30 soruda demokratik açılım
AK Parti'nin demokratik açılımın halk tarafından daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla 133 sayfalık kitapçık hazırlandı. Kitapçıkta 30 soruda açılımla ilgili sorulara yanıt aranıyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-22 19:16:00
AK Parti Tanıtım ve Medya Başkanlığı, 'Sorularıyla ve Cevaplarıyla Demokratik Açılım Süreci, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi' adlı bir kitapçık yayımladı.
133 sayfadan oluşan kitapçıkta 30 soruda açılımla ilgili sorulara yanıtlar veriliyor.
Kitapçıkta, Demokratik Açılım Süreci'nde Türkiye'nin milleti ve devleti ile bölünmez bütünlüğü tartışma konusu mudur? Üniter devlet yapımız zedelenir mi?' sorusuna şu yanıt verildi:
'Hayır. Türkiye Cumhuriyeti bölünmez bir bütündür ve böyle kalacaktır. Demokratik Açılım Süreci'nde bundan taviz verileceği sadece kara bir propagandadan ibarettir.
Üniter yapımız etrafında bir tartışma ya da 'tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak' prensibinden taviz verilmesi asla söz konusu değildir.
'Tek millet' kavramından yola çıkarak farklı etnik kökenlerden gelen vatandaşlarımızın yok sayıldığı iddiası da gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü 'tek millet' olmak, tek ırk olmak anlamına gelmez. Millet; ortak bir vatanı, ortak bir tarihi, ortak bir gelecek planlaması olan, ortak değerleri ve menfaatleri olan insanların gönüllü birlikteliğini ifade eder. Birçok etnik unsur bir araya gelerek bir milleti oluşturabilir.'
DEMOKRATİK AÇILIM SÜRECİ DIŞARINDAN DAYATILAN BİR PROJE MİDİR?
Parti programında, 'AK Parti'nin, Türkiye'nin bütünlüğü ve üniter devlet yapısıyla birlikte bölgeyi tehdit eden terörün önlenmesinde zaaf yaratmayacak bir şekilde, kalıcı, tüm toplumun duyarlılıklarına saygılı, etkili ve sorunları kökünden çözmeye yönelik bir politika izleyeceği' ifadelerinin yer aldığı hatırlatılan kitapçıkta, Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, sürecin daha başında AK Parti TBMM grup toplantısında 'manifesto' mahiyetinde bir konuşma yaptığı anlatılıyor.
'Demokratik Açılım Süreci dışarından dayatılan bir proje midir?' sorusuna da yanıt verilen kitapçıkta şunlar kaydedildi:
'Bu iddianın sahipleri, Türkiye'nin kendi meselelerini kendi gücü ve iradesiyle çözemeyeceğine inananlardır.
AK Parti hükümetlerinin etkin ve etkili dış politikası sayesinde terör örgütünün kurmuş olduğu yurt dışı bağlantıları bu etkin diplomasi ile çök önemli ölçüde kesilmiştir. Avrupa ülkelerinin bazıları geçmişte terör örgütüne sempatiyle bakarken hükümetimizin çabaları sayesinde terör örgütünün yalnızlaştırılması sağlanmıştır. Başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere neredeyse tüm dünyada bir terör örgütü olarak ilan edilmiştir.
Kuzey Irak'ta terörle mücadele esnasında ABD'den istihbarat desteği alınmış, terör örgütünün ileri gelenleri ABD tarafından uluslararası uyuşturucu tüccarları olarak ilan edilmiştir.
Bizim menfaatimizle, ilişkili olduğumuz diğer ülkelerin menfaatinin bazı konularda örtüşmesi, uluslararası camia ile birlikte bölgesel ve küresel bazı sorunlara çözüm bulmaya çalışmak rasyonel bir politikadır.
Biz, yozlaşmadan dünya ile uzlaşmak zorundayız. Kendimiz kalarak, bizi bir millet haline getiren temel değerlerimizi muhafaza ederek küresel dünya ile bütünleşmek durumundayız. Milli haslet ve bağımsızlığımızı olmazsa olmaz kabul ederek gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir ülke olmak durumundayız. AK Parti'nin aktif ve etkin dış politikası ulusalcı fukaralık ve içe kapanmayı reddeder. Biz ulusal zenginlik ve dünyaya açılımın yanındayız.'
Kitapçıkta, terörün uluslararası bir boyut kazandığı ve uluslararası çözümler gerektirdiği vurgulanarak, 'komplo teorileri üreterek kendimizi dünyadan soyutlayamayız. Bu proje her yönüyle yerli ve milli bir projedir. Milletimiz kendi meselelerini çözebilecek kudrette ve dirayettedir. Siyasi irade olarak hükümetimiz bu kudret ve dirayete öncülük etmektedir' ifadelerine yer verildi.
30 soruya verilen 30 cevaptan oluşan kitapçıkta, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın kesinlikle affedilmeyeceği, PKK silah bırakmadıkça oparasyonların devam edeceği ve koruculuk sisteminin, terör sona erinceye kadar devam edeceği kaydedildi.
Kitapçıkta, terörle mücadele ederken hayatını yitirenlerin 'ölümlerin ve gözyaşının durmasıyla ruhlarının şad olacağına' işaret edildi. Kitapçıkta, Türkiye'nin tek devlet, tek millet, tek bayrak prensibinden taviz vermesinin asla söz konusu olmadığına işaret edilerek, tek millet kavramının tek ırk anlamına gelmediği vurgulandı.
Kitapçıkta, Türkçe dışında başka bir dille eğitimin olmayacağına dikkat çekilerek, "Türkçe resmi dilimizdir ve öyle olmaya devam edecektir. Resmi dil konusunda bir değişiklik gündemde hiç olmadı, olmayacak" ifadesine yer verildi.
"Demokratik açılım süreci ile terör bitirilecek mi?" yönündeki bir soruya ise bölgede demokratik iradenin güçlenmesi, sivil toplumun gelişmesi, insanların hür iradesiyle varlıklarını göstermeye başladığı, terör örgütünün paniğe kapıldığına dikkat çekildi.
Kitapçıkta, teröre harcanan paranın 300 milyar doları aştığı kaydedildi.
Kitapçıkta yer alan bazı sorular ve cevapları şöyle:
SORU: Evlatlarımızı boşuna mı şehit verdik?
CEVAP: Bugünkü birlik ve beraberliğimizi şehitlerimizin ve gazilerimizin varlığına borçluyuz. Eğer bu ülkede terör örgütünün çabalarına rağmen Türk-Kürt çatışması olmamışsa bu konuda şehitlerimize ve gazilerimize çok şey borçluyuz. Şehitlerimizin ruhu, ülkede daha fazla şehit verilmesiyle, daha fazla ölüm yaşanmasıyla değil tam tersine ölümlerin ve göz yaşının durmasıyla şad olacaktır.
SORU: Abdullah Öcalan'ın affı veya yeniden yargılanması söz konusu mu?
CEVAP: Abdullah Öcalan'ın affedilmesi veya yeniden yargılanması kesinlikle söz konusu değildir ve olamaz. Böyle bir sürecin hukuki olarak gerçekleşmesi de mümkün değildir.
SORU: Açılım terör örgütüne verilen bir taviz midir?
CEVAP:AKP Hükümeti hiçbir illegal yapı ve oluşuma asla taviz vermez. Silaha çiçekle karşılık verilmez
SORU: Sürece rağmen terör devam ederse ne olacak?
CEVAP: Dünyanın hiçbir yerinde size silahla saldıranlara siz çiçek buketleri ile karşılık veremezsiniz. Kısa vadede silaha karşı silahla mücadele edilir. Ancak hiçbir zaman silahla kesin ve kalıcı çözüm elde edilememiştir.
SORU: MHP'nin aşırı tepkisinin nedeni nedir?
CEVAP: Geçmiş seçimlerin gerçekleştirdiği koşullar ile sonuçlarını sosyolojik bir tahlile tabi tuttuğumuzda terörün artış gösterdiği dönemde MHP'nin oylarında bir artışın medyada geldiği görülmüştür.
SORU: Suç işlemediği tespit edilen örgüt mensupları dağdan indikleri zaman kendimizi güvende hissedebilecek miyiz?
CEVAP: Bu insanların eli silahlı birer terörist olarak dağlarda olmaları mı iyi, silahı bırakıp ailelerinin yanlarına dönmeleri mi iyi?
SORU: Koruculuk sistemi ne olacak?
CEVAP: Terör devam ettiği sürece koruculuğun ortadan kaldırılması söz konusu olamaz. Terörün bitmesi halinde mevcut korucuların mağduriyetine yol açmayacak bir düzenlemeye gidilecektir. Maddi menfaat teklif edilmeyecek
SORU: Silah bırakan örgüt üyelerine iş, para ve konut verilecek mi?
CEVAP: Hayır, doğru değildir. Hükümet, hiçbir terör örgütü mensubuna maddi menfaatler karşılığında silah bırakma teklifinde bulunmamıştır, bulunmayacaktır.
SORU: Dağdan inenler suç işlerse ne olacak?
CEVAP: Dağdan inmek kimseye dokunulmazlık kazandırmaz. Silahları bırakıp normal hayata döndükleri zaman suça bulaşırlarsa herhangi bir vatandaş hangi muameleye tabi ise onlar da aynı muameleye tabi tutulur.
SORU: Açılım sonucunda referandum yapılacak mı?
CEVAP: Hayır. Çünkü temel hak ve özgürlükler referandum konusu olamaz.
Kitapta, AK Parti İstanbul milletvekili Nursuna Memecan'ın eşi, Salih Memecan'ın çizdiği ve Sabah Gazetesi'nde yayınlanan, 16 karikatür de yer aldı
(AA/CİHAN)
SON VİDEO HABER
Haber Ara