İslam barış gücü mü, İslam barış konseyi mi?
İKÖ çerçevesinde oluşturulması düşünülen İslam Barış Gücü neden çok riskli ve kısa vadede çok sakıncalı karar? Osman Atalay'a göre barış gücü değil barış konseyi olmalı. Çünkü...
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-11 13:17:00
İslam konferansı genel sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, İslam Barış Gücü'nün oluşturulması gerektiğini ve bazı ülkelerin buna karşı geldiğini açıklaması ile beraber İKÖ nün yeni bir gündemin olduğunu öğrenmiş olduk.
Ekmeleddin bey, adını vermediği bazı ülkelerin buna karşı çıktığını da ifade etti.
İslam Barış Gücü ilk anda kulağa ve akla hoş gelen bir öneri gibi görünsede biraz üzerinde düşünüldüğünde ne kadar riskli ve zor bir karar olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.
Bu karar Çırağan Sarayı'nda geçtiğimiz hafta Türkiye- Pakistan-Afganistan zirvesinin ardından kamuoyuna açıklanmış oldu.
Afgan-Pakistan Türkiye zirvesinden bir hafta önce Londra da 60 ülkenin dışişleri bakanlarının katılımı ile yeni Afganistan stratejisinin kararları görüşüldü.
Afganistan da bu gün tam 70 bin civarında Amerikan askeri var, bu sayının 30 eylül 2010'da, 100 bin olacağını ABD Savunma Bakanı açıkladı.
Özellikle Afganistan'da NATO, ABD ve İSAF güçleri Afgan halkının güvenini tamamen kaybetmiş durumdadır.
İKÖ çerçevesinde oluşturulması düşünülen İslam Barış Gücünün, NATO'nun görevini burada devralmasını öneren düşünceler somutlaştırılmaya çalışılıyor. Bu çok riskli ve kısa vadede sakıncalı bir karar.
Bu karara karşı çıkan ülkeler neden ve neye karşı çıkmışlar.
Bunu Ekmeleddin bey açıklamış olsa daha iyi olurdu.
İKÖ Afganistan da Barış gücü olarak sorumluluk alacağı en son ülke olmalıdır.Örgütün kurulduğu günden bu güne kadar yaptırım gücü hep tartışılmış olması varlığına gölge düşürmüştür.
Bu düşüncenin alt yapısı,asker verecek ülkelerin fikir ve ideolojik birlikteliği ortak karar mekanizmaların eşgüdümü bunlar çok riskli ve bölgedeki yangını daha da büyütebilecek potansiyeli içinde taşıyan unsurlardır.
Ekmeleddin bey ; İKÖ olarak bizim reform hareketlerimizin biraz daha zaman alacağını söylemiş.( fakat genel sekreterlik görevinin son yılına girmiş bulunuyor).
Afrika Birliği nin BM ile beraber Darfur da görev yaptığını belirterek bir örnekleme yapmış.
Bu gündemlerinin de, tamamen rafa kalkmadığını çalışmalara devam edeceğini belirtmiş.Sayın Ekmeleddin beyin bu iyi niyetli çabalarına yürekten katılırken bazı gerçekleri görmemiz gerektiğini hatırlatmak da fayda var sanırım.
Meseleye Afganistan dan başlamak bence zor olan yerden başlamak gibi geliyor.. NATO ve ABD yıllar önce Taliban ı düşman ilan ederek.
Sivil ,Asker demeden on binlerce masum insanın canına kıydı. Yolsuzlukla suçlanan, Afgan halkı ve aşiretleri ile arasını açan Karzai den başka muhatap kabul etmedi ve Afgan halkına vaat ettikleri barışı maalesef getiremediler.
NATO ve ABD bu gün, Taliban ı Afganistan halkının gerçeği olarak görmesi ne kadar acı ve trajikomik bir durumdur.
Bura da İKÖ nün rol alması ,ulemalar ile beraber çözüm sunması çok sevindirici bir durum gibi görülebilir,fakat İKÖ işe Barış Gücü'nden değil, barış konseyinden başlamalı..
İKÖ nün ana kuruluş gayesi Mescidi Aksa ve Kudüs dür, Eğer NATO, ABD ve 60 ülkenin Afganistan da barışı sağlamak gibi samimi niyeti varsa, Barış gücü evvela Filistin de ve Mescidi Aksanın güvenliğinde görev almalıdır.
İKÖ barış gücü ,üzerinde çok tartışma yaratacak fikri ve siyasi argümanları içinde barındıran çok başlılığa sahip potansiyeli var.
Ortadoğu gibi, çatışmaların yaşandığı sıcak bölgede yıllardır dış ve iç düşman ajanlarının cirit attığı, kontrolsüz bölgede bir birleri ile sorun yaşayan ülkelerin Barış gücü oluşturmaları çok erken bir düşünce..
İKÖ önce İslam Barış Mahkemelerini kurarak. Ulemalar ve İslam Ülkeleri Adalet bakanları konsesyumu ile Sudan-Darfur, Rusya-Çeçenistan, Irak –Şii, Sünni çatışması, Suriye de Nusayri baskısı, İran-Suud mezhep çekişmesi, Yemen de iç savaşı, Filistin ve Gazze ablukası, Mescidi Aksa kazısı, Çin-Doğu Türkistan baskısı, Taylant-Patani Müslümanlarının durumu, Moro Müslümanlarının bağımsızlık savaşı, Eritre Müslümanlarının feryadı, Afganistan, Aşiretler sorunu, Pakistan iç Çatışmaları, Hindistan-Keşmir, Özbekistan ve Tunus Müslümanlarının ibadet özgürlükleri sorunu gibi masada istişareler ile çözülmesi gereken sorunlarını masaya yatırmalı.
İslam Barış konseyinin temelleri bir an önce atılmalıdır.
İKÖ Aktif ve kararlı bir şekilde yeni bir vizyon ve misyon açılımı yaparak, İslam Barış konseyinin Temelleri biran önce atılmalıdır.
ABD ve NATO üyesi ülkelerin Bakanları Afganistan sorununu bitirmenin pazarlığını yaparken, UCM uluslararası ceza mahkemeleri tekrar Ömer el Beşir davasını gündeme getirdi.
İKÖ Sudan Darfur sorununda tarafsız adaletli bir bakış açısı ile hareket etmeli.
Aynı şekilde Gazze kuşatması,Yemen,Irak gibi iç ve dış etkenlerin karıştırdığı İslam topraklarındaki meselelere aktif ve çözüm getiren tavırlar koymalıdır. UCM VE AF örgütleri gibi mahkemelerin karşısında İslam dünyasının söyleyeceği sözü olmalıdır.
Afganistan da Taliban ile Karzai yi barıştırmak isteyen yapı pek de samimi görünmüyor.
ABD 20 yıl önce Sovyetlere karşı tüm Arap körfez ülkeleri yönetimi ve halkı ile beraber Afgan cihadını desteklemiş idi. Bunun maliyeti 25 milyar dolardı, aynı ABD ve NATO müttefikleri bugün Londra da ABD desteği ile Suudi Arabistan a baskı yaparak, Taliban güçlerini bölmek ve Karzai'yi kurtarma planlarını devreye sokmaktadır. Bunun garantisi var mı? Maalesef! ABD Genel kurmay başkanı Michel multen ABD ye sunduğu raporda, Taliban Afganistan ın geneline neredeyse etki etmeye başladı diyor.
20 gün evvel Taliban güçleri, Karzai'nin bakanları yemin töreninde iken saraya girip intihar saldırıları yaptılar. Durumun ne kadar vahim olduğunu anlatmaya çalışıyor.
NATO güçleri Suudi kraliyet ailesinden bu savaşa katılmalarını istiyor.
Bu gün Karzai yi kurtarmaya çalışan batılı dostları, Karazai hakkında meşruiyetini kaybettiğini, yolsuzluğa bulaştığını, uyuşturucu ve cinayetler düzenleyen aşiretler ile içli dışlı olduğunu itiraf ediyorlar.
Durum Afganistan'ın ne kadar karmaşık ve düzeltilmesi zor bir durumda olduğunu gösteriyor.
60 ülkenin NATO ile beraber tek ve son hesabı Taliban ı bölmek, gücünü zayıflatmaya yönelik bir senaryoyu gerçekleştirmek.
Bazı aşiretlerin para karşılığında desteklenerek Karzai yanına çekilmesi ve 500 milyon dolar bütçenin bu iş için ayrıldığı kesinlik kazandı.
Taliban ile Karzai arasındaki arabuluculuğu 20 yıl öncesinde olduğu gibi tekrar Suudi Arabistan a verilmesi isteniyor..
Bu noktadan bakıldığında İKÖ Barış gücü düşüncesinin, detaylarının açıkça tartışılması gerekir.
İslam Barış gücü aceleye getirilmemesi gereken bir düşüncedir. Bu güç öncelikli olarak NATO'nun Ortadoğu ve İslam dünyasında işlerini kolaylaştıracak stepne güç algısına asla sebebiyet vermemelidir.
Bu güç evvela İslam barış konseyini oluşturarak İslam topraklarında İç, kardeş kavgalarını sonlandırmaya yönelik istişari arabulucu çalışmalarını yürütmeli. Orta ve uzun vadede İslam barış gücü tartışılmalıdır..
İslam dünyasında ve Ortadoğu topraklarında tüm savaş ve fitne tohumları dış güçler (NATO ve ABD, İngiltere, Fransa, İsrail) tarafından atılmaktadır. İKÖ Fonksiyonlarını öncelikli meselelerimiz üzerinden yürüterek gerçekleştirebilir. İKÖ yeni bir vizyon ve misyon çerçevesinde yapılanmasını gözden geçirmelidir.
İslam ülkelerinde insan hakları ihlalleri,devlet halk yönetimindeki adaletsizlikler, düşünce ve inanç özgürlükleri sorunundan başlayarak. barış konsesyumunun adımlarının atılmasına öncülük etmelidir.
İKÖ nün Barış Gücü düşüncesi erken ve yanlış yönlendirilmeye müsait bir zihinsel endişeleri içinde barındırıyor..
*İHH Yönetim Kurulu Üyesi
SON VİDEO HABER
Haber Ara