silahlı mücadeleyi temel alan ve kendisi dışındaki Kürt oluşumlara karşı da silahlı eylemler düzenleyen PKK’nın bu dönemde ortaya çıktığını belirtip, Öcalan’ın, “PKK’yı devlete dayanarak kurup geliştirdiğini” onlarca kez söylediğini hatırlattı.
Burkay yazısında, PKK 1984 yılında silahlı eyleme başladıktan sonra hem Türk hem de Kürt toplumunun savaşanlara göre kutuplaştığına; bu dönemden sonra Türk kesiminde militarizm ve şovenizm, Kürt kesiminde de PKK’nın gelişip güçlendiğine; buna karşılık her iki kesimde de barışçı ve demokratik güçlerin zayıfladığına dikkat çekti. Devletin istediğinin tam da bu olduğunu ifade eden Burkay, “Böylece Kürt hareketini sindirmek, asimilasyon sürecini hızlandırmak ve bu yoldan Kürt sorununu bitirmek için akıl almaz bir devlet terörü devreye sokuldu. 3-4 bin dolayında köy ve onlarca kasaba yakılıp yıkıldı, boşaltıldı; 3-4 milyon insanımız yerinden yurdundan edildi. Bunlar bölgedeki ve Batı’daki büyük kentlerin varoşlarına yığıldılar; evsiz, işsiz, perişan oldular ve kentlerin zaten var olan sorunlarını daha ağırlaştırdılar. Bunun yanı sıra 40 binin üzerinde insanımız hayatını kaybetti. 17 bini ‘faili meçhul’ denen ama gerçekte failleri çok iyi bilinen cinayetlere kurban gitti. Toplum terörize oldu, devlet çeteleşti, yüz milyarlarca dolar bu kirli savaşa gitti” dedi.
Kürt gerçeğini inkâr etme ve onları zorla, türlü asimilasyon yöntemleriyle yok etme politikalarının Kürt sorununu bugünkü noktaya getirdiğini belirten Burkay, şimdilerde bu politikanın iflas ettiğinin aklı başında herkes tarafından görüldüğünü söyleyerek yazısına şöyle devam etti: “Eskinin yanlış ve acımasız politikalarının sahibi statükocu güçler, çözüme yönelik yeni ve çağdaş bir politikanın hayata geçmesini var güçleriyle engellemeye çalışıyorlar. (…) Ne var ki sonunda değişim dalgası onların direnmelerini de aşıp geçecek. Her iki halk, Kürtler ve Türkler, adil bir çözümün yolunu bulacaklar; eşit koşullarda, gönüllüce, barış içinde bir arada yaşamayı başaracaklar. İşte o zaman bu ülke çağ atlayacak, barışçı ve demokratik bir ülke olacak, hızla gelişecek. Yeni bir dünyaya yeni bir anlayışla, yeni bir politikayla varacağız.”
Kemal Burkay’ın yazısının tamamına ulaşmak için TIKLAYIN
SON VİDEO HABER
Haber Ara