Tutanaklardan 2005'teki skandal çıktı
Balyoz'la birlikte 2003-2005 yıllarına ait darbe planları tartışılırken, Meclis'in bugüne kadar gizlenen ilginç bir hadiseye şahitlik ettiği ortaya çıktı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-05 08:47:00
Son dönemde gizli kalan gelişmeler bir bir deşifre oluyor. 2003-2005 Aralık'ına ait darbe planları ve Balyoz Harekat Planı tartışılırken, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın eşinin 'başörtülü olduğu için' GATA'ya alınmadığı da öğrenilmişti. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) de bugüne kadar gizlenen ilginç bir hadiseye şahitlik ettiği ortaya çıktı.
Tutanaklara göre, 27 Aralık 2005'te Meclis semalarında uçan esrarengiz helikopter hemen fark edildi. Personel binası ve ziyaretçi kabul salonu üzerinde birkaç dakika bekleyen askerî helikopter, Genel Kurul Salonu ve parti grup odalarının bulunduğu ana bina tarafına yöneldi. Halkla İlişkiler binaları (milletvekili odaları bulunuyor) ve Meclis Başkanlığı makamının yer aldığı bölümde de turladı. Meclis Başkanlığı koltuğunda ise o dönem Bülent Arınç oturuyordu.
Paniğe ve "Ne oluyor?" sorusuna kaynaklık eden askerî helikopterin böyle bir uçuş yapacağı, önceden Meclis yönetimine bildirilmemişti. Yani izin alınmamıştı. Ankara'daki bazı önemli hadiselerde güvenlik amaçlı uçan Emniyet helikopterlerinin TBMM üzerinden geçtiğine de şimdiye kadar şahit olunmamıştı. Bunun üzerine, yaşananları fotoğraflayan görevliler bir de tutanak tuttu. Fakat bu tutanak, Meclis yönetimi tarafından sır gibi saklandı. Helikopter uçuşunun merak uyandırmasında Türkiye'nin içinde bulunduğu hassas konjonktür de etkili oldu. 2003-2005 yılları arasındaki darbe planları, Ergenekon kapsamında sonradan ortaya çıktı. 27 Ekim 2004 tarihinde Ankara'da F-4 savaş uçaklarıyla Başbakan Tayyip Erdoğan'ın evinin üstünde yapılan alçak uçuş tartışma doğurmuştu. Uçaklardan biri, Başbakan'ın evinin yaklaşık 200 metre yakınında bulunan Aksa Camii'nin minaresinin ucundaki aleme (hilal) çarpmıştı.
27 Aralık'taki helikopter uçuşundan hemen önce ise eski AK Parti Milletvekili Resul Tosun'un Meclis Muhafız Taburu'nun şehir dışına taşınması yönündeki yazısı tartışma doğurmuştu. Genelkurmay 8 Aralık'ta sert bir açıklama yapmış; dönemin Meclis Başkanı Arınç da 11 Aralık'ta bu açıklamayı üstü kapalı eleştirmişti. Yine, o günlerde içki yasağı, meslek liseleri ve asker-sivil ilişkileri eksenli tartışmalar gündemi meşgul ediyordu.
Tutanak, TBMM Genel Sekreterliği'ne bir üst yazıyla sunuldu. Tutanağa göre, askerî helikopter, önce personel binası, ardından ziyaretçi kabul salonu üzerinde yaklaşık üçer dakika bekledi. Dikmen giriş kapısı yönüne geçen helikopter buradaki kabul salonu üzerinde ağaçların boyuna yakın bir mesafede bir süre durunca yaydığı şiddetli gürültü nedeniyle ziyaretçileri ürpertti. Personel de büyük panik yaşadı.
Tutanakta, şu gözlemler dikkat çekiyor: "Söz konusu uçuş sırasında binanın sallandığı, camların açılıp kapandığı, dış mekanlardaki bazı yön levhalarının yerlerinden fırladığı ve birkaç levhanın oluşan basınç altında kaynak yerlerinden koparak çevreye savrulduğu gözlenmiştir. Olay sonrası çevrede yapılan araştırmada başkaca bir hasara rastlanmamıştır."
Harp Okulu yürüyüşü için miydi?
Tutanağın son bölümünde, helikopterin geliş sebebi hakkında tahminde bulunuluyor. Burada, "Atatürk'ün Ankara'ya gelişi nedeniyle 1.500 civarında Kara Harp Okulu öğrencisinin yürüdüğü ve bu sırada helikopterin güvenlik ve çekim amacıyla alçaktan uçuş yaptığı duyumları alınmıştır." deniliyor. Bununla birlikte, fotoğrafları da çekilen helikopterin adeta Meclis çatısına değecek kadar alçaktan uçtuğu da tutanakta özellikle vurgulanıyor.
ZAMAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara