Gizli tanık evde unutuldu
Hrant Dink davasında müdahil avukatlar, cinayet yerine yakın kamera kayıtlarını salonda izletti.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-08 20:25:00
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde, ara verilmesinin ardından tekrar başlayan duruşmada, müdahil avukatlardan Hakan Karadağ'ın talebi üzerine, Dink cinayetinin meydana geldiği Agos Gazetesi'nin bulunduğu sokaktaki bir banka ve mağazanın güvenlik kameralarına yansıyan olay günündeki görüntüler, projektörle heyete izlettirildi.
Avukat Karadağ, görüntülerde görünen beyaz gömlekli ve siyah ceketli şüpheli bir şahsa dikkat çekerek, telefonla konuşan ve şüpheli hareketleri olan şahsın, Hrant Dink'in öldürülmeden önce bankaya girdiği sırada oradan uzaklaştığını, Samast'ın kaçtığı tarafı işaret ettikten sonra inşaata girerek kaybolduğunu söyledi.
Karadağ, bu kişinin kimliğinin tespit edilerek, baz istasyonu kayıtlarının mahkemeye gönderilmesini talep etti.
Duruşmada, tanıklar Turan Meral, Kaan Gerçek ve Orhan Özbaş, tek tek duruşma salonuna çağrılarak ifade verdi.
Tanıklardan Turan Meral, ''Bayrampaşa'daki Adapark'a giderek, Samast ile tanıştıklarını ve birlikte arabayla gezdiklerini'' söyleyerek, daha sonra birlikte Eyüp'te sahilde oturduklarını, Gazi Mahallesi'ne gittiklerini ve akşam olunca da Ogün Samast'ı dayısına bırakıp eve döndüklerini aktardı.
Tanık Meral, müdahil avukatlarının sorusu üzerine, Ogün Samast'ın herhangi birini öldüreceğini kendisine söylemediğini ve onun silah da göstermediğini ifade etti.
Mahkeme Başkanı Erkan Canak'ın, ''Daha önce savcılığa verdiğin ifadede tam tersini söylemişsin'' diye uyarması üzerine de Meral, ''İnsan içinde bir korku olur. Onu anlatamazsın. Ben hala tedirginlik içindeyim. Eski beyanlarımı kabul etmiyorum'' dedi.
-TANIKLARIN YERLERİ TARTIŞMASI-
Tanık Meral'in, ifadesi alındıktan sonra yerine oturması sırasında, Hrant Dink ailesinin avukatlarından Kezban Hatemi, mahkemeye gelen tanıkların duruşma başlarken sanıkların arasında oturtulduklarını ve sanıklarla tanıkların birbirleriyle ''güzel güzel'' konuştuklarını iddia etti.
Mahkeme Başkanı Canak da duruşma başında tanıkların sanıkların yanında oturmasına izin veren jandarma görevlilerine kızdı.
Müdahil avukatlardan Şiar Rişvanoğlu söz alarak, davanın hassasiyetinin göz önüne alınarak, tanıkları sanıkların yanında oturtan güvenlik görevlileri hakkında, dikkatsizlikleri nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Mahkeme başkanı Canak ile avukat Rişvanoğlu arasında, ses kaydı nedeniyle kısa süreli bir tartışma yaşandığı sırada, yeniden söz alan avukat Kezban Hatemi, duruşma salonundaki yetersizlikle ilgili, ''İnsanlık dışı bir ortamdayız'' dedi. Başkan Canak da duruşma salonun da kendilerinin de aynı sıkıntıları yaşadıklarını belirterek, ''Bu duruşma için çok çalışmama rağmen sağlıklı bir yer bulamadım. Duruşma salonunda görüntülü ve sesli tesisatın kurulmasında da en çok ben uğraştım'' diye konuştu.
-TANIK ORHAN ÖZBAŞ-
Duruşmada ikinci olarak dinlenen tanıklardan Orhan Özbaş, Ogün Samast ile olaydan 9 ay önce internetteki bir okey sitesinde tanıştıklarını, İstanbul'a geldiğini, Adapark'a gidip onu aldıklarını ve ilk kez orada tanıştıklarını belirterek, Samast'ın arabada Hrant Dink'in resmini gösterdiğini ve ''Onu vuracağım'' dediğini söyledi.
Samast'ı bu sözlerinden dolayı önemsemediğini ve şaka zannettiğini söyleyen Özbaş, ertesi gün Hrant Dink'in vurulduğunu öğrendiğinde vuranın Ogün Samast olduğunu anladığını ve babasının telkiniyle kimseye bu durumu anlatmadığını kaydetti. Özbaş, Samast'ın cinayetten sonra kendisini arayarak ''o adamı vurdum'' dediğini de söyledi.
Cinayetten 1 gün önce Adapark'ta buluşmak için arkadaşı Turan Meral'i de kendisinin çağırdığını belirten Özbaş, Mahkeme Başkanı Canak'ın, ''Cinayetten sonra seni neden arıyor'' sorusuna da, ''Arkadaşız diye aradı. Benden bir şey istemedi'' şeklinde cevap verdi.
Diğer tanık Kaan Gerçek ile de görüşüp cinayetin olduğunu ona söylediğini ifade eden Özbaş, soru üzerine, Samast'ı otogarda karşılamadığını ve Samast'ı korktuğu için ihbar etmediğini söyledi. Mahkeme Başkanı Canak'ın, duruşma salonunda bulunan ve cinayette kullanılan silahı göstererek, ''Gördüğün silah bu muydu?'' sorusu üzerine de Özbaş, ''Ogün'ün silahı bu silahtı'' dedi.
-TANIK KAAN GERÇEK-
Tanıklardan Kaan Gerçek de Orhan Özbaş ile Turan'ın kendisini arayıp, ''Trabzon'dan gelen biriyle görüşmeye gideceklerini'' söylediklerini ve Adapark'a gidip aldıkları Samast'ı gezdirip Gaziosmanpaşa, Eyüp ve Gazi Mahallesi'ne gittiklerini söyleyerek, daha sonra Samast'ı aldıkları yere bırakıp eve gittiklerini anlattı.
Ogün Samast'ın özellikle Orhan ile konuştuğunu ve ona ''Ben buraya adam vurmaya geldim'' dediğini kaydeden Gerçek, Samast'ın şivesinin komik olduğunu ve onun tabancasını da arabadan inerken belinde gördüğünü dile getirdi.
Samast'ın Dink'i öldürdüğünü, Orhan Özbaş'ın eve gelip televizyonu açmasıyla evde öğrendiğini ve bu olaya şaşırdığını aktaran Gerçek, Özbaş'ın kendisine, ''Dün yanımızdaki çocuk vurdu'' dediğini de ifade etti. Gerçek, korktuğu için polise gitmediğini anlattı.
Soru üzerine, ''Adapark'ta Ogün'ü ararlarken, arkadaşları Orhan'ın Ogün ile birlikte arabayla yanlarına geldiğini'' söyleyen Gerçek, onların yakın arkadaş gibi göründüklerini de sözlerine ekledi.
-GİZLİ TANIK MUAMMASI-
Tanık anlatımlarından sonra duruşmada söz alan müdahil avukatları, bugünkü duruşmaya çağrılan gizli tanık ile ilgili süreci Mahkeme Başkanı'na sordular. Başkan Canak da ''Gizli tanığın adliyede olduğuna dair elinde bir not bulunmasına rağmen, gizli tanığın evde olduğu bilgisini aldığını'' söyledi.
Müdahil avukatları, gizli tanığın çağrılarak dinlenmesini talep etti.
-TANIKLAR MERAL VE GERÇEK İLE İLGİLİ TUTUKLAMA TALEBİ-
Söz alan Hrant Dink ailesinin avukatlarından Ergin Cinmen, mahkemede dinlenen 3 tanığın bazı hususları ortaya çıkardığını ve Ramazan Akyürek'in mahkemeye gönderdiği yazıdan, söz konusu 3 tanığın Ogün Samast'ı cinayetten önce otogarda karşıladıklarının anlaşılması gerektiğini belirtti.
Akyürek'in beyanının doğru olması durumunda beyanda bulunan 3 tanığın, cinayet organizasyonuyla bağlantısının ortaya çıkabileceğini, bunun tespiti için Akyürek'e ait yazının sağlıklı anlaşılmasının şart olduğunu ve söz konusu istihbaratın nereden alındığının bilinmesi için Ramazan Akyürek'in mahkeme huzurunda dinlenmesi gerektiğini belirten Cinmen, daha önce de talep ettiği gibi Akyürek'in mahkemeye çağrılarak huzurda dinlenmesini talep etti.
Avukat Cinmen, 3 tanığın da ''Ogün Samast'ın İstanbul'a Hrant Dink'i öldürmek için geldiğini bildirdiklerini'' aktardıklarını belirterek, bu fiilin TCK'nın 278. maddeye tekabül ettiğini ve ihbarda bulunmaları halinde suçun önlenebileceğini iddia etti. Cinmen, TCK 278. madde gereği tanıklarla ilgili suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Duruşmada söz alan, Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen de tanıklardan Orhan Özbaş'ın, Ogün'ün karşılanması ve silahını görmek ile ilgili beyanlarının, savcılık soruşturması sırasındaki beyanlarıyla uyuştuğunu belirterek, diğer tanıklar Turan Meral ve Kaan Gerçek'in, ''soruşturmada alınan ifadelerini hatırlamadıklarını'' beyanlarının gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Avukat Belen, ciddi suçla ilgili yalan beyanda bulunan tanıklar Turan Meral ve Kaan Gerçek'in tutuklanmalarını talep etti.
GİZLİ TANIK'IN İFADESİNDE YER ALAN İDDİALAR
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin devam eden davada bugün dinlenmesi beklenen gizli tanık cinayetten 11 gün sonra savcılığa ifade vermişti. Gizli tanık ifadesinde Dink'e ateş edenlerin Yasin Hayal ve Ogün Samast olduğunu belirtmişti.
Tercüman aracılığıyla 30 Ocak 2007 tarihinde 'tanık 1' koduyla Cumhuriyet Savcısına ifade veren gizli tanık, Dink'e ilk olarak 40-45 yaşlarında 1.65 boylarında bir şahsın yaklaştığını ve 3-5 saniye Dink ile konuştuğunu belirtti. Gizli tanık ifadesinde, "Bu şahsın el temasında bulunduğunu gördüm. Aynı anda Hrant Dink'e arkadan ve önden birer şahsın yaklaştığını, arkadan yaklaşan şahsın yuvarlak yüzlü, 1.70 boylarında, kısa koyu kestane renkli saçlı, hafif kirli sakallı, açık tenli, hafif kalın kaşlı, tombul ve kısa parmaklı, uyuşturucu almış gibi bir halde bulunan, üzerinde siyah kumaş pantolan, dizlere kadar inen siyah bir palto, içinde siyahında bulunduğu rengarenk enine çizgili bisiklet yakalı bir kazak, siyah ayakkabı giymiş bulunan şahıs elindeki silahla hatırladığım kadarıyla Hrant Dink'e iki el ateş etti. Önden gelen sonradan televizyonlardan isminin Ogün Samast olduğunu öğrendiğim şahıs da diğeriyle birlikte aynı zamanda iki el ateş ederek içinde Ermeni kelimesi geçen bir cümle söyleyerek bağırdı." dedi.
Ateş eden kirli sakallı şahsın kaldırımdan aşağı inip yol kenarından Şişli istikametine doğru koşmaya başladığını anlatan gizli tanık, "Ogün Samast tam bana doğru gelirken korkarak yüzümü banka kapısına doğru döndüm. Bu nedenle hangi istikamete doğru kaçtığını göremedim. Bu şahıslar ateş etmeden önce 3-5 saniye Hrant Dink ile konuştuğunu belirttiğim şahsın Akbank'ın yanında bulunan sokağa girdiğini ve koşmakta zorlandığını gördüm." şeklinde konuştu.
Kendisine bu soruşturmada gözaltına alınan bütün şahısların fotoğrafları gösterilen gizli tanığın, Dink'e arkadan ateş eden şahsın Yasin Hayal olduğunu teşhis ettiği ifade tutanağında yer aldı. Gizli tanık aynı zamanda Akbank kamerasında görüntülenen ve bankada işlem de yaptığı belirlenen 40-45 yaşlarındaki şahsın da Dink ile 3-5 saniye konuşan şahıs olduğunu ifade etti.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara