Erdoğan'dan küçük esnafa birleşme çağrısı
Başbakan Erdoğan, büyük alış veriş merkezlerine karşılık haksız rekabetin önlenmesi adına küçük esnafın da kendi arasında birleşmesini ve sokak aralarındaki bakkal işini bırakmaları gerektiğini söyledi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-30 17:48:00
Başbakan Erdoğan, Bağcılar'da yaptırılan ''212 İstanbul Power Outlet Alışveriş Merkezi''nin resmi açılış töreninde yaptığı konuşmada, farklı, modern mimarisiyle çevre düzenlemeleriyle park yerleri, kültür merkezleri, çocuk oyun yerleriyle 212 İstanbul AVM'nin İstanbul'un modern çevresine yakışan, hatta örnek teşkil eden bir alışveriş merkezi olduğunu bildirdi.
Özellikle de yaklaşık 1500 kişinin istihdam edilecek olmasının kendileri için farklı bir memnuniyet vesilesi olduğunu belirten Erdoğan, 230 bin metrekare kapalı alana sahip 115 milyon avroya mal olmuş böyle büyük ve modern bir alışveriş merkezini Ağaoğlu İnşaat'la beraber İstanbul'a kazandırdıkları için Akın Holding'i kutlayarak, emeği geçen herkesi Türk milleti adına tebrik ettiğini söyledi.
Bütün bu adımlar atılırken her zaman ''Nereden nereye'' dediğini anlatan Erdoğan, bir ara bu cümleye takılanların olduğunu belirterek, ''Eğer 'nereden nereye' sorusunu kendimize sormazsak, o zaman bu ülke arzuladığımız aydınlık yarınlara ulaşamaz. 'Nereden nereye' soruları bir muhasebedir. Bu muhasebeyi sürekli olarak yapacak olursanız o zaman hedeflerinize çok daha seri, çok daha süratle ulaşma imkanını bulursunuz'' diye konuştu.
Açılışın ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından her yıl verilen ''Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'' takdim törenine geçeceğini anlatan Erdoğan, tambur üstadı Necdet Yaşar ve ney üstadı Niyazi Sayın'ın bu anlamlı ödülü alacağını belirtti.
Bu iki sanatçının Türk musikisine ve kendi öz değerlerine bir ömür boyu sahip çıktıklarını söyleyen Erdoğan, bu sanatçıların musikiyi yaşatmakla kalmadıklarını, gelecek nesillere de aktarılmasını sağladıklarını ifade etti.
TÜRKÇEYİ DÜNYAYA ÖĞRETMEK İÇİN GİRİŞİMLER
Akşam saatlerinde de bir başka önemli açılışın gerçekleştirileceğini belirten Erdoğan, dünyanın en çok seyredilen haber kanallarından biri olan Euronews'in bu akşam saat 19.00 itibarıyla Türkçe yayına başlayacağını söyledi.
TRT ile işbirliği içinde bu kanalın Türkiye'de de Türkçe izlenebileceğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunun öncesinde de TRT Türk kanalı yayına başladı. Uydu aracılığıyla dünyanın önemli bir kesimine Türkçe yayın yapıyoruz. Yine bu arada Yunus Emre Enstitüsünü kurduk. Türkçeyi tüm dünyada öğretmek için girişimlere başladık. Şimdi su gibi berrak bir dilimiz varken zengin bir dilimiz varken Türkçe uluslararası bir dil olma yolunda emin adımlarla ilerliyor, ilerleyecek. Alışveriş merkezlerimizde, mağazalarımızda, dükkanlarımızda Türkçe isimler yerine farklı isimler olması da bu kültür mücadelesinde bizim için bir yara oluşturuyor. Bunun için mağaza sahipleri mağazalarına isim koyarken Türkçe bir isim seçerlerse Türkçemizin dünyada markalaşmasına vesile teşkil ederler. Bu çok önemli. Bu belki küçük bir ayrıntı olarak da görülebilir, bir pazarlama tekniği olarak da görülebilir. Ancak bu fedakarlığı ülkemiz adına, güzel Türkçemiz adına yapmak zorundayız diye düşünüyorum. Türkiye şu anda dünyaya film ve dizi ihraç ediyor. Bunlar yoluyla biz, ülkemizin, şehirlerimizin, markalarımızın, reklamını yapmanın gayreti içindeyiz. Dilimizi dünyaya açarken yabancı kelime ve kavramların bu kadar yaygın kullanılmasının üzerinde durulmalıdır diye düşünüyorum.''
''FELAKET TELLALLIĞINA PRİM VERMEDİK''
Küresel finans krizi şartlarında böyle devasa bir yatırımın gerçekleşmesinin manidar olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben küresel krizin dünyayı etkisi altına aldığı, en ağır şartlarda ilerlediği dönemlerde bile 'yatırım yapın' dedim. Bunu niye söylüyorum çünkü kriz dönemlerinde yapılan yatırımlar o yatırımı yapanlara normal şartlarda yapılan yatırımlardan daha çok kazandırır ilkesinden hareketle bunu söyledim. Bunu bazıları hafife aldı ama bazı iş adamlarımız buna inandılar. Aynen şu anda Akın Holding'in attığı bu adım gibi. Ağaoğlu'nun özellikle müteahhitlik sektöründe attığı adımlar gibi. Bütün bunlar inanıyorum ki yarınlara yönelik kendilerine çok daha farklı imkanlar getirecek, çok daha farklı kazançlar sağlayacaktır. Buna inanan iş adamlarımızdan isim vermeme gerek yok. Bizzat kendilerinden bunu dinledim. 'Ben halimden memnunum ve şu an yaptığım yatırımlarla çok daha fazla da kazanacağıma inanıyorum' diyen iş adamlarımız var. Çünkü bu dönemde maliyetler düşük.''
''Şu anda birçok uluslararası kuruluş açıklama yapıyor. Bu açıklamalarda Türkiye'nin 2010 ve sonrasında dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri, ekonomileri arasında yerini alacağı ifade ediliyor'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Kredi derecelendirme kuruluşları aynı şekilde. Eylül 2008'den bugüne kadar, yani küresel krizin çıktığı günden bugüne, aralarında Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda, Rusya ve Meksika'nın da bulunduğu yaklaşık 40 ülkenin kredi notu toplamda 100 kez düşürüldü. Aynı dönem içinde yalnız 14 ülke için 20 adet kredi notu artışı yapıldı. Türkiye, küresel kriz sürecinde notu artabilen işte bu 14 ülke arasında yer alma başarısını gösterdi. Bunu ben söylemiyorum, dünyanın kredi derecelendirme kuruluşları söylüyor. Bu, yere emin, kararlı bir şekilde basmak suretiyle geldiğimiz noktadır. 'Bu kriz bizi teğet geçti' dediğimiz zaman dalga geçenler, şimdi oturup yeni muhasebe yapıyorlar. Kriz hakikaten teğet geçti. Özellikle finans kuruluşlarından bunu dinliyoruz. Vaka budur, gerçek budur. Umutsuzluğa kapılmadan, karamsarlığa asla prim vermeden elbette temkini elden bırakmadan biz yolumuza devam ediyoruz. Küresel kriz şartları içinde biz hiçbir zaman felaket tellallığına prim vermedik.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ''7 yılda tek tek her bir vatandaşımızın gelir düzeyini, yaşam standardını, satın alma gücünü artırmanın mutluluğu içindeyiz'' dedi.
Erdoğan, Bağcılar'da yaptırılan ''212 İstanbul Power Outlet Alışveriş Merkezi''nin resmi açılış töreninde yaptığı konuşmada, IMF ile görüşmelere de değinerek şunları kaydetti:
''(IMF ile gidin anlaşma yapın) dediler. Biz 2 yıldır IMF ile oturduk, masada dedik ki (şöyle şöyle olursa eyvallah, olmazsa kusura bakmayın). Ne oldu? İki yıldır biz IMF'siz gidiyoruz. Ha bu demek değil ki biz IMF ile anlaşmayacağız. Çünkü biz, IMF'nin zaten ortaklarındanız. Böyle de bir özelliğimiz var. IMF, aslında akredite bir kuruluştur. Yani IMF ile olan münasebetleriniz sizi uluslararası camiada çok daha farklı yerlere taşır. Biz bir kasaba devleti değiliz. Biz, yıllarca geçmişi olan, bir farklı imparatorluk kurmuş, geçirmiş bir dünya devletiyiz. Bizim böyle bir özelliğimiz var. Onun için tabii Türkiye'nin adını ağzına alanlar biraz dikkatli olmalı. Bu ülke bereketli bir ülke, bu ülkenin insanı güçlü.''
İhtiyaçların sınırsız ancak imkanların sınırlı olduğunu hiçbir zaman unutmamak gerektiğini, bunun ekonominin temel ilkelerini oluşturduğunu ifade eden Erdoğan, ihtiyaçların hiçbir zaman bitmeyeceğini, bu nedenle değerlendirmenin de buna göre yapılması gerektiğini söyledi.
Erdoğan, ''7 yılda tek tek her bir vatandaşımızın gelir düzeyini, yaşam standardını, satın alma gücünü artırmanın mutluluğu içindeyiz. İdeal olana ulaştık mı? Hayır. Daha almamız gereken mesafeler var'' dedi.
Ülkenin ve milletin kaynaklarını çarçur etmeden, yolsuzluğa asla ve asla göz yummadan, israfı önleyerek kaynakları arttırdıklarını ve bunu tek tek vatandaşlara aktardıklarını dile getiren Erdoğan, bir diğer yandan da Türkiye'nin modernleşmesi yönünde eğitimden sağlığa, emniyetten ulaşıma, tarıma varıncaya kadar her alanda yatırımları, önceki yıllarla mukayese edilmeyecek şekilde artırarak devam ettirdiklerini kaydetti.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ücretler hala istediğimiz seviyede olmayabilir. İşçimiz, memurumuz, emeklimiz hala arzu ettiğimiz yaşam koşullarına ulaşmamış olabilir ama 7 yıl önce neydi, bugün ne? 7 yıl önce asgari ücretle evinize ne kadar yumurta, kaç kilo ekmek, kaç kilo peynir, kaç kilo pirinç, yağ ve tereyağ alıyordunuz? Bunların hesabını bir yapın. Bir de bugün asgari ücretle ne kadar alıyorsunuz onun bir muhasebesini yapın. Ben yaptım. Göreceksiniz bugün çok daha fazlasını alıyorsunuz. Bakın para konuşmuyorum. Mal-para konuşuyorum. Ne kadar alıyordunuz, bugün ne kadar alıyorsunuz? Hesap böyle yapılır. Yoksa geçmişte darphane ellerindeydi. Kağıt bobinlerini sürüyorlardı. Akşam yat, sabah kalk. Hemen bir yanına bir sıfır koyuyorlardı. 6 tane sıfır koydular. Benim vatandaşım milyoner oldu. Eskiden milyoner zengine denirdi ama tuvalete gidişin rakamı da 1 milyondu. Ne oldu? Biz 6 sıfır attık. Ne dediler (Bu sıfırları atarsanız enflasyon patlar) dediler. Patlamadı. Biz geldiğimizde yüzde 30 enflasyon, şimdi enflasyon ne oldu 6,5. Bakın nerelerden nerelere? Bütün değerlendirmeleri aklı selimle yapmak durumundayız.''
Devletin borçlanma faizinin yüzde 63'ten yüzde 7'ye kadar indiğini, en son rakamın 8-9'larda olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''7 yıl önce hayatımızda neler yoktu, bugün neler var. 7 yıl önce nelere para ayıramıyorduk, bugün nelere para ayırıyoruz. Bunu görmek durumundayız'' dedi.
Erdoğan, bugün neredeyse herkesin cebinde bir cep telefonu olduğunu, bir ailenin tüm fertlerinin neredeyse tamamının cep telefonu kullandığını belirterek, ''Değerli arkadaşlarım, bunun maliyeti yok mu? Ama bakın buraya ulaştık'' diye konuştu.
Erdoğan, 2002 yılında Türkiye'de 91 bin adet otomobilin satıldığını, 2009'da küresel krize rağmen bu rakamın 370 bine yükseldiğini vurgulayarak, 2009'da 2002'dekinin 4 katından fazla otomobil satıldığını, 2009'da satılan miktarın 2007 ve 2008'de satılan miktarın üzerine çıktığını belirtti.
Erdoğan, 2007'de 357 bin, 2008'de 306 bin otomobilin satıldığını anlattı.
''TÜRKİYE DEĞİŞİYOR''
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin üretimi artarken tüketiminin de arttığını, tüketimin israf ekonomisine dönüşmedikçe üretimi teşvik ettiğini dile getirdi.
''Şu alışveriş merkezlerinin ciro endeksini söyleyeyim. Oranla veriyorum. 2006'de 100 iken, bugün Aralık sonu itibarıyla 140'a ulaştı. Yani 2006'ya göre ciro indeksi yüzde 40 oranında artış kaydetti'' diyen Erdoğan, alışveriş merkezlerinde çalışanların indeksinin de yine 2006'ya göre yüzde 60 oranında artış gösterdiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, alışveriş merkezleri artarken bazılarının alışveriş merkezlerine karşı fobisi bulunduğunu ifade ederek, ''Artık kusura bakmasınlar, biz kaliteye, ucuzluğa bakacağız. Devlet olarak görevimiz bu'' dedi.
Yani halka en ucuz, en kaliteli malı nerelerde ulaştırabileceklerine baktıklarını anlatan Erdoğan, ''Yoksa ücretler yüksek, kalite yok, çürük çarık... Olmaz. Bunun için de bu tür modern alışveriş merkezlerini halkımızın adeta arı kovanına dönüştürdüğü merkezler olarak görüyoruz'' diye konuştu.
Alışveriş merkezlerinin ciro ve müşteri sayılarının arttığını ifade eden Erdoğan, Bayrampaşa'da bulunan İstanbul Forum'a hafta sonu gelenlerin sayısının 100 bine ulaştığını vurguladı.
''Burası Bayrampaşa, bakın size Kadıköy'ü anlatmıyorum. Burada da bunu görürseniz şaşmayın'' dedi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye değişiyor. Bunu artık ister kabul etsinler, ister kabul etmesinler. Gerçekler ortada ve ben küçük esnafımızın bu noktadaki şikayetlerini de biliyorum ama onlar da artık bu gerçeği görecekler. Ne yapacaklar? Bu sorunu sivil toplum örgütleriyle kendi aralarında birleşmek suretiyle aşacaklar. Belki marketler, belki süpermarketler halinde onlar da bulundukları yerlerde bunu böyle aşmanın gayreti içinde olacaklar. Hayatın gerçeği bu. Sürekli ilerlemek durumundayız. Bu gerçeği de göreceğiz.''
SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞININ YASA TASARISI HAZIRLIĞI
Sanayi ve Ticaret Bakanlığının sektörün tüm taraflarıyla istişare, müzakere halinde bir yasa tasarısı hazırladığını belirten Erdoğan, bu tasarının Bakanlar Kurulunda müzakere edildikten sonra TBMM'ye gönderileceğini anlattı.
Erdoğan, ''Hiç kimseyi mağdur etme gayreti içinde değiliz. Esnafımızı asla haksız rekabete maruz bırakmadan dünya şartlarını, ülke şartlarını, ekonominin imkanlarını gözeterek inşallah bu yasayı çıkartacak ve sektörü rahatlatacağız'' diye konuştu.
Erdoğan, ''212''nin adının nereden geldiğini sorduğunu, telefon kodu olması nedeniyle ''212'' rakamının tespit edildiğinin kendisine söylendiğini dile getirdi.
ALIŞVERİŞ MERKEZİ GEZİSİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından Akın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Akın ve beraberindekilerle kurdele keserek alışveriş merkezinin açılışını yaptı.
Erdoğan daha sonra alışveriş merkezinin en üst katındaki ''Lale Kokoreç'' adlı restorana giderek yemek yedi. Çıkışta kendisine sevgi gösterilerinde bulunan vatandaşlara el sallayan Erdoğan, çocuklara da hediye dağıttı.
Erdoğan, daha sonra bir oyuncak mağazasına giderek torunları için uzaktan kumandalı arabalar aldı.
Erdoğan, dükkan sahibinin tüm ısrarlarına rağmen aldıkları oyuncakların tutarı olan 508 lira 70 kuruşluk ödemeyi kredi kartıyla yaptı.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara