Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Prof. Kamalak'tan hükümete Anayasa önerileri

Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı için Anayasa Profesörü Mustafa Kamalak ne dedi?

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-01-23 12:58:00

Prof. Kamalak'tan hükümete Anayasa önerileri
Anayasa Profesörü Mustafa Kamalak, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararını değerlendirirken, "Ölen nasıl dirilmezse, eski kanun da geri gelmez. Bundan sonrası için; gerekçeli karar ve 145. Madde masaya yatırılıp iyice incelenmeli" dedi.

Darbe planlarının sivil yargıya taşındığı, kozmik odada bir aya yakın araştırmaların yapıldığı bir dönemde, Anayasa Mahkemesi; askere sivil yargı yolunu açan değişikliği iptal etti. Karar, Albay Dursun Çiçek'in 'İrtica Eylem Planı' davası, Şemdinli Davası, 'Kafes Eylem Planı' davası, amirallere suikast davası, Bülent Arınç'a yönelik suikast iddialarıyla ilgili soruşturmayı yakından ilgilendiriyor.

Gerekli kararın henüz yayınlanmadığını hatırlatan Kamalak, "Bu hükmün iptal edilmesiyle, eski kanun kendiliğinden dönmez. Örneğin A şahsı, B şahsını öldürdü. A şahsı, C şahsı tarafından öldürüldü. A şahsının öldürülmesiyle B şahsı yeniden dirilmez. Aynen bunun gibi. Şu an iptal edilen, kanun daha önceki hükümleri yürürlükten kaldırmış, yani öldürmüştü. Şu an yeni kanun da yürürlükten kaldırılıyor" diye konuştu.

Darbe planların sivil yargıya taşındığı, kozmik odada bir aya yakın araşmaların yapıldığı bir dönemde, Anayasa Mahkemesi; askere sivil yargı yolunu açan değişikliği iptal etti. Karar, Albay Dursun Çiçek'in 'İrtica Eylem Planı' davası, Şemdinli Davası, azınlıklara yönelik suikastlar içeren 'Kafes Eylem Planı' davası, amirallere suikast davası, Bülent Arınç'a yönelik suikast iddialarıyla ilgili soruşturmayı yakından ilgilendiriyor.

Anayasa Profesörü Mustafa Kamalak, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı gazetemize değerlendirdi. Gerekçeli kararın henüz yayınlanmadığını hatırlatan Kamalak, "Ama bu hükmün iptal edilmesiyle, eski kanun kendiliğinden dönmez. Örneğin, A şahsı, B şahsını öldürdü. A şahsı, C şahsı tarafından öldürüldü. A şahsının öldürülmesiyle B şahsı yeniden dirilmez. Aynen bunun gibi. Şu an iptal edilen, kanun daha önceki hükümleri yürürlükten kaldırmış, yani öldürmüştü. Şu an yeni kanun da yürürlükten kaldırılıyor" diye konuştu. "Bundan sonra ne olacak?" sorusuna sistem içinde bütünüyle bir cevap aranması gerektiğini vurgulayan Kamalak, "Eski ibareler ortadan kalktı. Yenisi de ortadan kalktığından dolayı, kanun ne şekilde aldı? Ona bakmak lazım. Eğer bu alanda bir boşluk veriliyorsa, Anayasa'nın 145. Maddesi epey uzun bir madde. Doğrudan Anayasa da uygulanabilir. Bu konuda tam sağlıklı cevap verebilmek için, Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararını ve Anayasa'nın 145. Maddesini masaya yatırıp, iyice inlemek gerekir" dedi.

Hükümet geç kaldı

Kamalak, "Ancak bu alanda kanatimce geriye dönüş olacak. Öyle gözüküyor. Bu geriye dönüşün psikolojik etkisi, hukuki olan gerçek etkisinden çok daha fazla olacaktır" dedi.

Hükümeti bu tür bir yasayı çıkarmakta gecikmesi nedeniyle eleştiren Kamalak, "İktidara hayret ediyorum. Böylesine önemli biri konu, muhalefetin baştan itibaren şiddetle karşı çıktığı, bizi kandırdınız, gece baskınıyla getirdiniz dediği bir konuyu, böylesine boş bırakılmamalıydı. Yani bu zamana kadar Anayasa değişikliğine gitmeleri gerekirdi" dedi.

Demokrasinin gelişmesi açısından böylesine önemli bir konunun sahipsiz bırakıldığını vurgulayan Kamalak, "Bu yönüyle çok hayıflanıyorum" dedi.

Mevcut parlamentonun Anayasa'yı bütünüyle değiştirme ihtimali ve imkanı bulunmadığının altını çizen Kamalak, "Evet Anayasayı bütünüyle değiştirmek gereklidir. Ama şu aşamada bu mümkün gözükmüyor. Bugün yepyeni bir Anayasa yapalım demek, Anayasa'ya dokunmayalım demektir. Çünkü böyle bir ihtimal yok. Ama bir takım önemli maddeler var. Palyatif de olsa, kısa da olsa, sistemin özünü teşkil eden maddeler var. Bunlar halka götürülmek suretiyle, bir an önce değiştirilmelidir" dedi.

Cumhurbaşkanın yetkileri, HSYK ve YAŞ'ın kararları gibi yargı yolu kapalı alanlarda yeni düzenleme yapılabileceğine işaret eden Kamalak, "Yani hak arama hürriyetini ortadan kaldıran işlemler, Anayasa'dan ayıklanabilir" dedi.

Paket hazırlanmalı

Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşuyla ilgili maddede yapılacak değişiklikle TBMM'nin Anayasa mahkemesine üye seçmesinin de sağlanabileceğini vurgulayan Kamalak, yine 145. maddedeki bir düzenleme ile de askerin, askerlik alanı dışındaki suçlarının sivil mahkemelerde yargılanması yolunun açılabileceğini kaydetti.

1996 yılında TBMM'ye bununla ilgili değişiklikleri içeren bir kanun teklifi verdiğini hatırlatan Kamalak, ayrıca TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. Maddesinin de yeniden düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Orada askerler durumdan vazife çıkarıyorlar. Bu nedenle verdiğim değişiklikte şöyle demiştim: TSK'nın, iç olaylara müdahale edebilmesi için Bakanlar Kurulu kararı, dış gelişmelere müdahale edebilmesi için ise TBMM kararı gerekir. Genelkurmay, Başbakan'a bağlı. Ama Başbakan'a karşı durumdan vazife çıkarıyor. Böyle bir şey olur mu?" diye konuştu.

Bütün bunları içeren 5-10 maddelik bir paket içinde çok önemli değişiklikler yapılabileceğini dile getiren Kamalak, "Bir maddede değişiklik oldu. Sistemde çok önemli mesafe katedildi. Nedir o? Cumhurbaşkanını halk seçer. Yani bir takım maddelerde, küçük değişiklikler yapılabilir. Bunlar kendi çapında küçük, etkisi büyük olur" dedi.

Mahkeme neyi iptal etti

5918 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un, askerlere 'Anayasal düzene karşı suçlar', 'terör' ve 'çete' suçlarını işlemeleri halinde sivil yargı yolunu açan düzenlemelerini iptal etti.

CHP, 5918 sayılı askerlere sivil yargı yolunu açan Kanun'un 7. maddesi ile değiştirilen 'halinde' ibaresi ile geçici 1. maddedeki, 5271 sayılı Kanun'un 250. maddesinde yapılan değişiklik hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili düzenlemenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.

Anayasa Mahkemesinin internet sitesinde yer alan basın duyurusunda, Kanun'un 7. maddesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinin (3) numaralı fıkrasının değiştirilen son tümcesinde yer alan '... halinde ...' sözcüğünün iptaline oy birliğiyle karar verildiği belirtildi. Kanun ile 5271 sayılı Kanun'un 250. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesinde geçen 'hali dahil' ibaresi 'halinde' şeklinde değiştirilmişti. Değişiklikle, '... Savaş ve sıkıyönetim hali dahil askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler saklıdır' hükmü, '... Savaş ve sıkıyönetim halinde askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler saklıdır' olmuştu.

Basın duyurusunda, aynı maddedeki '... halinde ...' sözcüğünün önünde yer alan '... savaş ve sıkıyönetim ...' ibaresinin oy çokluğuyla iptaline karar verildiği bildirildi. Duyuruda, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un, 'Anayasa Mahkemesinin, taleple bağlı kalmak kaydıyla başka gerekçe ile de Anayasa'ya aykırılık kararı verebileceğine' ilişkin 29. maddesinin ikinci fıkrası gereğince bu kararı aldığı kaydedildi.

İptal edilen bölümlerin yürürlüğünün oy çokluğuyla durdurulduğu ifade edilen basın duyurusunda, Kanun'un 'Bu Kanun'la, 5271 sayılı Kanun'un 3. ve 250. maddesinde yapılan değişiklik hükümleri, yürürlüğe girdiği tarihte devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturmalarda da uygulanır' şeklindeki geçici 1. maddesindeki '... ve 250'nci ...' ibaresinin iptal isteminin ise oy birliğiyle reddine karar verildiği belirtildi.

Kaynak: Milli Gazete

Haber Ara