'İş hayatında erdemli insan'
UTESAV tarafından düzenlenen "İş hayatında erdemli insan" konulu toplantı, akademisyen ve işadamlarının aldığı şu görüş ve önerilerle sona erdi;
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-27 07:22:00
Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) tarafından düzenlenen “İş hayatında erdemli insan” konulu beyin fırtınası haftasonu UTESAV Genel Merkezi’nde, Akademisyenler, İşadamları ve UTESAV mütevelli Heyeti üyelerinin katılımıyla gerçekleşti.
Moderatörlüğünü Doç. Dr. Halil Zaim'in yaptığı programa, UTESAV Başk.Yrd. Sami Yılmaz ve Mütevelli heyeti Üyeleri, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Sabri Orman, İstanbul Üniversitesi İ.İ.B.F. Dekanı Prof. Dr. Sedat Murat, MÜSİAD 3.Dönem Başkanı Dr. Ömer Bolat, Prof. Dr. İsmail Özsoy, Prof. Dr. Ömer Torlak, Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Füsem Müdür Yrd.Mehmet Polat, Dr. Nihat Alayoğlu, UTESAV ve MÜSİAD üyeleri katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan UTESAV Başkan Yrd. Sami Yılmaz, UTESAV’ın değerler ve erdemlilik konuları odaklandığını ve bu konularda, ekonomik kalkınma ve Değerler, Tüketim ve Değerler konularında çeşitli beyin fırtınası toplantıları ve sempozyumlar ve proje bazlı çalışmalar sürdürüğünü belirterek ‘işhayatında erdemli insan’ konusunda çeşitli bilimsel ve entelektüel faaliyetler yaptıklarını bildirdi.
Yılmaz, “bugün erdemlilik konusunda düzenlediğimiz beyin fırtınası ile iş ve sosyal hayatta değerlerin ortaya çıkartılmasını ve medeniyetimizin bu alanda kaydettiği birikimin keşfedilerek günümüze yeni bir üslupla aktarılması gerekmektedir. İşhayatında özellikle erdemli olmanın, ahlaklı olmanın önemini sürekli vurgulamalıyız. Global ekonomik krizin, gerçekte aşırı hırs ve ahlaksızlık nedeni ile ortaya çıktığını dikkate alırsak bugün iş ve sosyal hayatımızın en öncelikli meselesinin aslında ahlak ve erdem konusu olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Günümüzde aile şirketlerinde aile anayasaları oluşturuluyor. Bu yasalarda bazı değerler kurallar haline getiriliyor. Çünkü bu değerler olmadan işhayatının sürdürülebilir olması uzun vadede mümkün değildir. Bu yüzden erdemli olmanın işhayatında hakim olması gerekmektedir.” Şeklinde konuştu.
Toplantının ardından hazırlanan beyin fırtınasının sonuç bildirisinde şu görüş ve önerilere yer verildi:
1. Erdemli insan olmadan işhayatında erdemli işadamı ve çalışan olmaz. Konuya daha köklü bir yaklaşım gerekmektedir.
2. Müslüman tüccarlar dinini ciddiye alırsa iş hayatındaki yaratıcılıklarını ahlak alanına taşıyabilirler. Ahlak alanında da yaratıcılığa, inovasyona ihtiyaç var. Dindar tüccarlar İslam ahlakını ilkelerini günümüz şartlarında nasıl uygulanacağı konusunda çok önemli roller üstlenebilirler.
3. İşhayatı ve erdem, tüccar ve erdemliliğin bir arada olamayacağı önyargısını İslam ortadan kaldırmıştır.
4. Ahlaksızlık işhayatında başarısızlığa neden oluyor. Yeni yapılan araştırmalarda çalışan memnuniyeti ölçüldüğünde ahlaki ilkelere riayet etmenin iş hayatında memnuniyeti sağladığı ortaya konulmuştur.
5. İktisadi insan rasyonel bir modeldir. Gerçek akıllı insan uzun vadeli düşünür. Müşterisini aldatmaz. Bozuk mal verdiğinde onu hemen değiştirir. Uzun vadede ahlaklı olan insan hep kazanır. Kısa vadeli kazanç yerine uzun vadeli kazanmanın yolu ahlaklı olmaktır.
6. İşadamları para kazanmanın yanı sıra kültür ve sanatla da ilgilenmeli ve geniş bir vizyona sahip olmalıdırlar.
7. İşadamları esasında erdemli olmak istiyorlar fakat bu konuda bilgi eksikliği var.
8. Bu bilgi eksikliklerini giderebilmek için, iş hayatına inebilecek, pratik hayatta karşılığı olabilecek uygun yöntemlerin belirlenmesi gerekiyor.
9. Güzel insan ahlaklı insandır. Güzel insan olmadan işhayatında ahlaklı insan olunmaz.
10. Hayatı parçalara ayırmak çok yanlıştır. Hayat bir bütündür. Hayatın parçalara ayrılmasıyla işhayatında kapitalist ol, kendi yaşantında ahlaklı ol gibi bir yaklaşım çok yanlıştır.
11. Topluma faydalı olmak aslında kişinin kişisel, manevi tatminini de sağlamaktadır. Bir insan işhayatında ne kadar erdemli olursa topluma da o kadar faydalı olur.
12. Gerçek iktisadi adam sadece kendi fiziki faydasını değil, başkalarının fiziki faydasını düşünerek kendi manevi faydasını maksimize eder.
13. Özünde bütün toplumlar genelde insan ahlaklı bir varlıktır. İnsanların yaşadıkları ortamların ve ahlaksızlığa sürükleyen koşulların düzeltilmesi gerekmektedir.
14. Müslüman tüccarlar ahlaki alanda inovatif olabilirler.
15. Girişimcilerin kültürel bir tabanı olmalı ve geleceği öngörebilmelidirler.
16. Erdemli insan çağdaş donanımlara sahip olmalı ve maneviyatı güçlü olmalıdır.
17. İyiliği emreden, kötülüğü nehyeden bir grup oluşturmak amacı ile toplumu güzelliklere çağıracak bir oto kontrol sağlanmalıdır.
18. İnsan zannedilenin aksine ahlaklı bir varlıktır. İnsan ahlaklı olmayı seçebilir. Ahlaksız bir işhayatı gerçekte mümkün değildir. Ahlak, iş hayatındaki ilişkilere düzen getirir. İş ilişkilerinin tamamen strateji üzerine kurulması hayatı çekilmez hale getirir. Bu yüzden ahlak şarttır.
19. İslam’ın Güney Asya’ya yayılışında Müslüman tüccarların büyük rolü olmuştur. Müslüman tüccarlar gittikleri yerlerde erdemli davranışları ile insanların kalplerini kazanmışlardır.
20. Hayatı parçalara ayırmak erdemli olmanın önündeki en büyük engellerden birisidir. Hayatı bir bütün olarak görüp, değerleri hayatın bütününe hakim olan bir referans çerçevesi olarak görmek gerekir.
21. Para ve ahlak konusu insanlar için çok önemli bir sınav alanıdır. Bu sınavda insanları sürekli erdemli olmayı hatırlatan bir yapıya ihtiyaç var.
22. İnsanlar söylemleri ile eylemleri arasında ciddi farklılıklar yaşıyorlar. Bu da erdemli olmamaktan kaynaklanıyor.
23. Ülkemizde ahlaki alanda yaşanan sıkıntıların büyük kısmı insanın davranışına dışarıdan yapılan baskılardan / etkilerden dolayıdır.
SON VİDEO HABER
Haber Ara