El Aksa'ya AB sansürü
Avrupa Birliği yönetimi kin ve nefret mesajları içerdiğini öne sürdüğü, uydudan yayın yapan El Aksa televizyonunun yasaklanması için çalışma yapıyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-04 11:46:00
Almanya'daki Türk gençleriyle yapılan bir anketten üçte bir oranında "tüm devletler İslam şeriatını kabul etmeli" sonucu çıkınca, AB'deki radikalleşme bir soru önergesiyle Avrupa Parlamentosu gündemine geldi.
Avrupa Parlamentosu'ndaki Özgürlük ve Demokrasi Grubu (EFD)'na üye Fiorella Provera, verdiği soru önergesine "Avrupa'da İslami Radikalizasyon" başlığını attı.
Provera AB Komisyonu'nun yanıtlaması istemiyle AP Başkanlığı'na verdiği yazılı soru önergesinde International Herald Tribune gazetesinde 15 Temmuz 2005'te yayınlanan ve Almanya'daki Bielefeld Üniversitesi'nin "genç" Türk göçmenler arasında yaptığı bir anketle ilgili haberi hatırlattı.
Provera önergesinde, "Anket yapılanlardan üçte biri İslam dininin tüm ülkelerde devlet dini haline gelmesi gerektiğine inanıyor, üçte birinden fazlası İslam toplumunun yararına olacaksa Müslüman olmayanlara karşı şiddet kullanmaya hazır olduklarını söylerken, yüzde 56'sı Batı geleneklerini kabul etmek istemediklerini ilan etti ve İslam'a göre yaşamayı doğru saydı" dedi.
"Böyle alarm verici bir data karşısında Komisyon Avrupa'daki Müslüman cemaatlerinin radikalleşmesine karşı mücadele için hangi önlemleri aldı?" diye soran Provera, karşılıklı hoşgörü ve birlikte yaşamayı teşvik etmek üzere ne yapıldığının açıklanmasını istedi. İtalyan vekil, El Aksa televizyonunun Eutelsat üzerinden yayın yapmasının kin, nefret, düşmanlık ve hoşgörüsüzlükle mücadele hedefiyle bağdayış bağdaşmadığını sordu.
RADİKALLEŞMEYE KARŞI ERKEN UYARI SİSTEMİ
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Jacques Barrot ise, önergeye verdiği yanıtta, Stockholm Programı'nın, entegrasyon, kültürlerarası diyalog ve ayrımcılığa karşı mücadeleye saygı duyarken, radikalleşmenin erken sinyallerini belirlemeye yönelik önleyici mekanizmalara öncelik verildiğini bildirdi.
AB Komisyonu'nun Üye Devletlere, farklı ancak birbiriyle ilgili alanlardaki etkinlikleri fonlayarak aktif biçimde yardımda bulunduğunu belirten Barrot alanları şöyle saydı:
"-İnternet üzerinde şiddete dayalı radikal içeriğin hızlı ve verimli biçimde yakalanabilmesine yönelik teknolojik araçlara adaptasyon ya da bunlara yönelik metodolojilerin geliştirilmesi çalışmalarıyla internet içinde bu gibi içeriğin dağıtımının engellenmesine yönelik yasamayla ilgili bulunmayan çalışmaların fonlanması;
-extrem ideoloji ve söylem; radikalleşmeye eğilimli ortam ve faaliyetler, radikalleşmeye karşı toplumsal/bireysel direncin güçlendirilmesine hedefleyen sivil toplum girişimleri üzerine odaklanarak, radikalleşmeyi önleyecek finansal proje ve programlardan yararlanma;
-radikalleşme Üzerine Avrupa Uzmanlar Ağı (ENER)'na, radikalleşme karşıtı politikalar üreten kişilere en iyi pratik, uzmanlık ve düşünce kaynağı olacak kişilerle akademisyenler ve uygulamacıları bir araya getiren seminerlere sağlanan desteğin devam ettirilmesi."
Radikalleşmeyle mücadelenin kendi başına izole edilemeyeceğini, AB Komisyonu'nun "ayrımcılık, ırkçılık, yabancı düşmanlığı" ile de mücadele ettiğini ve entegrasyon ile toplumsal bağların kurulmasını desteklediğini kaydeden Jacques Barrot, "Bu bakımdan, uygulaması sıkı bir şekilde denetlenen, etnik köken ya da din temelinde ayrımcılığı yasaklamayı hedefleyen ve şiddet ile nefrete yönelik kamusal kışkırtmaya son verecek yasalar kabul edilmiştir" dedi.
Barrot, AB'nin temel değerlerine saygıyı vurgulayan entegrasyon politikasını destekleyen Ortak Temel Prensipler metninin de radikalleşmeyle mücadele için önem taşıdığını kaydetti.
EL AKSA TV'YE YASAK YOLDA
Bu arada Roj TV için Türk hükümetlerinin başvurularını yıllarca sürüncemede bırakan AB ülkeleri kin ve nefret mesajları içerdiğini öne sürdükleri uydudan yayın yapan El Aksa televizyonunu yasaklamak için harekete geçti.
Barrot, İtalyan vekilin Avrupa ülkelerine ilişkin uydudan terörist yayınlar yapan El Aksa televizyonunun yasaklanmasına ilişkin sorusuna şu yanıtı verdi:
"Komisyon Ekim ayında Fransız Hükümetiyle, El Aksa televizyonu hakkında, Audiovisuel Yüksek Konseyi (CSA)'nin direktifi yönünde yapılan çalışmaları ele aldı. Bu arada CSA, Kasım ayında El Aksa'nın kin ve nefreti teşvik etmesi dolayısıyla Eutelsat'tan Fransız yasaları uyarınca gereğini yapmasını bir kez daha istedi. Bu, sonuçta tam yasaklamaya varabilecek bir sürecin ikinci aşamasıdır.
Tam bir yasaklamadan doğacak etki, El Aksa tarafından, yayın alanları Avrupa'nın bazı kısımlarına ulaşsa bile henüz AB yargı yetkisi içinde olmayan Arabsat uyduları "Badr 4' ve "Arabsat 2B'nin yayınlarıyla azaltılmıştır. Komisyon El Aksa ve diğer yayıncılar tarafından yapılan kin ve nefret içeren yayınlar konusunu, ilgili diğer ülkelerle siyasi diyaloglarında düzenli olarak gündeme getirmektedir."
(ANKA)
SON VİDEO HABER
Haber Ara