Topbaş'a "İsmek'teki kıyıma dur" mektubu
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan, “İSMEK’te kıyım”a dur demesi için Kadir Topbaş’a mektup yazdı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-11 11:10:00
İSMEK'te yaşanan "kıyım"a tepkiler sürüyor. Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan "kıyıma dur" demesi için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a mektup yazdı. Mektubunda, Topbaş’ın İSMEK konusunda yanlış bilgilere sahip olduğunu ifade eden Erdoğan, şu bilgileri veriyor: “Sizin İSMEK faaliyetine devam etmiyor dediğiniz Sarıyer’de 2, Kartal’da 8, Maltepe’de ise 2 İSMEK kurs merkezi halen faaliyettedir. Bu bilgi bile, açıklamanızın doğru bilgiden yoksun olduğunu göstermektedir. Bu ilçelerde kapanan kurs merkezleri ise ilçe belediyesince tahsis edilenlerdir. CHP’li belediyeler, tahsisleri iptal ederek hatalı davranmışlardır. Ancak, ilçe belediyesi tahsis etmiyor diye kursları azaltarak, o ilçede oturanların taleplerini dikkate almamak ise halkı cezalandırmaktır.”
İBB’de partizanlığın sona ermesini ümit ettiğini dile getiren Erdoğan, Topbaş’a işten çıkarmaları araştırmak üzere bir komisyon kurmayı da önerdi.
İŞTE ERDOĞAN’IN MEKTUBU
Sayın Kadir Topbaş,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Bu mektubu, dram yönü ağır olan insani bir meseleyi paylaşmak için yazıyorum. Bunun için İstanbul’da yaşayan herkesin belediye başkanı olduğunuzu düşünerek mektubu okumanızı bekliyorum.
Yine bu mektubu okurken, vatandaşlık haklarını kullanarak başka partilerde çalışmış olsalar bile, bu şehrin her sakininin sizden adil ve eşit muamele görme hakkına sahip olduğunu hatırınızda tutacağınızı da umuyorum.
29 Mart seçimlerinden itibaren il başkanlığımıza, “Saadet Partiliyim diye işten çıkartılıyorum” veya “Seçimlerde Saadet Partisi’ne çalıştım diye pozisyonum değiştiriliyor” şeklinde çok sayıda şikâyet ulaştı. Benzeri şikâyetler halen devam ediyor. İlk önceleri, yöneticilerinizle sözlü olarak durumu paylaştık, ancak makul bir açıklama yapılmadı ve sorunlar çözülmedi.
Mağdurlarla defalarca görüşmemize rağmen, mağdur isimlerini sizinle ve kamuoyuyla açık bir şekilde paylaşamadık.
Çünkü görüştüğümüz mağdurlar, isimlerinin kamuoyunca bilinmesini istemiyorlar ve şikâyetçi olduklarının İBB yöneticileri tarafından duyulmasından çekiniyorlardı. Dolayısıyla, biz onlara, “Sorunlarınızı kamuoyuyla paylaşalım ki çözüm bulunabilsin” dediğimizde; onlar da bize her defasında, “İsmimiz duyulursa mağduriyetimiz daha da artar. Ayrıca Büyükşehir veya bağlı birimlerde çalışan akraba ve arkadaşlarımız da bizim yüzümüzden mağdur edilebilir” diyorlardı.
Ancak geçtiğimiz hafta, Newsweek Türkiye Dergisi, 8sutun.com, HaberTürk Gazetesi ve Milli Gazete başta olmak üzere birçok yayın organında “İSMEK’te siyasi kıyım” ve benzeri başlıklarla söz konusu mağduriyet haberleri ve mağdurlara ait hikâyeler yer aldı.
Aslında bize ulaşan şikâyetler sadece İSMEK’le sınırlı değil. Büyükşehir’in diğer birimlerinde, şirketlerinde ve hizmet aldığı yüklenici firmalarda da benzer uygulamaların var olduğunu gelen şikâyetlerden biliyoruz.
Yönetici personelin dışında, güvenlik, şoför, temizlikçi gibi yardımcı hizmetlerde çalışan personel de bu anlamda amirlerinin baskısı altında gözüküyor. Bu personel tipi çok sık yer değiştirme ve tenzillerle karşılaşıyor.
Sayın Başkan, yayın organlarında konuyla ilgili haberlerin çıkması üzerine Saadet Partisi İl Başkanlığı olarak bir açıklama yaptık; sizin sürece müdahil olmanızı ve mağduriyetleri önleminizi talep ettik. Siz de bizim açıklamamızda ve medya haberlerinde yer alan hususlarla ilgili olarak 06.02. 2010 tarihinde web sitenizde bir bülten yayınladınız. Bülteni okuduğumuzda yanlış bilgilendirildiğiniz izlenimine kapılmamak mümkün değildi.
Açıklamanızda diyorsunuz ki;
“İSMEK ilçe belediyeleri ile yürütülen bir faaliyettir. Bu dönem, üç ilçede yer alan İSMEK kursları faaliyete devam edememiştir. Bu ilçeler Sarıyer, Maltepe ve Kartaldır.”
Sayın Başkan, İSMEK, sadece ilçe belediyelerince tahsis edilen mekânları kullanmamakta, bizzat İBB’nin veya İSMEK’in şahıslardan kiraladığı mekânlar da kullanılarak kurslar düzenlenmektedir. AK Partili belediye başkanın görev yaptığı birçok ilçede, kirası şartname doğrultusunda ödenen şahıs mülkiyeti yerler olduğu gibi AK Partili başkanların görevde olmadığı ilçelerde de aynı şekilde benzer yerler mevcuttur ve halen eğitim devam etmektedir. Sizin İSMEK faaliyetine devam etmiyor dediğiniz Sarıyer’de 2, Kartal’da 8, Maltepe’de ise 2 İSMEK kurs merkezi halen faaliyettedir. Bu bilgi bile, açıklamanızın doğru bilgiden yoksun olduğunu göstermektedir. Bu ilçelerde kapanan kurs merkezleri ise ilçe belediyesince tahsis edilenlerdir. CHP’li belediyeler, tahsisleri iptal ederek hatalı davranmışlardır. Ancak, ilçe belediyesi tahsis etmiyor diye kursları azaltarak, o ilçede oturanların taleplerini dikkate almamak ise halkı cezalandırmaktır. Talep varsa bu ilçelerde de diğer birçok kurs merkezinde olduğu gibi kiralama yoluna gitmek gerekir.
Yine açıklamanızda diyorsunuz ki;
“İSMEK genelinde 279 personel azaltımı olmuştur. Bu rakam, part-time saatler için istihdam edilenler, ek iş olarak İSMEK’te eğitmenlik yapanlar, performansı yeterli görülmeyenler ile kapanan kurs merkezleri personelinden istihdam edilemeyenleri kapsamaktadır.”
Sayın Başkan, 279 rakamı sadece azalan kadro sayısıdır. Soru ve sorun şudur: Değişen personel sayısı kaçtır? 400’den 800’e kadar ulaşan bir rakam ortada dolaşmaktadır. Bu kadar çok personel değişimi mercek altına alınması gerekmez mi? Biz sadece SAADET PARTİLİ diye çıkarılanların değil, işten çıkarılan veya iş bırakması için zorlanan herkesin hakkını korumak arzusundayız.
Şu bilgilerin de sorunu anlamanızda faydalı olacağını düşünüyorum.
Sizin ifadenizle 279, bizlere yansıdığı şekliyle 400-800 arasındaki personel sadece bu 13 kurs merkezinden değil her yerden çıkarıldı. İşten çıkarılanlar arasında 1996 ve sonrasında İSMEK’in kuruluşunda görev alan isimler de bulunmaktadır. 13-14 yıldır çalışanlar bile bir kalemde gönderildiler. Siyasi ayırımcılılık sebebiyle işten çıkarıldığı düşünülen personelin içinde performans düşüklüğü sebebiyle daha önce ikaz almış kimse bulunmamaktadır. Çıkarılan personelin bir kısmına “siyasi neden” bizzat söylenmiştir.
Sayın Başkan.
İSMEK ve diğer işten çıkarmalar konusunda daha fazla bilgiyi ve bazı isimleri istediğiniz an paylaşabiliriz. Ancak, İSMEK’in kurulduğu 1996 yılından bu yana ev kadınları, genç kızlar, özürlüler ve kendini geliştirmek isteyenler başta olmak üzere İstanbul halkı için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. İSMEK, basit bir PR ve istihdam projesi olarak görülmemelidir. İSMEK, eğitim tabanlı sosyoekonomik ve kültürel bir proje olarak görülmelidir. Bunun için İSMEK; yanlış uygulamalardan kaynaklanan gereksiz tartışmalara sokulmamalıdır. Bu konuda sizin de hassas olacağınızı ümit ediyorum.
İş alımlarında ve işten çıkarmalarda partizanca davranıldığı meselesi sadece İSMEK’le sınırlı değildir. Kayırmacılığa ve haksızlıklara acilen müdahale etmediğiniz takdirde sorunlar büyüyecektir.
Özellikle, işten çıkan/çıkarılan personelin içine düştüğü “ismimiz duyulursa mağduriyetimiz daha da artar, büyükşehir veya bağlı birimlerde çalışan akraba ve arkadaşlarımız da mağdur edilebilir” korkusu üzerinde düşünmenizi istiyorum.
Bu çerçevede İSMEK başta olmak üzere tüm işten çıkarma konularını araştırmak, mağdurlarla görüşmek üzere bir komisyon kurmanızı da öneriyorum.
Biz, İstanbul halkı adına süreci takip edeceğiz. Mektup size ulaştıktan sonra da kamuoyuyla paylaşılacaktır.
Unutmayın ki, adalet olmadan huzur olmaz. Aşırı partizanlık da bir haksızlık çeşididir.
Haber Ara