Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Erdoğan: Kimse bize gaz vermesin

Medyada kendilerine "gaz veren bazı köşe yazarları olduğunu" ifade eden Erdoğan, "Kimse bize gaz vermesin. Biz ne yaptığımızı gayet iyi biliyoruz." dedi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-01-26 17:10:00

Erdoğan: Kimse bize gaz vermesin
"Etliye, sütlüye, tatlıya, tuzlaya karışmadan statükoyu devam ettirmek, sorun alanlarından uzak durmak, elimizi taşın altına sokmamak bir siyaset tarzı olabilir mi?" diye soran Erdoğan, "Bugüne kadar bir kaçı dışındaki hükümetlerin yaptıkları gibi idari maslahatla işi götürebilirdik. Bu tavır, milletin emanetine hıyanet olurdu. Asla böyle bir tercih yapmadık." dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bütün karanlıkların yavaş yavaş aydınlandığını belirterek, "Bizim yaptığımız, Hrant Dink, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu ve diğer tüm kirli saldırıların üzerindeki sis perdesini kaldırmaktır" dedi.

Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Erdoğan, 17 yıl önce 24 Ocak'ta, Gazeteci Uğur Mumcu'nun evinin önünde katledildiğini hatırlatarak, bu saldırının hemen ardından belli kesimlerin töhmet altında bırakıldığını kaydetti.

'Adres saptırıldı, maalesef dosya, bir çok soru işaretine mahal bırakacak şekilde kapatıldı. Azmettirenler ortaya çıkarılamadı' diyen Erdoğan, aynı durumun Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Necip Hablemitoğlu ve Abdi İpekçi için de geçerli olduğunu anlattı.

Erdoğan, her kirli planın, ülkenin demokrasisine, hukuk sistemine, kardeşliğine, birlik ve bütünlüğüne, vatandaşın işine, aşına, huzuruna, refahına kastettiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, 'Demokrasiyi zafiyete uğratacak her girişim, hukuku çiğneyen her plan bu milletin, devletin bekası için bir tehdittir, bir tehlikedir. Bundan nemalananlar, bunu istismar vesilesi kılanlar, bundan menfaat devşirenler, bundan medet umanlar bilmelidir ki bu karanlık senaryoların hepsi lanetlidir ve bu lanet hepsini karanlığın içine çekip, insanlık vicdanında ebediyen mahkum edecektir' dedi.

Nice saldırı, suikastın azmettirenler ortaya çıkarılmadan, işledikleri cinayetler net olarak belirlenemeden bunların belli kesimlere fatura edildiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

'Ah, ah... Tarih gerçekleri ortaya koyuyor. Ama bak şimdi yavaş yavaş her şey açığa çıkmaya başlıyor. Bugün bizim yaptığımız; Hrant Dink'in, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu'nun, diğer tüm kirli saldırıların üzerindeki sis perdesini kaldırmak, tüm bu olayları aydınlığa kavuşturmak ve gelecekte benzer melanetlerin yaşanmasını önlemeye yöneliktir. Biz, bunu yapıyoruz. Biz yasamadaki, yürütmedeki gücümüzle bunu yapıyoruz. Bunun dışı yargınındır. Biz, ancak bunu yapabiliyoruz ve şu ana kadar bunu yaptık, yapıyoruz. İşte Hrant Dink olayında, hamdolsun, 32 saatte failler yakalandı, uzantılarını söylemiyorum. Ama daha sonra bunların bağlantıları ortaya çıkmaya başladı.

İSTEMEZÜK FAMİLYASININ MENSUPLARI

Aynı şey Danıştay olayında....Hemen manşetler nasıl atıldı, hatırlayın. Şimdi ne oldu? Hop, o da Ergenekon ile birleşti. Bakın neler çıkıyor? Bunlar bu kadar aceleci hareket ederek, faturayı sürekli olarak önyargıları, önkabulleriyle hep malum çevrelere kesmeye alışmışlar. Tetikçilerin, maşaların, kiralık katillerin, figüranların nasıl bir tezgahın, nasıl bir kirli oyunun parçası olduğunu göstermektir ki bu yaptığımız çalışmalar... Hamdolsun bunları yapıyoruz ve bu oyunlar artık bu ülkede sahnelenmesin. Çünkü, her kirli plan, bu ülkenin demokrasisine, hukuk sistemine, kardeşliğine, birlik ve bütünlüğüne, vatandaşımın işine, aşına, huzuruna, refahına kastetmektedir. Demokrasiyi zafiyete uğratacak her girişim, hukuku çiğneyen her plan bu milletin, bu devletin bekası için bir tehdittir, bir tehlikedir. Bundan nemalananlar, bunu istismar vesilesi kılanlar, bundan menfaat devşirenler, bundan medet umanlar bilmelidir ki bu karanlık senaryoların hepsi lanetlidir ve bu lanet hepsini karanlığın içine çekip, insanlık vicdanında ebediyen mahkum edecektir.'

Daha 'Anayasa' kelimesi gündeme gelir gelmez malum çevrelerin bir anda sahneye fırladığını anlatan Erdoğan, 'Ortada böyle bir şey yok ya... Biz, parlamenter demokrasinin vazgeçilmez unsuru değil miyiz? Anayasa, yasa, bunları yapmak, değiştirmek bu parlamentonun görevi değil mi? En önemli, birincil görevi. Yeri gelirse bunlar, Cumhuriyet'in kuruluşundan beri nasıl yapıldıysa, gene yapılır. Ama daha bunun adını zikrettiğiniz anda, hemen 'istemezük' başlıyor. Çünkü bunlar, istemezük familyasının mensuplarıdır. Hep böyle...' diye konuştu.

"KİMSE BİZE GAZ VERMESİN"

Medyada kendilerine "gaz veren bazı köşe yazarları olduğunu" ifade eden Erdoğan, "Kimse bize gaz vermesin. Biz ne yaptığımızı gayet iyi biliyoruz. Ne zaman ne yapacağımızı da gayet iyi biliyoruz. Biz bütün bunların planlamasını yaparak yola çıktık" dedi.

"AK Parti ile baş edemeyen siyasi partilerin, başka yerlerden, demokrasi dışı yöntemlerden medet umması, demokrasi ve hukuka karşı girişimlere duyarsız kalmasının Türk siyaseti açısından büyük bir talihsizlik" olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bugün eğer çeteler, gün yüzüne, yargının önüne çakıyorsa, kirli oyunlar deşifre ediliyorsa, bu, sergilenen sağlam duruş sayesindedir.
Türkiye'nin, demokratik hukuk sistemimizin selameti için risk alıyoruz, mücadele veriyoruz, dik duruyoruz, sorumlu davranıyoruz. Demokrasiye, hukuka, milli iradeye inanan herkes ve her kurum da aynı sorumluluk duygusuyla hareket etmelidir. Yedi yıldır nasıl demokratik reformlar hayata geçirdiysek, bundan sonra da demokratikleşmeye hız kesmeden devam edeceğiz."

"CHP VE MHP RUH İKİZİ"

"Irkçılık; bizim kültürümüzün, medeniyetimizin, tarihimizin ve inançlarımızın kesin dille reddettiği bir hastalıktır" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim medeniyetimizde zenginin yoksula, akın karaya, şehirlinin köylüye, batılının doğuluya, güneylinin kuzeyliye tahakkümü asla yoktur ve olmamalıdır. Gerçek milliyetçilik, asla ve asla ırkçılık; bir ırkın diğerine tahakkümü, diğerini hor görmesi değildir. Bizim milliyetçilik anlayışımız, kafatası milliyetçiliği değildir. CHP ile MHP'yi ele geçiren yönetim anlayışları ruh ikizidir. Statükoculuk, inkarcılık, dayatmacılık bu iki partinin de yönetici genlerine işlemiştir."

"YAPICI BİR ÜSLUP KULLANACAĞIZ"

Hükümetin başlattığı Milli Birlik ve Kardeşlik Projesine de değinen Erdoğan, "Süreç bugüne kadar nasıl istismar edildiyse, bundan sonra çok daha fazla istismara başvurulacaktır. Sorunun çözümünden rahatsız olan kesimler çok daha fazla hırçınlaşacak ve süreci engellemek isteyecek. Buna mahal vermeyecek, yapıcı bir dille, samimi bir üslupla ne yapmak istediğimizi, Türkiye'ye nasıl bir aydınlık kapı aralamak istediğimizi hep beraber anlatmak durumundayız" diye konuştu.

"30 yıldır devam eden terör olaylarının, içten içe, alttan alta, çok sinsi bir şekilde toplumsal barışın, kardeşliğin, huzurun altına nifak tohumları diktiğine" dikkati çeken Erdoğan, "Birileri görmek istemeyebilir. Gözlerini, kulaklarını kapatabilir ama lokal olaylar, belli etnik gruplara, inanç gruplarına yönelik tepkiler bu dönemde ortaya çıkmadı" dedi.

(AA)

Haber Ara