Dünya basınında bugün
Dünyada meydana gelen olaylarla ilgili gazete, dergi ve internet sayfalarında yer alan haber, yorum ve analizler...
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-12 09:02:00
Gazete, sözkonusu ziyaret çerçevesinde iki ülke ilişkileri ile bölgesel ve küresel konuların gündeme geldiğini yazıyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşen Hindistan Başbakanı Manhoman Singh, 2008 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretin ardından Türk Cumhurbaşkanının da Hindistan’a ziyaret gerçekleştirmesinin önemini ifade ediyor.
Hindistan Başbakanı Singh, iki ülke arasındaki ticaret hacminin çok daha yukarı seviyeye çıkarılabileceğini belirtiyor.
İki ülkenin hala kullanmadığı potansiyel olduğunun altını çizen Singh, ’’Türkiye ile daha derin ve sağlam işbirliğine hazırız. Bu ziyaretinin kilometre taşı teşkil edeceğine eminim’’ şeklinde konuşuyor.
Abdullah Gül ise, iki ülkenin birbirlerini yeniden keşfettiğini ve Türkiye’nin Hindistan ile siyasi, ekonomi, bilim ve de teknoloji alanlarında yakın bir çalışma arzusu duyduğunu dile getiriyor.
Gül ayrıca, Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişkilerin Hindistan’la olan ilişkilerde hiçbir şekilde engel teşkil etmeyeceğinin de altını çiziyor.
Gazete, iki ülke liderinin Afganistan’daki gelişmeleri de görüştüğünü belirtiyor.
Cumhurbaşkanı Gül’ün Hindistan’ın Afganistan konusuna katılımının çok önemli olduğunu kaydettiği ve İstanbul’da düzenlenen Afganistan konferansına ilişkin herhangi bir yanlış anlaşılmadan kaçınılmasını temenni ettiği aktarılıyor.
Gül, Hindistan’ın bu yıl sonunda Türkiye’de düzenlenecek olan yeni bir Afganistan toplantısına katılacağını umduğunu dile getiriyor.
Gazetedeki bir başka haber ise, İran’ın bölgedeki Amerikan savunma füze sisteminin varlığına ilişkin açıklaması..
İranlı komutan General Ahmed Mikani, İran’ın bölgedeki Amerikan savunma füze sisteminin varlığından tamamen haberdar olduğu yönünde açıklamada bulunuyor.
İran’ın çevresinde bir süredir var olan füze kalkanlarına dikkat çeken Mikani, sözkonusu sistemlerinin yerleştirilmesinin bölge ülkelerine İran korkusunu yaymak amaçlı olduğunu belirtiyor.
Mikani, ekonomik kriz içinde olan Amerika Birleşik Devletleri’nin Basra Körfezi’ndeki ülkelere silah satarak ekonomik çöküntüden kurtulmayı amaçladığını vurguluyor.
Ahmedi Mikani, şeytani çıkarlarına ulaşmayı hedefleyen Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgedeki askeri varlığını sabit hale getirmeyi amaçladığını öne sürüyor.
Tehran Times, 1 Şubat tarihinde Obama yönetiminin Basra Körfezi’nde kara ve deniz füze sistemlerini artırmaya gitmesinden sonra Amerika Birleşik Devletleri ile İran arasındaki gerginliğini tırmanışa geçtiğine dikkat çekiyor.
Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn ve Kuveyt’e füze sistemlerinin satılmasının da İran üzerindeki baskının artırılmasına yönelik girişimler olduğu ileri sürülüyor.
BBC’in internet sayfası, Irak ’ın ’Blackwater’ elemanlarını sınırdışı edeceğini yazmış sayfalarında
Irak İçişleri Bakanı Cevad el-Bulani’nin, Amerikan özel güvenlik şirketi Blackwater ile bağlantılı 250 kadar özel güvenlik elemanının, bir hafta içinde ülkeyi terk etmelerine ilişkin talimatı duyuruluyor.
Talimatın, Amerika’da bir yargıcın, Bağdat’ta 2007 yılında 17 kişinin vurularak öldürülmesiyle bağlantılı beş Blackwater görevlisini, ceza hukuku kapsamında suçlanmasına gerek olmadığına hükmetmesinin peşinden geldiği kaydediliyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nin, Blackwater zanlılarının Irak’ta yargılanması girişimlerini reddettiği hatırlatılıyor.
Geçen ay Irak’ı ziyaret eden Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın, Amerika’da yapılan mahkemede Blackwater’a yönelik suçlamaların düşmesinin, beraat anlamına gelmediğini söylediği de aktarılıyor.
Irak’ın, başkenti Bagdat’ın Nisur mahallesinde meydana gelen olayda, Blackwater muhafızlarının herhangi bir kışkırtma olmaksızın ateş açtıklarında ısrar ettiği bildiriliyor.
Blackwater’ın ise, kendi konvoylarından birine baskın düzenlenmesinin ardından ateş açıldığını savunduğu belirtiliyor.
BBC’deki bir başka haber, Avrupa Birliği liderlerinin Yunan ekonomisi konusunda anlaşmaya vardığına ilişkin..
Yunanistan’a yardım konusu Avrupa Konseyi Başkanı Rompuy’un en önemli sınavı olarak görüldüğü ifade ediliyor.
Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy’un, Avrupa Birliği liderlerinin borç sıkıntısı içindeki Yunanistan ekonomisine yardım etme konusunda bir anlaşmaya vardıklarını açıkladığı kaydediliyor.
Anlaşma konusunda detay vermeyen Rompuy’un, 27 Avrupa Birliği üyesinin, yardımların niteliği konusunda tartışmalara başlayacaklarını ifade ettiği bildiriliyor.
BBC’nin ekonomi muhabiri Andrew Walker, üzerinde anlaşma sağlandığı belirtilen destek planının ayrıntılarının fazla bilinmediğini; ancak Yunanistan’dan bütçe açığını azaltması için daha fazla çaba göstermesinin isteneceğini kaydediyor.
Yunanistan’a destek sağlanması için Fransa ve Almanya’nın kolları sıvadığı da aktarılıyor.
Bu ülkenin, Yunanistan’a siyasî destek veren bir bildiri üzerinde çalıştıkları belirtiliyor.
Jerusalem Post Gazetesi, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın İsrail’e ilişkin açıklamasını taşıyor sütunlarına.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşen Ahmedinejad, İsrail’e kesin biçimde karşı konulması gerektiğini söylüyor.
İran Cumhurbaşkanı, İsrail’in Ortadoğu’da askeri bir operasyon başlatması durumunda buna karşı konulması ve İsrail’in sonsuza dek ortadan kaldırılması gerektiğini ifade ediyor.
Beşar Esad ile telefonla görüşen Ahmedinejad şunları söylüyor;
"Somut bilgilere sahibiz.. Siyonist rejim,Gazze ve Lübnan’daki ağır yenilgisinin telafi etmenin yollarını arıyor. Eğer Siyonist rejim hatalarını tekrar eder ve bir askeri operasyona yönelirse, buna tüm gücümüzle karşı koyarak onları bir daha ayağa kalkamayacak duruma sokmalıyız."
Jerusalem Post, Ahmedinejad’ın daha önce de İsrail’in haritadan silinmesi gerektiği açıklamasında bulunduğunu hatırlatıyor.
Haaretz gazetesi ise, İngiltere Başbakanı Gordon Brown’un İran’a İlişkin açıklamasını yazmış
Gordon Brown, uluslararası toplumun, nükleer programından dolayı İran’a yaptırımlar uygulanması konusuna giderek yaklaştığını ifade ediyor.
Gazete, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın son olarak "Uranyumu yüzde 80’den de fazla zenginleştirebiliriz, fakat yapmayacağız çünkü buna ihtiyacımız yok" açıklamasında bulunduğunu da kaydediyor.
Brown ise, uluslararası toplumun artık İran’a yaptırımlar uygulanması yönünde hareket etmeye başladığını belirterek, "Bu İran’ın dünyanını geri kalanıyla ilişkileri açısından kritik bir zaman" şeklinde konuşuyor.
Gordon Brown, İran’ın nükleer programına ilişkin tam bir işbirliğine yanaşması durumunda uluslararası toplumun yaptırımları gündeme getirmeyeceğini de sözlerine ekliyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara