Dolar

34,8800

Euro

36,8224

Altın

3.049,96

Bist

10.104,20

Asıl ABD bugün Türkiye'ye muhtaç

Beyaz Saray'ın İran ve Rusya gibi ülkelere karşı Soğuk Savaş'tan bu yana çok değişen Türkiye'yi ikna etmek için müttefikine silah satmaktan fazlasını yapması gerekiyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-02-09 18:56:00

Asıl ABD bugün Türkiye'ye muhtaç
Pazartesi günü İranlı yetkililer uranyum zenginleştirme seviyesini yüzde 20’ye çekeceklerini açıklayarak Batı dünyasının genelinde alarm verilmesine neden oldu. Diğer yandan Moskova, Ukrayna’da Batı’ya karşı aldığı zaferin kutlamalarını yapıyordu. Seçimi kazanan Moskova’nın Kiev’deki adamı Viktor Yanukoviç, Batı destekli Turuncu Devrim’in kalıntılarını silmek ve Ukrayna’yı yeniden Rusya şemsiyesinin altına sokmak üzere göreve geldi.

Ancak Washington’ın kutlama yapması için elinde pek fazla sebep yok. ABD son dönemde bir yandan Irak ve Afganistan’daki savaşlarla uğraşıyorken diğer yandan İranlıları kontrol altında tutmaya çalışıyor. Aynı zamanda İsraillileri sakinleştirmeye çalışan Obama yönetimi bir yandan da Rusya’nın yeniden güç kazanmasını engellemek istiyor.

TÜRKİYE’NİN YARDIMINA İHTİYAÇ VAR

Gölge CIA olarak bilinen istihbarat kuruluşu STRATFOR’da yayımlanan bir analizde Beyaz Saray’ın bütün bu sorunlarla başa çıkabilmek için yardıma ihtiyaç duyduğu ifade edildi. Analizde Washington’daki yetkililerin bu yardımın kaynağının Türkiye olmasını umduğunun altı çizildi.

ABD Savunma Bakanı Robert Gates hafta sonu yaptığı ziyarette bu mesajı Ankara’daki yetkililere iletti. Gates, ziyareti sırasında Washington’un Türkiye’yi ABD’nin balistik füze savunma (BMD) ağına dâhil etmek istediği yönündeki teklifi Türk yetkililere sundu. Bu teklifle Aegis’lerle donatılmış savaş gemileri Türk karasularına mı yerleştirilecek yoksa Türkiye topraklarına BMD radarları mı inşa edilecek henüz net değil.

Washington, geçmişte BMD’nin İran kaynaklı balistik füzelere karşı bir savunma kalkanı oluşturma planı olduğunu açıklamıştı. Ancak BMD, Romanya ve Polonya gibi zayıf ülkeler için, İran tehdidine karşı bir savunma sistemi olmasından çok bölgede Rusya gibi agresif güçlere karşı ABD’nin varlığını hissettirdiği için önemli.

SOĞUK SAVAŞTAN BUGÜNE

STRATFOR bir zamanlar Türkiye’nin de Rusya’ya karşı ABD’nin korunmasına muhtaç

olduğunu savundu. Soğuk Savaş sırasında Türkiye Anadolu Yarımadası’nda düzeni sağlamak için siyasi, ekonomik ve askeri bir mücadele içindeydi. Balkanlar ve Kafkasya üzerinden gelen bir Sovyet tehlikesiyle başa çıkabilecek durumda değildi.

Diğer yandan bu dönemde Türkiye’nin ABD için de önemi büyüktü. Batı Avrupa, Sovyetler Birliği ve İslam dünyasının merkezindeki Türkiye, ABD ve NATO’nun Sovyetlerin, Ege, Karadeniz, Doğu Akdeniz ve Basra Körfezi’ne yayılmasını önleme stratejisi için kilit öneme sahipti.

O dönemde iki ülkenin birlikteliğini perçinlemek için ABD, 1959 yılında yapılan anlaşmayla Türkiye topraklarına Jüpiter füzeleri yerleştirdi. 1961 yılında Küba Füze Krizi’nin bitirilmesi için Jüpiterlerin Türkiye topraklarından kaldırılmasına karar verilince Ankara duruma itiraz etmişti. STRATFOR bu itirazın, füzelerin askeri değerinden değil, Türkiye-ABD ortaklığı adına sembolik değer taşımasından kaynaklandığını savundu.

Ancak Soğuk Savaş sırasındaki Türkiye’yle bugünkü Türkiye arasında dağlar kadar fark var. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana geçen yaklaşık 90 yılda istikrarı sağlayan Türkiye şimdi Ortadoğu, Kafkaslar, Balkanlar ve Orta Asya’daki geçmişinin peşine düştü.

ABD’YE İHTİYAÇ KALMADI

Washington Türkiye’nin bölgede güçlenmesinden memnuniyet duyuyor çünkü İran ve Rusya’yla mücadelesinde yanında böyle güçlü bir ülke olması Beyaz Saray’ın lehine. Ancak STRATFOR bu tabloda küçük bir sorun olduğunu belirtiyor: Türkiye, artık ABD’nin destek için kapısını çalmasını istemiyor.

Ankara hâlâ NATO’nun bir parçası ve gelişmiş askeri donanım için halen ABD’ye bağımlı olsa da Türkiye artık güvenliğinin sağlanması için dış güçlere ihtiyaç duymuyor.

TÜRKİYE TARAFSIZLIĞINI KANITLAMALI

STRATFOR, Türkiye’nin Ortadoğu’da etkin bir pozisyona gelebilmesi için tarafsız bir oyuncu olduğunu kanıtlaması, aldığı kararlar Washington’ın hoşuna gitmese bile İsrail’e ve İran’a eşit mesafede durması gerektiğini belirtti. Diğer yandan Türkiye’nin Moskova’yla başarılı bir ilişkisi varken ABD’yle ittifakının hatırına Rusya’yla arasını bozmak gibi bir niyeti de yok.

ABD, Türkiye’den vermek istemediği bir sözü vermesini istiyor. Washington’ın Ankara’yı BMD’ye katma çabası da bu isteğe işaret ediyor ancak Türk hükümeti, özellikle kontrolünü sınırlarının dışına yaymaya başladığı bu dönemde dünyanın süper gücüyle yakın ilişkiler kurması gerektiğinin farkında.

Türkiye’nin yakın dönemde Washington-Ankara ilişkilerinin yeni dönemini nasıl yöneteceğini değerlendirmesi gerekiyor. Aynı zamanda ABD’nin de sadece silah ittifakıyla kontrol edilemeyecek farklı bir Türkiye’yle karşı karşıya olduğunu anlaması gerekiyor.

Kaynak: Planet

Haber Ara