KKTC'de ayrılıkçı sesler yükseliyor
Kıbrıs’ta iki tarafın hükümetleri Nisan ayından önce adada birleşme sağlanması için müzakerelere hız verdi. Ancak Kıbrıslı Türklerin ayrılıkçı söylemleri güçleniyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-28 16:15:00
Örneğin Türk askerleri 1974 yılında adaya çıkartma yaptığında henüz bir çocuk olan Mustafa Yusufoğlu, adadaki Rumlarla yıllarca süren kanlı çatışmalardan sonra Türk askerini büyük coşkuyla karşıladıklarını hatırladığını söyledi
O tarihten bu yana ada Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde doğudan batıya bölünmüş durumda. Yusufoğlu bunun herkes için en iyisi olduğunu ifade etti ve ekledi: “1974’ten önce durum kötüydü. Köyümüzün iki meydanı vardı; biri onlar biri bizim için. Bir kilise ve bir cami bulunuyordu. İki ayrı okul vardı. Hiçbir işbirliği ve ziyaret olmazdı. Çok kötü düşmanlıklar söz konusuydu. Bugün durum daha iyi.”
Rumların kendilerini, kendilerinin de Rumları sevmediğini söyleyen Yusufoğlu, “Elbette daha iyi bir hava olmasını tercih ederiz ama bugünkü koşullarla iki devlete ihtiyacımız var” dedi.
Tisdall, bu tür görüşlere bir tek Yusufoğlu’nun sahip olmadığını hatırlattı. Yazar yeni bir tur barış müzakerelerine başlanmış olmasına rağmen Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin arasında ayrılıkçı düşüncelerin arttığını ifade etti.
Tisdall, Rumların niyetlerine şüpheyle yaklaşan, yalnızlaştırılmış, tanınmayan ülkelerine uygulanan uluslararası ticaret ambargosu ve diğer yaptırımlar yüzünden öfkeli KKTC vatandaşlarının, hiçbir zaman sağlanmayan anlaşmayı beklemekten bıktıklarını belirtti.
TÜRKLER YENİDEN BİRLEŞMEYE İNANMIYOR
Geçtiğimiz günlerde yapılan bir ankette, Kıbrıslı Türklerin yüzde 34’ünün Rumlardan ayrılma yanlısı oldukları ortaya çıktı. Bir diğer ankette ise adadaki Türklerin yüzde 85’inin yeniden birleşmeye yönelik bir çözüme ihtimal vermedikleri ortaya çıktı. Kıbrıslı Rumların da Türkler kadar şüpheci olduklarını söylemek mümkün.
Girne’de yaşayan devlet memuru Halil, “Şahsen iki halkın ayrı olması daha iyi” dedi. Halil, bir arada yaşamayı denediklerini, ancak 1960 ve 1974’teki örneklerde görüldüğü gibi bunun başarılamadığını belirtti. “Rumlar da aynı şeyi düşünüyor” diyen Halil’in bahsettiği dönemde adadaki eski sömürgeci İngiltere’nin miras bıraktığı güç bölüşüm anayasası Rum tarafınca reddedilmişti.
Lefke’nin yakınlarındaki Mardin lokantasının sahibi Süleyman Oral ise çok daha ateşli açıklamalar konuştu. Oral, “Rumlar dünyaya tek bir gözle bakıyorlar. Gerçekleri göremiyorlar. Rumlar adadaki tüm Türklerin Türkiye’ye geri dönmesini istiyor. Eğer Türk askerleri Kıbrıs’ı terk ederse, bir dakikada bizi yok ederler. Bunu daha önce de denediler” dedi.
Kuzey Kıbrıs ticaret odası başkanı Günay Çerkez, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, 1974 sonrası uygulanan ticaret, uçuş, vize ve iletişim yaptırımlarının kaldırılması durumunda ülkenin ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durabileceğini ancak Türkiye’den gelen desteğe bağımlılığının süreceğini ifade etti.
Çerkez de diğer Kıbrıslı Türkler gibi geçtiğimiz hafta kabul edilen Orams kararına öfkeli. Orams davasında mahkeme İngiliz bir çiftin Kuzey Kıbrıs’tan ayrılmış bir Rum’un arazisi üzerine inşa ettikleri evin yıkılmasına karar vermişti.
Çerkez, bu kararın Rumların barış görüşmelerindeki samimiyetsizliğinin bir örneği olarak gördüğünü belirtti.
EROĞLU AYRILIKÇI GÖRÜŞÜ TETİKLİYOR
Tisdall, milliyetçi görüşleriyle bilinen Başbakan Derviş Eroğlu’nun, birleşme yanlısı Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın Nisan ayındaki seçimlerde yerine geçmeye istekli olduğunu ortaya koymasıyla ayrılıkçı görüşlerin artma ihtimali olduğunu savundu.
Gazimagosa’da bulunan Kıbrıs Politikalar Merkezi başkanı Ahmet Sözen, Türkiye’nin AB üyeliği teklifinin zarar görmemesi için Kıbrıs’ı müzakere masasında tutmaya çalışacağını belirtti. Sözen “Ancak Kıbrıslı Türkler adadan çıkmaya zorlanırsa yeni senaryolar doğar. Bunlardan bir tanesi Tayvan örneğinde olduğu gibi diğer ülkelerle ilişkilerin normalleşmesi olacaktır. Suriye ve Katar gibi Müslüman ülkeler KKTC’yi tanıyacaktır” dedi.
Tisdall, Kıbrıslı Türk liderlerin şu an için BM’nin denetimindeki yeniden birleşme sürecine bağlı olduklarını belirtti. Öte yandan, Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, görüşmelerin yeniden başarısız olması durumunda KKTC’nin bağımsız bir ülke olarak “tanınması için çalışacaklarını” söyledi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara